BİR MAYIS’IN KISA TARİHÇESİ
28 Nisan 2025, Pazartesi 18:09
İlk kez 1856 Avustralya’nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde 8 saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesinden Parlamento evine kadar bir yürüyüş düzenlediler.
1 Mayıs 1886’da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago’da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luousville’de(Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi birlikte, birlikte yürüdü. O yıllarda Luoisville’deki parklar siyahlara kapalıydı. İşçiler sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte parka girdiler. Her ilde siyah ve beyaz işçiler hep birlikte mücadele etmeye başladılar. Zamanın gazeteleri şöyle manşetler attılar” Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu!” diye yazdılar. Bu olaylar 1 Mayıs’ı izleyen günlerden, 4 Mayıs’a kadar sürdü. O gün kanlı Haymarket Olayı’na yol açtı. Uygulanan yasal kılıflı baskılar bu gösterilerin tekrarlanmasını geçici bir süre engelledi.
14 Temmuz-21 Temmuz 1889’da toplanan
İkinci Enternasyonel’de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada “BİRLİK MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ olarak kutlanmasına karar verildi.
Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.
Zamanla 8 saatlik iş günü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı.
Günümüzde Sosyalist ülkelerde (Çin, Kuzey Kore, Wietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal , Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs başka ülkelerde gösteri günü olarak kutlanıyor. Türkiye’de de tatil yapılmaya başlandı. Onu Türkiye’de 1 Mayıs tarihçesinde anlatacağım.
HAYMARKET OLAYI…
1 Mayıs 1886’ Lousville Kentucky’de(ABD) başlayan işçi grevleri sonucu 4 Mayıs’ta yine aynı şehirdeki Haymarket Alanında meydana gelen olaylar…
Bu gösteri ve grevlere siyah-beyaz ayrımı olmadan 500 binden fazla işçi katıldı.
Gösteriler 1 Mayıs’tan sonra da sürdü.
İşçiler 3 Mayıs’ta sokaklara çıktılar. McCormick(*)’e ait fabrikadan çıkarılan ve grevde olan işçiler miting yaptılar. Miting sona ermek üzereyken McCormick fabrikası düdüğü çalarak içerideki grev kırıcıları dışarı çıkarttı.(Nasıl da bizim ülkemizdeki bazı provokatif olaylara benziyor değil mi?) Grev kırıcıları protesto etmek için bir grup işçi fabrikaya yürüdü. İşçilere ateş eden polis 4 işçinin ölmesine onlarcasının yaralanmasına neden oldu.
Bu olayı protesto etmek için Haymarket Alanında miting düzenlendi. Miting tam dağılırken, kürsünün önüne nereden geldiği belli olmayan bir bomba atıldı. Hemen polisin önünde patlayan bomba 7 polisin ölmesine , 69’u iise yaralandı. Yüzlerce işçi asılsız nedenlerle tutuklandı. Tutuklanan işçilerden sekizi yargılanmak üzere seçildi.
Bombadan işçilerin haberi yoktu. Tıpkı 1 Mayıs 1977 gibi!
Bunlardan Albert Parsons, August Spies, George Engel ve Adolph Fischer idam edildiler. İçlerinde en genci olan Louis Lingg , hücresine gizlice sokulan! Bir dinamitle intihar etti. Kalanlara ömür boyu hapis verildi. Daha sonraki yıllarda, affedildiler…
İşçi gazetesinin baş yazarı ve idam edilen August Spies tarihe not düşülen ve günümüze kadar haklılığı ispatlanan, şu sözleri söyleyecekti:
“Sessizliğimizin bugün kendisini boğan gürültülerden daha güçlü olduğu günler de gelecektir…” (Gelecek yazımızda Türkiye’de Bir mayıs tarihçesini anlatmaya çalışacağız)
Okunma Sayısı: 252
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.