© DATÇA HABER

CENNETTEN İKİ KÖŞE: DATÇA & LOMBOK ARASINDA BİR HAYAT

Sebiha ARSLAN - Özel Röportaj : DATÇA’DAN LOMBOK’A: İKİ CENNETİN KALP UCU Datça’nın taşına, rüzgârına, kalbine dokunan biri olarak, bu kez mikrofonu başka bir kalbe uzattım. Necat Aydeniz… Datça’nın sokaklarında başlayan bir yolculuğu, Lombok’ un sahillerine kadar taşıyan bir adam. “Cennetten İki Köşe: Lombok & Datça” adlı kitabıyla sadece coğrafyaları değil, kültürleri, gelenekleri ve insan hikâyelerini birbirine bağlamış. Röportaj boyunca hem Datça’nın hem Endonezya’nın ruhuna dokunduk. Ve beni en çok duygulandıran şey: Necat Bey’in kitabında, 2022 yılında yayınlanan “Kalp Ucu Datça” kitabıma yer vermesi. Teşekkür ederim Necat Bey, Datça’nın Kalp Ucunu dünyanın öbür ucuna taşıdığınız için…

Sebiha Arslan: Necat Bey, sizi tanımak Datça’nın başka bir yüzünü görmek gibi. Bu kitap fikri nasıl doğdu?
Necat Aydeniz: Teşekkür ederim Sebiha Hanım. 

Endonezyayı anlatan bütün kitapların çoğu ingilizceydi . Endonezya'ya özellikle Bali adasına gelen çok Türk vardı ve orta yaşın üzeri genellikle ingilizce bilmiyordu. O anda aklıma Endonezyayı özellikle Lombok ve Bali adasını anlatan bir gezi rehberi kitabı yazmak geldi aklıma. 17 bin adadan oluşan devasa  bir ülke hakkında kitap yazmak üç yılık bir çalışmanın ürünü.    Eşim Endonezyalı olunca Lombok’la tanıştım. Son 5 yıldır yılın dört ayı oradayım. İki cennet arasında gidip geliyorum.
S. A. : Kitabınızda sadece gezi notları değil, gelenek-görenek, kültürel ipuçları, hatta “ne yapılmalı” bölümleri var. Bunları nasıl derlediniz?
N.A: 3 yıl boyunca gezdim, insanlarla konuştum  gözlem yaptım. Gelenek ve göreneklerini ,örf ve adetlerini araştırdım. Bayramlarda ne pişiyor, sokakta nasıl selamlaşılıyor, gençler ne konuşuyor... Hepsini not aldım. Türkler için “Endonezya’da ne yapılmalı, ne yapılmamalı” gibi pratik bilgiler de ekledim. Kültürel empati çok önemli. Aynı zamanda Endonezyalılara da Türkiye’yi tanıttım. Datça’nın taş evlerinden, Muğla’nın zeytininden, Anadolu’nun misafirperverliğinden bahsettim.
S.A.: Kitabınızda “Kalp Ucu Datça”ya da yer vermişsiniz. Bu beni çok duygulandırdı. Neden bahsetmek istediniz?
N.A. : Çünkü Datça’nın ruhunu anlatan en içten metinlerden biri sizin kitabınız. “Kalp Ucu Datça” yı okuduğumda, buranın sadece taş ve deniz değil, bir duygu olduğunu fark ettim. Lombok’ ta Datça’yı anlatırken sizin cümlelerinizle başladım. Teşekkür ederim, Datça’yı kalpten anlatan biri olduğunuz için.
S.A. : Endonezya’da Türk olmanın en zor ve en güzel yanı neydi?
N.A :  İnsanlarla tanışmayı,onlarla sohbet etmeyi seven birisi olarak ilk yıllarda dil bariyerine takıldım. Daha sonra  Endonezce öğrenerek bu bariyeri  aşmayı başardım.. En güzel yanı ise Türk olduğumu öğrenince insanların beni sıcaklıkla kucaklamaları. Gurur verici bir şey.           Biz Türkleri bu kadar seven başka bir millet varmıdır, bilmiyorum. 
S.A: Datça’ya döndüğünüzde ne hissediyorsunuz?
N.A ülkeme dönmenin  mutluluğunu yaşıyorum. 
Sebiha Arslan: Son olarak, bu kitabı kimler okumalı?
Necat Aydeniz: Seyahat etmeyi sevenler, kültürlere meraklı olanlar, hatta sadece Datça’yı sevenler bile... Çünkü bu kitapta hem Datça’nın hem Lombok’ un kalbi var. Yakında kitabım google book da da yayınlanacak.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER