BİZ SUSUZ MU YAŞADIK YANİ!...
13 Kasım 2025, Perşembe 13:54Her sokak başında bir dolap, içi pet şişeli sularla dolu.
Boy boy, cins cins. Kaç su markası var bilmiyorum. 300’e yakın galiba…
Sokakta insanların elinde, küçük pet şişeler..
Çocukların , büyüklerin ellerinde bir su şişesi. Hepsi de plastik!
Kadınların, erkeklerin elinde bir şişesi…
Okula giden çocukların çantalarında bir su kabı (suluk) bulunuyor.
Evlere damacanalarla su alınıyor.
Yani su artık alınıp-satılabilen bir meta…
Hem de çok iyi bir pazarı var.
Ben, su şişelerini görünce çocukluğumu anımsıyorum.
Ne ben de, ne arkadaşlarımda bir suluk ya da pet şişe suyu vardı. Zaten pet şişeyle tanışmadan geçti çocukluğumuz. İyi ki de öyle geçmiş…
Ben çocukluğumu köyde yaşadım. İlkokulu da köyümde okudum.
Her taraf su doluydu. Herkesin evinde bir su kuyusu vardı. Hatta köyün ortasında hayrat anlamında bir kuyu bulunurdu.
Bazı dağların kaynaklarında çay demlemek için su getirilirdi. Fıçılarla. Yine plastik yoktu
Okula giderken su götürmezdik. Çünkü her okulun bahçesinde su kuyusu vardı. Kolay su çekilirdi kovalarla kuyudan.
Dahası köyün ortak bir de çeşmesi vardı. Orada sırayla su alınırdı. Tabii ki içme ve çay suyu olarak. Temizlik için yine su kuyuları kullanılırdı.
Ama herkes kuyusundan suyunu hiç çekinmeden içerdi.
Çarşamba’nın merkezinde, evlere su epey geç verildi. Ama tüm mahallelerde, hemen hemen tüm sokaklarda Belediye çeşmeleri vardı. Oradan su çekilirdi. Dahası bazı evlerin bodrumlarında sarnıçlar vardı. Yağmur suları arada biriktirilirdi.
Bir de Emirhan denilen kaynak suyunu evlere taşıyıp satan sakalar(sucular) vardı. Bu işi eşeklerle yaparlardı. Eşeklerin sağında solunda 18 litrelik iki teneke su taşınırdı(toplamda 4 teneke) Bunu zamanla el arabası ile (çekçek) yapanlar çoğaldı. Bu suyu çay demlemek için alırdı aileler. Zaten çeşmeden akan suyu herkes rahatlıkla içerdi, içebilirdi.
Datça eskiden su işini nasıl hallediyordu bilmiyorum. Onlar da kuyudan yapıyordu her halde.
Çarşamba’nın en düz köylerinden birinde doğup, büyüdüm. Neredeyse iki metreden su çıkardı. O nedenle, kuyudan sonra tulumbalar çoğalmaya başladı.
Onunla daha kolay su temin ediliyordu.
Şimdi ne su kuyusu ne de tulumbalar var!
Üç yüzün üzerinde su çeşidi olmasına rağmen, içme suları hala güvenilir değil ! Niye?
Her şeyi zehirlettiler bize.
Toprağımız toprak değil, suyumuz da su değil artık.
Gel de o eski su kuyularını arama…
Sakın pet şişeleri ikinci kez kullanmayın!. Mümkünse cam şişeden su içmeye çalışın. Ben biraz masraf edip arıtma diyorum. Bilim insanları da onu diyor. Sadece arıtma suyu kullananların alkali için yarım limon veya bir maden suyu önerisi var.
Bir şey daha ; her maden suyunu herkes içmesin. İçindekilere baksın, magnezyumu fazlaysa, potasyumu azsa ona göre maden suyu alın, tüm şişelerin üzerinde bu bilgiler var.
Okunma Sayısı: 237



Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.