CUMHURİYET KURULURKEN ÜLKÜ BEBEK!

Zübeyde Hanım’ın Selanik’te de yanında bulunuyordu Vasfiye. İstanbul’da ,
yanındaydı. Zübeyde Hanım ölünce Makbule’nin yanına sığınmıştı. Makbule ile de Latife ile
de anlaşamadı. Genç kız denecek yaşta, fazla baskıya dayanamayarak, kaçıp gitti.
Yıllar sonra, Dolmabahçe Sarayı’nın kapısına 20-25 yaşlarında iki kadın geldi. Halktan
tiplerdi. İçlerinden biri Cevat Abbas’ı görmek istedi.
Cevat Abbas kabul etti. Geçkin yaşına ve hırpalanmış yapısına rağmen Vasfiye’yi
hemen tanıdı. Vasfiye anlattı, o dinledi. Kimi zaman birlikte hüzünlendiler, kimi zaman
hüzünlendiler!
Zalim bir kocanın eline düşmüştü. Evlerde temizlikçi olarak çalışmıştı. Çeşitli , değişik
işlerde çalışmıştı. On yılı aşkın çile çekmişti.
Cevat Abbas , Vasfiye’nin çektiklerini Paşa’ya anlattı.
Onu gören , Paşanın gözleri önüne annesi geldi. Makbule ve Latife geldi. Onu hemen
Dolmabahçe’ye yanına aldı. Ve ona doğru dürüst bir eş aradı. Buldular. Trenci Çukluoğlu
adında biri. Düğün dernek derken, 9 ay on gün sonra aileye bir kız çocuk geldi.
Yaşamı boyu çocuğu olmayan paşanın tek avuntusu, tek torunu! Olacaktı. Adını da o
koydu; ÜLKÜ!
Daha iki aylıkken Paşa’nın karşısına götürdüler Ülkü’yü.
Kucağına aldı. Bebeği evirdi çevirdi, sevgiyle baktı baktı baktı ve şöyle dedi:
-Çocuk ne güzel şey. Demek biz de böyleymişiz de büyümüşüz…
Artık Paşa’da, Vasfiye’de Ankara’daydı.
Vasfiye , akşamleyin Atatürk Orman Çiftliği’ndeki evlerine döndü.
Gazi, akşamleyin Vasfiye’yeyle, bebeği ortalarda göremeyince Sabiha’ya( GÖKÇEN)
-Neredeler? Dedi
-Evlerine döndüler Paşam.
Bunun üzerine, paşa yaverlerinden birine yüz lira vererek Vasfiye’ye gönderirken(100
lira 4 memur maaşı gibi)
-Mama parasıdır, dedi.
Ülkü’yü göremeyince üzülüyordu.
Cevat Abbas bir gün:
-Ülkü’ye karşı bu sevginiz nereden geliyor Paşam?
-Zekaya çok değer veririm bilirsin. Bu çocukta değerli bir zeka görmekteyim. Ülkü ile
bu yüzden ilgileniyorum. Bir de sağda solda ziyan olup gitmesin istiyorum.
Aslında durum hiç de öyle değildi. Gerek annesinin, gerek Makbule’nin ve Latife’nin ,
Vasfiye’ye epey bir eziyetleri olmuştu. O da bunlarla hiç ilgilenememişti. Bir vicdan
muhasebesi yani..
Daha bir buçuk yaşındayken, Ülkü’yü de yurt gezilerine götürmeye başladı.
-Ben bu güzel kızı, kendi elimle yetiştirmek isterim diyordu.
Ama sağlığı buna elvermedi…
Ülkü 5 yaşındayken Mustafa Kemal Atatürk vefat etti.
Ülkü Doğançay Adatepe üç evlilik yaptı. İki soyadı da oradan geliyor. İkinci evliliğini bir
Yahudi ile yapınca çok eleştirilmişti. İlk evliliğini Sabiha Gökçen’in amcasının oğlu Fethi
Doğançay’la yapmıştı…Üçüncü evliliğinden de Adatepe soyadını aldı…

Okunma Sayısı: 145