Muğla
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

KPSS İLK DEĞİL, SON DA OLMAYACAK

11 Ağustos 2022, Perşembe 14:30
 
 
(Sınav Sorularını Ele Geçiren Öğrenciler Kendilerini İhbar Etti!)
*İlk sınav sorularının satılma hikayesi
*Onların yüzüne adalet tükürsün!
Nasıl yani? Der gibisiniz. İşte son KPSS sınavının sorularının çalınması, satılması üzerine çok eski bir olay aklıma geldi.
Belki de Türkiye'de ilk kez sınav soruları çalınmış  ve parayla satılmıştı.
1974 den önce ÖSYM yoktu. Ama yine de Üniversiteye giriş sınavları yapılıyordu. 
Yıl 1973 olmalı. Üniversite sınav soruları satılmıştı.  Herkes bunu gazetecilerin ortaya çıkardığını sanır.
Hayır…Öyle olmadı. Gazeteciler duyurdu. Ama olayı gazetelere ulaştıran başkalarıydı.
İşte o olayı anlatacağım…
"…İstanbul Laleli'de(yanlış anımsayabilirim Aksaray da olabilir) parayla üniversiteye giriş sorularının satıldığı kulaktan kulağa dolaşır. Parası olan gidip, soruları para karşılığında alıyor. Ya parası olmayanlar?
İşte bu yazı o parası olmayan iki delikanlının maceraları üzerine yazılmaktadır.
Bunu duyarlar. Ser de delikanlılık ve Karadenizlilik de vardır. Birilerinden ödünç bir Karadeniz yapımı tabanca, bir sustalı çakı alıp, sınav sorularının satıldığı otele giderler. Odada bu satışı yapan adamı kıstırırlar. Yanındakini de etkisiz hale getirirler. Zorla sınav sorularını alırlar.
Kaldıkları yurda gelip, soruları parası olmayan öğrencilere ücretsiz verirler.
Üniversite Seçme Sınavları yapılır. Bu öğrenciler istedikleri üniversiteyi ve bölümü kazanırlar. Tabii öteki arkadaşları da…
Birkaç  gün kendilerine gelemezler. İki arkadaş, huzursuzdur.
Şöyle konuşurlar:
-Yahu biz ne yaptık? Yüzlerce öğrencinin hakkının yenmesine göz yumduk. Bu sınavı kabul etmeyelim..
Derler de, nasıl olacak? Çünkü kendileri de büyük suç işlemişlerdir.O zamanlar Hürriyet Gazetesinde çalışan bir ağabeyleri vardır. Gidip ona durumu anlatırlar. O da hayret eder.
-Gençler çok büyük suç işlemişsiniz. Bunu gidip savcılara, hakimlere duyurmaya kalksanız, başınıza gelmeyen kalmaz. Ama sizin yaptığınızı bu ülkede kimse yapmadı. Bir şeyler yapacağım der.
Ertesi gün suya sabuna dokunmayan"Üniversite sınav soruları satıldı mı? " gibi benzer haberler çıkar.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Şükran Soner bombayı patlatır.
"-Sınav soruları satıldı…der.
Hürriyet'teki ağabey, tanıdık bir savcı bulur. Durumu anlatır. O da, bu gençleri lütfen bana getir der. 
Onlar da  korka korka savcıya gider, her şeyi anlatırlar. Soruları nasıl aldıklarını, nasıl istedikleri yerleri kazandıklarını falan…
Savcı ayağa kalkar, gençlerde bir tedirginlik onlar da ayağa kalkar. Savcı gelir, bunları kucaklar, şapır şupur öper. Ne savcıymış ama!...
Neyse uzatmayalım. Gazeteler bir yandan, açılan davalar bir yandan, failler yakalanır. Dava devam eder. Üniversite sınavları iptal edilir. Bizim iki arkadaşın da bir yılı gider. 
Ama ertesi yıl, birçok yerden karşılıksız burs alırlar. Dersaneler ücretsiz hazırlık kursları verirler.Gazeteler röportaj yapmak isterler.  Onlar isimlerinin yazılmasını, duyurulmasını da istemezler. Oysa şimdilerde olsa, günlerce "kahramanlık " menkıbeleri anlatılırdı. Yine istedikleri yerleri kazanırlar. Ama alın terleriyle
Mahkeme sonunda, hakim gençlere döner, sanıkları göstererek:
-Gençler, tükürün şunların suratına, der.
O gençler hakime:
-Hakim Bey, bunların yüzüne adalet tükürsün , derler…
Bu yürekli iki insanı da çok yakından tanıyorum. Şu an  ikisi de sağ. Birisi Datça'ya gelir gider her yıl. Birinin adı (A.S, ötekinin adı K.P.-ancak bu kadar yazabiliyorum. İzin almadım. Zamanın gazetelerine bile isimlerini vermemişler) 
Bu iki insanın dünya görüşüyle, benimki çok farklıymış o zaman. Şimdi birbirimize çok uzak değiliz. O zamanlar kendilerini Ülkücü, Türk Milliyetçisi olarak tanımlarlarmış…Hatta Samsun'da Amerikan Radar üssünde bir Amerikalının Türk bayrağına hakareti üzerine Cumhuriyet Meydanı'nda ABD karşıtı miting düzenleyenler de bunlarmış…
Demek ki o zamanlar sağcısının da, solcusunun da bir onuru varmış…
Sonuç olarak şunu demek istiyorum; bu hırsızlıklar hep oldu, oluyor ve üzülerek söylüyorum olacaktır. Çünkü sistem buna müsait. Bunu engelleyecek, bu arkadaşlar gibi namuslu, cesur, temiz gençlere gereksinim var. Gerisi hikaye…

Okunma Sayısı: 5026

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.