Bükme boynunu, hep kıskansınlar seni
12 Mayıs 2020, Salı 11:46''Bükme“ boynunu, hep kıskansınlar seni Mesudiye'ye gitmişsin, haberini aldım. Orada tutmuş "Sokağa çıkma yasağı olmasa kim uğraşır unla, hamurla" diyorsun sen, hem de dobra dobra. Elinin hamurlu olması sana 40 yılda bir hamaratlık yapmış olma hissi veriyor ama ben senin elinin hamuru ile, ya da hamursuz, erkek işlerine de karıştığını bilirim. Eğer sen bana "ellerim hamurlu mu, hamursuz mu olayım?" diye sorarsan, ben 40 yılı bekleme ellerini daha sık una, hamura bulaştır derim. Nasıl olsa kimse senin bileğini "bükme"ye kalkamaz, beceremez. "Bükme"yi denemeye kalkanları geçen gün gördük; birisi, sağ olsun, ancak ılık su ve maya getirdi, ne de olsa zor bir iş üstlenip sosyal güvenliğini tehlikeye atmak istemiyor; öbürü de çok yardımcı maşallah, ancak fırını yaktı, hani zaten çok sportmen ya fırın yakmayı ancak o becerir; biraz daha yaşlı olmasının torpilini kullanan bir bayan ise olayı telefonda anlatıp "güzel bir gazeteci kızımız yapıyor" deyip kendisinin de bu yapılana uzaktan bakmakla yetindiğini belli etti. Meğer o güzel gazeteci kızımızın bu hamaratlılığı memleketi Uşak'ın çok özel bir hamur işinde herkesin belini "bükme"si imiş. Uşak'ın „bükme“si ne derseniz aslında bunu o gazeteci kızımıza sormak lazım ama benim araştırıp bulduğum şu: Un, su ve tuz ilave edilerek hamur hale getirilir. Hamur bezelere ayrılır. Bezeler oklavayla ince açılır. İçine isteğe göre iç malzemesi konulur (lor, maydanoz, ıspanak, kabak, patates). Sonra yarım ay şeklinde kapatılır ve saçta veya fırında odun ateşinde pişirilir. Pişerken altı ve üstü hafif yağlanır. Sıcak servis edilir. Bu güzel gazeteci kızımız bu „bükme“ etkinliğini geçen günlerden birinde yaptı, ama bir yaptı pir yaptı. Elleri, kolları motor gibi çalışıp kilolarca hamur yoğurdu, açtı, bükmeleri yaptı, ama etrafında sadece seyredenlere, ona laf atanlara bir yandan gülücükler de saçtı. Öbürleri baktılar ki bu enerji dolu kızın bileğini "bükme"k imkansız, ama boş duruyor görünmemek için "Evde kal Türkiye, sporla kal, sağlıklı kal, organik beslenme, organik yaşam, evde kal Türkiye" diye bir slogan yarattılar. En çok da "sporla kal" lafını beğendim. O elleri, kolları motor gibi çalışan, yani sporun alâsını yapan güzel gazeteci kızımıza odun fırının kapağını açıp kapayarak başka bir spor dalı ile eşlik eden sportmen beye de hayran oldum. 19.11.2019 da şu başlıklı bir yazım vardı: „İki benzer ama bir o kadar da farklı iki hikaye“. O yazımdaki Sertap'ı sonradan geçen aylarda biraz daha iyi tanıdım. Yanlız "iyi tanıdım sözü" nereye çekerseniz oraya uzar, hemen olumlu düşünmeyin. Yok yok şaka idi. Bu Sertap beni hep saşırttı ve şaşırtmaya da devam ediyor. Kusursuz güzel olmaz, hele ki o kişi bir de sarı inat ise. Bir ara bana kafayı takdı. Zaten bayanları anlamak zordur ama
ben onun ayrıca kendine has ve otoriter yapısı ile bazı kendine göre düşünceleri ve konuları yorumlama kabiliyetine hayranım. Bu farkı (!) nedeniyle Sertap'ı Guinness rekorlarında "Anlayış tarzı en uzun süre anlaşılmayan bayan" olarak aday gösterdim. Sonuçların açıklanmasına bir hafta kala büyük farkla önde gidiyor. Bana „sen cart curt konuştun" demesi ve onun ne demek istediğini önce benim kendi çabalarım, sonra da bazı dil bilimi uzmanlarına danışmama rağmen anlayamamam üzerine onu bu Guinness rekoruna aday gösterdim.
Yarı şaka yarı ciddi olarak bu yazdıklarımdan sonra size ilginç bir Guinness rekorundan da bahsedeyim. 2018'de Brezilya'da 14 saat boyunca yayınlanan ve Guinness Dünya Rekorları'na en uzun televizyon reklamı olarak giren hangi ürünün reklamıdır biliyormusunuz? Bir deodorant reklamıymış. Bazı bayanlar güzel ise yanlarına yanaşamazsınız, ama o ender güzellikte biri iken, üstüne de enerji deposu hayatını, insan sevgisini, hayvan sevgisi-ni, doğa sevgisini koymuş ve daha da ne yapsam diye haykırıyor diye yazmıştım altı ay önce. Öyle şeyler yazdım ki, sizler yazımı okurken aranız-da „Peki bu bayan madem gazeteci imiş, işi ile ilgili harcayacağı zamanı kalıyormu?“ diyenler olduğunu da yazmıştım. Cevap olarak ta "Onu burada yazarsam sayfalara sığmaz, ama size kısa bir cevap olarak „haftada en az altı gün, bazen de özel zamanlarında Datça ama bütün Muğla bölgesinde haberler, etkinlikler, kutlamalar, organizasyonlar peşinde koşuşturuyor, hatta bunlarda yerine göre aktif rol alıyor, fotoğraflarını çekiyor ve bunları günü gününe gazetesinde gerekli tasarımlarını yapıp, sonrada yazıp Datça ve çevresindeki okurlara sunuyor desem şimdilik yetermi?" demiştim. Şimdi yine anladım ki yetmezmiş meğer. O "bükme" hamurunu açarken görmeliymişsiniz onu. Un, su, tuz ve mayayı yoğururken öyle kuvvetle bastırıyorduki, neredeyse o plasik leğenin dibi çıkacaktı. Eee,Tanrım ona 24 saat yerine 48 saatlik günler bağışlamış, bu kadar da çalışsın yani değilmi, öyle bedavaya ekmek, pardon „bükme“ yok. Altı ay önce o yazımda ona "Kedili Datça'nın Gazetecisi" demiştim. Ama bundan sonra onun adı " Kedili Datça'nın Gazetecisi ama Cavitli, yani Koronalı, günlerin Bükme Güzeli " oldu. Gel de onu sevme, gel de ona hayran olma, gel de o kalbini, sevecenliğini verdiği kedilerini kıskanma, diyorum her zaman.
Güneş kendiliğiden doğar Gün aydınlanır Ama o günaydın yazarsa gönlüm de şenlenir Hava kararır, geceye varır
İyi geceler diyecek olursa Ruhum, rüyam renklenir Buĺutların dansı orada Tango ise burada Salsa Güneşin ihtişamı hem sana hem de bana Ama o berrak deniz eksik burada Olmaz olaydın Korona, kaldım burada
Bir de „bükme“ çıktı başıma Datça'da neyi özleyeyim bilemiyorum Müdürüm aşağı, müdürüm yukarı, havalarından geçilmiyor Zaten almazlar beni de aralarına
"Kedili Datça'nın Gazetecisi ama Cavitli günlerin de Bükme Güzeli" kendine iyi bak, bütün güzellikler, iyilikler, başarılar seninle olsun. Datça haberlerini bekliyor, ... ben ise umarım birgün taze taze yiyeceğim bükmeyi hayal ediyorum.
(Yazımda şaka yollu takıldığım birkaç kişinin affını diliyorum. Bu dünyada kankan olmazsa keyif olur mu, o bükme hiç böyle lezzetli olur mu, haklımıyım sevgili güzel gazeteci kızımız?!)
Sen hiç „bükme“ boynunu sakın, hep kıskansınlar seni.
Rumuz: Sensiz Olmaz, 06.05.2020
Okunma Sayısı: 6896
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.