Muğla
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

OTUZ BİR AĞUSTOS

02 Eylül 2021, Perşembe 16:32
 
Sonra, 31 Ağustos günü 
ordularımız İzmir'e doğru yürürken,
serseri kurşunla vurulan Deli Erzurumlu'ydu.
……………………………..
Solda, ilerdeydi Ali Onbaşı.
Kan içindeydi yüzü gözü.
Bir süvari takımı geçti yanından dörtnala
Kaçanı kovalamıyordu yalnız
ulaşmak da istiyordu bir yerlere
ve sadece kahretmiyoryaratıyordu da.
ve kılıçların, nalların, ellerin,ve gözlerin pırıltısıardı ardına çakan aydınlık bir bütündü.
Ali Onbaşı bir şimşek hızıyla düşündü
ve şu türküyü duydu:
"Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ipek bir halıya benzeyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu davet bizim…
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim…"
 
Sonra.
Sonra, 9 Eylül'de İzmir'e girdik.
ve Kayserili bir nefer
yanan şehrin kızıltısı içinden gelip
öfkeden, sevinçten, ümitten ağ ağlaya ağlaya,
Güneyden Kuzey'e
Doğudan Batıya,
Türk halkıyla beraber 
seyretti İzmir rıhtımından Akdeniz'i
  Ve biz de burada bitirdik destanımızı.
Biliyoruz ki, layığınca olmadı bu kitap,
Türk halkı bağışlasın bizi…
Nazım Hikmet Ran(Kuvayi Milliye Destanı)
 
NOT: Nazım destanın sonunda bir kinaye yapıyor. Olmadı diyor. Çünkü Nazım, bu destan için 60 binin üzerinde dize yazmış. Kala kala elde 5-6 bin dize kalmış. Nazım tutuklanınca, arkadaşlarının saklaması için verdiği bu dizeler, yok edilmiş. Kimisi korkarak yakmış, kimisi kaybetmiş.İşte Nazım Türk halkı bağışlasın bizi derken, bir yerlere gönderme de yapıyor. Yeri gelmişken yazayım dedim. 

Okunma Sayısı: 6164

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.