LAÇİNNN
kalp ucu datça
Muğla
18 Kasım, 2025, Salı
  • DOLAR
    42.33
  • EURO
    49.15
  • ALTIN
    5521.6
  • BIST
    10.566
  • BTC
    95109.802$

SES ÇIKARMAZSANIZ, DAHA ÇOK EYVAH DATÇA GİDİYOR DERSİNİZ…

17 Kasım 2025, Pazartesi 17:27

Turizm denince Datça akla geliyor.
    Bir yabancı yere gitsem ve hatta kendi memleketime gitsem, ilk sözleri;
    -Türkiye’nin en güzel yerinde yaşıyorsun.
    Bir yanından bakarsan doğru,
    Ama bir de öteki yanından bakarsan, hiç de öyle değil.
    Bana buralarda anlatılan bir çok hikaye var.
    -Efendim 1980 li yıllarda bu kadar otel yoktu, hizmet veren yoktu. Ama yabancı turistler çoktu. Onlar ağaç altında bile yatmaya razıydılar…
    Daha birçok şey.
    Yokluk, yoksulluk da anlatılıyor, candan dostluklar da. 
    Dahası yoksulluğun ne güzel paylaşıldığı anlatılıyor.
    Peki ne oldu da, başka yerler, hem de Datça’nın gerisinden gelen ilçeler ve hatta köyler bile Datça’nın önüne geçti?
    Sorunun yanıtı hazır.
    Datçalı günü birlik yaşıyor.
    Datçalı, birlikte iş yapmayı bilmiyor,
    Datçalı elindekilerin değerini bilmiyor…
    
İsterseniz başlayalım mı?
    *Bir Öğretmenevi vardı. Deprem bahane edildi. Yıkıldı. Kimsenin sesi çıkmadı. Tamam, bina dayanıklı değildi. Hemen 50 metre yanına , hem de daha kötü zemine kocaman bir okul yapılıyor. Nasıl oluyor? Eski yerine yapılmasın, ama Datça için Öğretmenevi, Polis evi, Hakim evi gibi sosyal konut ve kuruluşlar gereklidir.
    Öğretmenevine yıkılmadan önce yılda 25-30 arasında gelip –giden oluyormuş. Az bir rakam mıdır?
    Bu gelenler, esnafın yüzünü güldürüyordu. Ama bir iki otelci yıkıldığından memnun oldu galiba!
    Ben Öğretmen evinin yeniden açılmasını istiyorum.
    *Dev gibi bir tesisi vardı Datça’nın TURAŞ konaklama ve turistik alanı. Şu anda Hükümet Konağı yapılacak. Sessizce yıkıldı, yok edildi. Kimse kalkıp, yenisi nereye yapılacak demedi…
    *Tarım alanları hızla yok ediliyor.
    *Ben Datça’nın turizmle kalkınacağına inanmıyorum. Eğer, Türkiye içinden gelip, Datça’da birkaç gün kalıp gidenleri turist olarak sayıyorsanız. Size kolay gelsin.
     *Datça dünyanın tarım potansiyeli olan, organik tarıma elverişli en nadir yerlerinden biridir.
    
Küçümsemeyin, İsrail’in ekili toprakları, dahası ihraç ettiği tarım ürünlerinin alanı Datça kadar bile yok. Ama o teknolojiyi Datça’ya getirmek için ne yaptınız?
    *Datça’da her yıl iki ürün ve hatta bazen üç ürün bile alınacak topraklar var.
    *Ama artık gençler tarımdan çekildi. Pazar yerinde az da olsa görüyorum. Seviniyorum. Ama güzel çocuklar da tarımla uğraştıklarından pazara gelmiyorlar. Annelerine, babalarına yardıma geliyorlar!
    *Bu saydıklarımı sadece Datçalı yapamaz. Devlet desteği şart. Ki, gelişmiş ülkelerde tarıma çok önem veriliyor. Sonra diyoruz ki, Almanya’da et 200-300 TL, Türkiye’de 900 TL..Niye?
    Datça gibi yerlerin değeri bilinmediğinden. Burada Datçalı’ya (kendimi de onlardan görüyorum. 20 yılı aşkındır buradayım, Datçalı sayılırım) çok büyük görev düşüyor. Ben üstüme düşeni yapmaya hazırım.
    Örneğin, hiç tarım ilacı kullanmadan sebze yetiştirmek olasıdır Datça’da. 
    Bir yerden başlamak gerekiyor.
    Biz istemezsek, kimse bir şey vermez.
    Yıkılanların yeniden yapılmasını istemeliyiz örneğin.
    Karanlığa küfredeceğine bir  mum yak demiş  KONFÜÇYÜS
    
 


Okunma Sayısı: 159

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.