EN İYİ, EN KÖTÜ …. VE MOTİVASYON
17 Şubat 2022, Perşembe 16:17
Datça'nın bu soğuk kış günlerinden bir Pazar günü öğleden sonra yan komşumuz Kemal ile onun cam panelli terasında oturduk, sıcak çaylarımızla içimizi ısıtırken okullarda orta eğitimin pandemi sürecinden nasıl etkilendiğini konuşuyoruz. Onun iki kızı ve benim de lisede okuyan oğlumun yaşadıkları bu zor dönemi ileri geri tartışıyoruz. Kemal'in terasındaki kitap rafında sakladığı bazı gazetelerdeki ve çeşitli kaynakların verdiği şu yakın geçmişteki, çoğunluğu 06.10.2021 tarihli, bazı haberleri de irdeliyoruz.
- Pandemide bir aylık bilanço: 155 bin öğrenci okula gidemedi.
- llköğretim ve liselerde yüz yüze eğitimin başlamasının üzerinden bir ay geçti. 70 bine yakın okulda toplam 5 bin 900 sınıfta karantina ilan edildi. On binlerce öğrenci yüz yüze eğitime gidemedi.
- Yaklaşık iki yıl süren pandemi arasının ardından 6 Eylül'de okullarda yüz yüze eğitim başladı. Ancak pandemi tam anlamıyla sona ermedi. Aşılama tüm hızıyla sürse de vaka sayılarında artış devam ediyor. Okullarda da durum farksız.
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğrencilerin Covid-19 pozitif olması durumunda okulların değil sınıfların kapanacağını açıkladı.
Kemal'in kızlarından Ayla çok zeki, çok çalışkan ama bir o kadar da hırslı. Hemen hemen bütün derslerde sınıfının en iyisi imiş. Hatta okulunda kendi döneminin en iyisi olmak için gece gündüz çalışıyormuş. Benim oğlum Tugay da biyoloji, kimya ve matematikte sınıfındaki bir kız arkadaşı ile sınıfının en iyisi olma yarışında. Yıl sonunda şu dersten sen sınıfının en iyi, en başarılı öğrencisisin övgüsünü öğretmeninden ya da hatta bir arkadaşından duymak onun en büyük arzusu ve motivasyonu oluyor. Bu hep daha iyi, daha da iyi olma motivasyonunun en önemli kısmı ise yüz yüze derslerde öğretmenlerinden sınıf arkadaşlarının önünde aldığı, "cevabın doğru, yorumunu çok beğendim, sınav notun tam not" gibi övgüler. Ama pandemi nedeni ile bir süre yüz yüze yapılamayıp, bilgisayar başında online yapılan dersler onu bu çok önemli yüz yüze motivasyondan uzak tuttu. Hani seyircisiz yapılan spor etkinliklerinde sporcuların da seyircilerin itici motivasyonundan uzak kalıp en iyi performanslarını gösteremedikleri gibi.
Birçok insan hayatlarında gerek okul, gerek yaptıkları iş, sanat, gösteri, spor veya başka alanlarında en iyi olma gayreti ve hırsı ile yaşar. En iyi seçilen o kişinin aldığı ödül, madalya, sertifika, ya da bir yayın organında hakkında çıkan yazı onun ömür boyu gururla sakladığı hediye olur. Ama her insanın her zaman ne kadar gayretli ve hırslı da olsa "en iyi" olabilmesi olanaksızdır.
„En İyi“ yi hangi dalda ele almak konusu ise tabii ki çok yönlüdür, ama Oscar ödüllerini bir seçenek olarak ele alırsak, 2021 Oscar Ödülleri'nin bu yıl 93. kez sahiplerini bulan Akademi Ödülleri'nde 6 dalda aday olan Nomadland En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Kadın Oyuncu ödülleri olmak üzere toplam 3 Oscar kazandı. Frances McDormand En İyi Kadın Oyuncu seçilirken, The Father filmindeki performansıyla Anthony Hopkins En İyi Erkek Oyuncu seçildi.
Yukarıda da yazdığım gibi, her insanın her zaman ne kadar gayretli ve hırslı da olsa hep "en iyi" olabilmesi olanaksızdır, hatta bazen de "en kötü", yani en başarısız olmak durumuna da düşünülebilinir. "En iyi" olmakta olduğu gibi "en kötü" olmak da bazen neye göre bu değerlendirme yapılıyor sorusunu akla getirir. Okulda öğrenim sisteminin, öğretmenin önceden belirlenmiş kuralları, kriterleri; sporda onun branşına bağlı olarak alınan skorlar, ya da ölçülen zaman, uzaklık, yükseklik gibi değerler, sanatda da seyircinin beğenisi, uzmanların değerlendirmeleri "en iyi" ve "en kötü" leri belirler.
Peki "en kötü" olarak seçilmenin ne etkisi olur insanlara? Mental olarak yıkar mı, ya da kendini düzeltip daha iyi olmak için motive mi eder? Aslında sen "en iyi" sin denen kişi isek genelde niye iyiyim diye pek sormayız, en iyi olmanın keyfini ve gururunu yaşarız. Ama sen "en kötü" sün denilirse önce bir üzülürsün, sonra da bilmek istersin niye en kötüyüm diye. Bunda da çok haklısındır, hele ki bir daha bu derece kötü olmamak ve belki senin de hak verdiğin kötü yönlerini değiştirmek niyetinde isen.
Biraz eski de olsa 17.02.2012 tarihli bir haberde okuduğum ve ilginç bulduğum için o zamandan beri sakladığım bir örnek de vereyim: Demir ve kömür madenlerinden elde ettiği servetle Bill Gates'in tahtına göz koyan Avustralya'nın en zengin kadını, "Demir Lady" lakaplı Gina Rinehart'ın yazdığı ve içinde "azgın vergiler", "kuru siyasi öksürük" ile "özel ekonomik bölge" gibi dikkat çekici imgelerin yer aldığı "Geleceğimiz" adlı şiiri, Wikipedia' da dünyanın en kötü şiiri seçildi.
Rinehart'ın şiiri batı Avustralya'daki evinin önüne yaptırdığı 30 tonluk demir ve taş karışımı sanatsal bir kaidenin üzerine kazımak için yazdığı belirtildi. Endüstriyel kaynakların övüldüğü, siyasetin ise imgelerle yerildiği çalışma için Wikipedia' da, "Klasik tarzda ve kafiyelere özen gösterilerek yazılmışsa da bizce, bu şiir evrenin en kötü şiiri" ifadeleri kullanıldı.
Bu şiir hakkındaki başka bir kritikde ise Avustralyalı profesör Dennis Haskell kendi düşüncesini, Rinehart'ın gayretini övmeme rağmen, "Ben ne kadar madenciysem o da o kadar şair" diyerek dile getirdi.
İşte Wikipedia'da evrenin en kötüsü seçilen bu şiiriden bazı dizeler:
Geleceğimiz
Dünya borç içinde inliyor, açlık ve yoksulluk içinde
Ve yalvarıyor milyonlarca insan daha iyi bir hayat için
umutları toprağın altındaki kaynaklarla birlikte duruyor
Birbirlerinin projelerine değer katan girişim ile sermaye
bizim geleceğimizdir.
Kim kendini bu azgın vergilerden kurtarabilir ki
Ve en sonunda dışarı kaçmayacak mı Avustralya'nın yatırım, büyüme ve işgücü
Özümüz için çok zararlıdır böyle bir yönelim
........
Fakir dünya madenlerimize muhtaç, yüzüstü bırakma onları
Ulusumuz özel ekonomik bölgeye ve daha akıllı bir hükümete muhtaç, her şey çok geç olmadan
„Gina Rinehart“
Yine bana dönersem, benim bundan evvelki köşe yazımdaki şiirim için bir okuyucu "Şimdiye kadar okuduğum en kötü şiir, malesef !" diye bir yorum yazmış. Herkes kendi düşüncesinde kendine göre haklıdır, bana itiraz etmek düşmez. Ama niye en kötü şiir diye bir açıklamasını da beklerdim. Şiirin tarzı mı, içerdiği konu mu, uzunluğu mu, ya da nesi çok kötü? Her ne ise, bu "en kötü şiir" yorumu bile beni motive etti, yine yazmağa devam ediyorum.
En iyiler hep sizlerin olsun, ya da siz hep en iyi olun.
08.02.2022
Okunma Sayısı: 5604
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.