Muğla
30 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

MECLİSİ MEBUSAN'IN KAPATILIŞI…(47)

22 Mayıs 2023, Pazartesi 16:47

İngilizler İstanbul'u işgal edince, rahat durmuyorlardı. Daha ilk günden baskıya başlamışlardı. 
    İşte bu koşullarda İstanbul Meclisi Mebusan'ı son toplantısını yapıyordu!
    Meclis başkanı Celalettin Arif Bey7in yerine vekili Abdülaziz Efendi oturumu yönetiyordu. Celalettin Arif bey, kayıplara karışmıştı. 
    Tam bu sırada meclis muhafız kıtası kumandanı salona girdi.
    -Bir İngiliz müfrezesi geldi. Hüseyin Rauf Bey'le, Kara Vasıf Bey7i götüreceklermiş…
    -Teslim etmeyiz(gürültüler, bir isyan durumu var)
    -Silahla karşı koyarız…
    Daha buna benzer bir sürü öfkeli söz salonu dolduruyordu. 
    Gümüşhane Mebusu Zeki Bey'le birkaç mebus, Rauf Bey'in çevresini alarak, onu meclisten kaçırmaya çalıştılar.
    Bu sırada Sinop mebusu Yusuf Kemal (Tengirşek) söz alarak:
    -Arkadaşlar, sakin olunuz. Bu durumda asıl söz sahibi meclis başkanı Rauf Bey'dir . O karar versin, dedi.
    Rauf bey(Orbay)
    -Arkadaşlar, şimdiye kadar, sizin durumunuz tehlikeye düşmesin diye sustum. Madem ki meclis saldırıya uğramıştır. Burada muhafız bölüğü var. Emir verilsin, karşı koysun, görevini yapsın!
    Bu öneri benimsenmişti ki, Celalettin Arif'in meclisten ayrılırken verdiği öğüt göz önüne alındı. Celalettin Arif:
    -Ne olursa olsun, silah kullanmayın!
    Mecliste gürültü, patırtı devam ediyordu. Kaçması o kadar kolayken Rauf bey, Kara Vasıf neden kaçmıyordu? 
    Bunu sadece kendileri ve birkaç arkadaşı biliyordu. Onlar, İngilizlerin meclisi basmasını, işgal etmesini ve dağıtmasını istiyorlardı. Çünkü o zaman Ankara'da Meclis daha kolay toplanacaktı.
    Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey, İngilizce bildiğinden, gidep İngiliz subaylarıyla görüştü. 
    Kara Vasıf ile Rauf Bey'i  silah gücüyle alıp götürdüklerine dair bir yazılı kağıt erirlerse. Onları teslim edeceklerini söyledi.
    Verilen yazılı kağıdı meclis başkanına verdiler. Rauf bey ve Vasıf helalleşerek meclisten ayrıldılar.
    Vasıf ve Rauf Bey'i alıp Benbow dretnotuna götürdüler. En alt katta ast subaylara özgü boş ve havasız yere tıktılar.
    Orada daha önce tutuklanmış Edirne mebusu Şeref ve Faik Bey'lerle başka mebuslar da vardı. 
    Benbow dretnotu çok az sonra demir alarak Malta Adası'na doğru yıla çıktı. 
    17 mart 1920 günü İstanbul Meclisi'nin son tantanalı günü oldu. Demirci Mehmet Efe'nin meclise çektiği telgraf, Celalettin Arif Bey'in açtığı toplantıda okundu ve yankısı büyük oldu.
    -Meclis-i Mebusan Başkanlığı'na diye başlayan mektupta, Yunanlıların mezalimi anlatılıyor. Neden hala işgalcilere saldırmayın, denildiğini, nedenlerini öğrenmek istiyordu.
    


Okunma Sayısı: 182

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.