İÇİMİZDEN BİRİLERİ… KASAP HASAN-CEMİLE - MÜZE GİBİ ANTİKA DÜKKANI GİBİ KASAP DÜKKANI!...

Orhan KESKİNSOY : Her gün şehre yürüyerek inerim, şehre inerken de, dönerken de o kasabın önünden geçerim.
İlk başlarda bana çok lüks gelen bir yer olduğu için pek uğramazdım.
Nasıl olduysa bir gün yolum oraya düştü. Girer girmez , dükkanın sağ tarafında et vb. ürünler reyonu; mangal, kasa vs. var.
Dikkatle sol tarafa bakınca…Ne alaka!...
Kasap dükkanında bir müze, bir antika dükkanı inşa edilmiş.
İleride anlatacağım.
Kim bu kasap dükkanının sahip ve sahibesi…
HASAN AKBAY… İzmir /Bornova 1977 doğumlu. Eşi: Cemile...Bursa İznik doğumlu
Çocukları; Sıla(22), Rüya (19) Üniversitede okuyorlar. Yaz tatillerinde geldiklerinde anne, babalarına yardım ediyorlar. En küçük kız ise AZRA. Datça’da lisede okuyor.
Kasaplık, Hasan’ın baba mesleği.
40 yılı aşkın süredir kasaplık yapıyor. Datça’ya bir büyük mağazada çalışmak için 1999 yılında gelmiş. Zamanlar kendi işlerini kurmuşlar.
Dükkanda sattıkları et ve et ürünlerini kendileri üretiyorlar (Organik diyorlar) Yani canlı hayvan çiftlikleri var Datça’da.
Unutmadan yazayım, süt inekleri de var. Yoğurt ve süt de temin ediyorlar.
Dükkanda sadece et ve et ürünleri satılmıyor.
Burası aynı zamanda bir restoran (Aş evi yani)
Köfteden, pirzolaya, her türlü kebap hazırlanıyor, pişirilip evlere de servis ediliyor, orada da ailelere veriliyor.
Zaten akşam üstleri oradan geçerken müthiş bir kebap kokusuyla karşılaşıyorsunuz. Bu koku geceleri bazen benim eve kadar bile geliyor. Çok rahatsız edici bir koku değil yani. Aksine iştah açıcı…
Bitmedi. Sıcak çorbaları var. En iyi kelle-paçayı yaptıklarını iddia ediyorlar.
Bu söyleşiyi yapmamın asıl nedeni kasap dükkanı tanıtmak değil tabii ki…
Müze dediğim, antikalar dediğim şeyleri tanıtmak.
Sağ tarafın kasapla ilgili olduğunu söylemiştim, sol taraf onlarca dolaptan oluşan bir boydan boya bir dolaplar bütünü…
Ben hepsini çekemedim tabii ki, ama öyle eserler var ki anlatılmaz.
Türkiye’nin ilk lokomotifinin maketi var örneğin.
Bisiklet maketleri
Eski ayakkabı boyacısı sandıkları…
Gümüş yemek ve kahve takımları…say say bitmez.
Bana gümüş bir parça gösterdi. Fotoğrafını da çektim. Bu şekerlik yaklaşık 36 milyon liraymış. Gerisini siz düşünün.
-Nereden çıktı bu merak ? diye sordum,
-Küçük parçalarla başladım. Sonraları Eskişehir/Odun Pazarı’nda kurulan mezattan arkadaşlarıma ısmarlama ile böyle bir koleksiyon oluşturdum.
-Burada kaç parça eser var?
-Tam saymadım ama 4 bin 5 bin arasında olduğunu sanıyorum.
-Peki bunların ortalama bedeli ne kadar?
-Burada bin liralık da 35 milyon liralık da parça var…
-Burada sergilemek nereden aklına geldi?
-Burayı aynı zamanda restoran olarak düşündüğümde, buraya çocuklarıyla, arkadaşlarıyla gelen insanları kupkuru bir duvar yanına oturtmak istemedim. Önceleri Datça ürünlerini satmayı düşündük. Bunun da doğru olmayacağını, anladık. İşte müşterilerimin daha iştahlı yemek yemeleri için böyle bir köşe oluşturduk.
Siz onun , onların köşe dediğine bakmayın. 4 bin 5 bin parçalık bir koleksiyon köşe olur mu?
Size gidin oradan et alın, orada kebap yiyin demeyeceğim. Gidin görün yeter. Zaten o parçalara bakarken, iştahınız yoksa bile kokuya tav olacaksınız…
Ben, Hasan ve Cemile’yi sık sık ziyaret edip, bu 5 bin parçanın , hele bazılarının öyküsünü sizlere anlatmayı sürdüreceğim.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- İSMET TEKİNALP İLKOKULU’NUN TEMELİ MUĞLA VALİSİ’NİN KATILIMIYLA ATILDI
- MUĞLA VALİSİ DR. İDRİS AKBIYIK’A “YILIN VALİSİ” ÖDÜLÜ
- CUMHURİYETİMİZİN 102. YILI İÇİN ÇELENK SUNMA TÖRENİ DÜZENLENDİ
- Sındırgı’da Deprem: 6.1 Büyüklüğündeki Sarsıntı İstanbul ve İzmir’de Hissedildi
- DATÇA'DA 29 EKİM: ŞARKILARLA, MEŞALELERLE, GURURLA
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN




Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.