DÜNYA EN­GEL­Lİ­LER FAR­KIN­DA­LIK GÜNÜ NE­DE­NİY­LE PROG­RAM DÜ­ZEN­LEN­Dİ

Prog­ram Saygı du­ru­şu ve İstik­lal Marşı'nın okun­ma­sı ile baş­la­dı. Datça İlçe Milli Eği­tim mü­dü­rü Bü­lent Aldal günün anlam ve öne­mi­ni be­lir­ten ko­nuş­ma­sın­da ''
3 Ara­lık; Bir­leş­miş Mil­let­ler'in 1992 yı­lın­da almış ol­du­ğu karar son­ra­sı “Ulus­la­ra­ra­sı En­gel­li­ler Günü” ola­rak
ilan edil­miş­tir. 3 Ara­lık, o gün iti­ba­riy­le tüm dün­ya­da en­gel­li
in­san­la­rın so­run­la­rı­na dik­kat çek­mek için be­lir­len­miş bir
gün­dür. Do­la­yı­sıy­la 3 Ara­lık Dünya En­gel­li­ler Günü
kut­la­na­cak veya bay­ram ya­pı­la­cak bir gün değil, kar­şı­la­şı­lan
so­run­la­rın gün­de­me ge­ti­ri­le­ce­ği ve bun­la­rın çö­zü­mü için
ya­pı­la­bi­le­cek­le­rin ele alı­na­ca­ğı bir ta­rih­tir.
Sev­gi­li öğ­ren­ci­ler; gü­nü­müz­de artık en­gel­li­lik gör­me­mek,
duy­ma­mak, yü­rü­ye­me­mek ya da başka bir fonk­si­yon kaybı
de­ğil­dir. Bir­çok yerde duy­du­ğu­muz gibi, “asıl engel
yü­rek­ler­de” de de­ğil­dir. Hem ül­ke­miz­de, hem de dün­ya­da
artık en­ge­lin çev­re­den kay­nak­lı so­run­lar ol­du­ğu kabul
gör­müş­tür. Yani siz­ler bir yer­den bir yere rampa ve asan­sör
ol­ma­dı­ğı için gi­de­mi­yor­sa­nız, so­kak­ta kal­dı­rım­lar eri­şi­le­bi­lir
ol­ma­dı­ğı için ha­re­ket ede­mi­yor­sa­nız, toplu ta­şı­ma araç­la­rı size
uygun ol­ma­dı­ğı için kul­la­na­mı­yor­sa­nız, araç­la­rı­nız için
ay­rıl­mış oto­park­la­ra başka araç­lar park edi­yor­sa ve siz ne
ya­pa­ca­ğı­nı­zı bi­le­mez du­ru­ma dü­şü­yor­sa­nız, işe gir­mek
is­te­di­ği­niz­de red­de­di­li­yor­sa­nız, in­san­la­rın “sen bunu
ya­pa­maz­sın” cüm­le­le­ri­ne maruz ka­lı­yor­sa­nız, asıl engel
bu­ra­da de­mek­tir. Yani asıl engel, ha­ya­tın her ala­nı­nın
eri­şi­le­bi­lir ola­rak dü­zen­len­me­me­si ve “sen bunu ya­pa­maz­sın”
şek­lin­de or­ta­ya çıkan ön­yar­gı­lar­dır. Üs­te­lik sizin bu
ta­lep­le­ri­niz, sağ­lan­ma­sı­nı is­te­di­ği­niz ay­rı­ca­lık ya da lü­tuf­lar da
de­ğil­dir. Bun­lar, her­kes­le bir­lik­te eşit ve adil bir or­tam­da
ya­şa­ya­bil­me­niz için ge­rek­li dü­zen­le­me­ler­dir ve hem ulu­sal,
hem de ulus­la­ra­ra­sı ya­sa­lar­da var olan hak­la­rı­nız­dır.
Çoğu yerde ve top­lan­tı­da du­ya­rız: “Her­kes bir en­gel­li
ada­yı­dır” denir Çev­re­miz­de­ki bir­çok kişi de bunu iyi ni­ye­tiy­le
söy­ler. Oy­sa­ki bu, “Günün bi­rin­de ben ya da ya­kı­nım da
bun­lar gibi ola­bi­lir. Şü­kür­ler olsun ki böyle de­ği­liz. Bu yüz­den
bun­la­ra yar­dım ede­lim” ben­ze­ri, ben­cil ve en­gel­li bi­rey­le­ri
ibret alı­na­sı in­san­lar ola­rak gören bir an­la­yı­şın ürü­nü­dür. Bu
ne­den­le; ya­pı­la­cak her dü­zen­le­me günün bi­rin­de en­gel­li olma
ih­ti­ma­li­ne karşı değil de, bi­rey­sel fark­lı­lık­lar dik­ka­te alı­na­rak,
top­lum­da ya­şa­yan her bi­re­yin ha­ya­tın her ala­nı­na eşit ve özgür
bir şe­kil­de eri­şi­mi­ni sağ­la­mak bakış açı­sıy­la ya­pıl­dı­ğın­da,
daha iyi so­nuç­lar ver­mek­te­dir.
Ül­ke­miz­de en­gel­li bi­rey­le­rin ha­ya­tı­nı ko­lay­laş­tı­ra­cak
dü­zen­le­me­ler ya­pı­lı­yor olsa da, henüz bu is­te­di­ği­miz se­vi­ye­ye
gel­miş de­ğil­dir. Fakat bu, ge­lecek için umut­lu ol­ma­mı­zın
önün­de bir engel de de­ğil­dir. Biz­ler; ka­rar­lı bir şe­kil­de
du­ra­rak, ne is­te­di­ği­mi­zi bi­le­rek, kim­se­nin “ya­pa­maz­sın”
ön­yar­gı­sı­na kulak as­ma­ya­rak ve tüm zor­luk­la­ra rağ­men
ha­ya­tın içe­ri­sin­de daha çok yer ala­rak, bu en­gel­li­lik du­ru­mu­nu
or­ta­dan kal­dı­ra­bi­li­riz. 3 Ara­lık Dünya En­gel­li­ler Günü, kendi
ya­pa­bi­le­cek­le­ri­mi­zin ve gü­cü­mü­zün far­kın­da ol­du­ğu­muz bir
ge­le­ce­ğe umut­la ba­ka­bil­di­ği­miz bir gün olsun ''dedi.
Datça En­ge­lim ol­ma­yın der­nek Baş­ka­nı Dilek Dün­dar ise ko­nuş­ma­sın­da
En­gel­le­nen­ler" için biz ne ya­pa­bi­li­riz di­yor­sa­nız? En­gel­li en­gel­siz ayı­rı­mı yap­ma­dan her­kes için eri­şe­bi­lir ve bir­lik­te ya­şa­nı­la­bi­lir bir sis­tem kur­mak için her alan­da ça­lı­şa­bi­lir­si­niz. En­gel­li olmak; Do­ğuş­tan veya son­ra­dan her­han­gi bir ne­den­le be­den­sel, zi­hin­sel, ruh­sal, du­yu­sal ve sos­yal ye­te­nek­le­ri­ni çe­şit­li de­re­ce­ler­de kay­bet­mek. As­lın­da her­ke­sin ba­şı­na ge­le­bi­len se­be­bi bi­lin­me­yen te­sa­dü­fi nor­mal bir durum. En­gel­li olmak, kim­se­nin suçu değil, ce­za­sı değil, ödülü değil, di­ğer­le­ri­nin şükür kay­na­ğı değil. Ül­ke­miz­de en­gel­le­nen­le­rin ya­şa­dı­ğı so­run­la­rı bir­kaç cümle ile ifade edecek olur­sak; Top­lum­sal algı ve sos­yal dış­lan­mış­lık, eri­şim, eği­tim, sağ­lık, iş ha­ya­tı­na ka­tı­lım. Top­lum­sal algı ve sos­yal dış­lan­mış­lık ilk sı­ra­da yer alı­yor. Bu algı de­ğiş­ti­ği zaman di­ğer­le­ri de oto­ma­tik ola­rak çö­zül­me­ye baş­lı­yor'' dedi.

Özcan Yıl­maz Mes­le­ki ve Ana­do­lu Li­se­si özel eği­tim sı­nı­fı öğ­ren­ci­si Vatan Alp Kınay Bende varım adlı şi­iri­ni okudu. İlçe Milli Eği­tim Mü­dür­lü­ğün­ce ha­zır­la­nan video gös­te­ri­mi ve özel eği­tim sı­nıf­la­rı­nın ha­zır­la­dık­la­rı sergi ge­zil­di.
pasta ke­si­mi ve ik­ram­lar­la prog­ram sona erdi.