KURTULUŞ'TAN KURULUŞA "BU BİZİM YENİ ORDUMUZUN İLK ASKERİDİR…."(24)

Mustafa Kemal, Samsun Belediye Başkanının yanına giderken, belediyenin önünde feci bir durumla karşılaştı. Ayaklarının parmakları, patlak postallarından dışarı fırlamış, üstü başı paramparça , açlıktan avurtları çökmüş bir asker gördü. O Paşayı görmemiş, ağlıyordu. Belediyesi ve maliyesi tamtakır Samsun, bir askerin karnını bile doyuramamıştı. Memleketine bile gidecek parası yoktu. Silahı alınmış, sesli sesli ağlıyordu!Mustafa Kemal O'nun önünde durdu;
    -Sen niye ağlıyorsun arkadaş? Dur bakalım asker ağlamaz!
    Asker öylesine dolmuştu ki, geleni geçeni duymuyordu. Ama bu ses!...
    Evet, bu sesi tanıyordu. Bu Çanakkale'deki kumandanı Miralay Mustafa Kemal'di. Evet evet o'ydu. İşte paşası karşısındaydı. Demek ki şimdi paşa olmuştu!...Şaşkın şaşkın bakarken, Mustafa Kemal;
    -Söyle, niye ağlıyorsun?
    -Düşman yurdumuzu çiğniyor, devlet beni terhis etti. Silahımı elimden aldılar. Şimdi ben yurdumu nasıl savunacağım?
    -Üzülme çocuğum, gel benimle.
    Sonra, Cevat Abbas'a dönerek;
    -Cevat Bey, biraz sonra  fırka karargahına gittiğimizde Binbaşı Mahmut Ekrem Bey'e söyle, bu çocuğu tepeden tırnağa silahlandırsınlar, giysilerini değiştirsinler. Bu bizim yeni ordumuzun İLK ASKERİDİR…
    Belediyeden sonra tümen karargahına gitti. Her şey felç olmuş durumdaydı. 
Öncelikle karargah komutanı Mahmut Ekrem'i görevden aldı.
    Sonra da Mutasarrıf Ethem Bey'i de görevden aldı.
Yeni mutasarrıf Hamit bey gelinceye kadar Refet Bey'i(Bele) atadı. 

Okunma Sayısı: 201