SİYAH BEYAZ - BELKİ DE KULUN ADALETİ GEREKLİ
01 Ocak 1970, Perşembe 03:00Son dönem paralel yapı iddiası ile gündeme gelen Adalet sisteminin toplumsal algıda ki! Gü-venirlilik sorusuna alınan cevap yürekler acısı. Es-kiden kurumlar arası güvenirlilik endeksinde alt sı-ralarda bulunan halkın adalete olan güven duygusu bugünlerde sıfırlanmış durumda.
Bünyesinde çok değerli hukuk adamını ba-rındıran Türkiye Adalet Sisteminin içinde bir kıs-mının cemaatçı dış mihrakların kontrolüne geç-mesiyle çıkan hıyerarşik bozukluğu yaratığı moral bozukluğu tüm teşkilatı şimdilik olumsuz etki-lemektedir.
Suçun ve suçlunun karşılık bulamadığı Adalet sistemimizde, mağdurlara destek olsun diye! Belki de toplumsal refleksin duyarlılığıyla, in-sani, vicdanı, ahlaki, değerlerinin hassasiyeti ile toplumun gerçek manada suçluyu bireysel ilişkilerden, tecrit edilmek, suçluya mesafeli olmak, gibi insani ilişkilerden mahrum bı-rakmak, sureti ile suçluyu ıslah edilebilinir mi? diye düşünüyorum.
En azından önemli bir caydırıcılık et-keni olur bu davranış biçimi. İçinde yaşa-dığımız toplumun bireyler arasındaki ilişkiler; dayanışma, yardımlaşma, paylaşma, gibi de-ğerleri sevinçte, tasada, kederde birlikte ya-şama, ihtiyaçı duyacağımız en önemli huzur ve mutluluk kaynağıdır. Normal bir insanın bu değerlerinden vazgeçmeyi göze alabileceği! Düşünülemez.
Esasen ülkemizde uygulanan adalet sistemi uy-gulamalarında, vatandaşın hak ve özgürlüklerini dikkate alarak, mağduriyetini hesaplanarak, insanımızı değer görerek, adalet tera-zisini kurmamışlardır. Alınan kararlar kişilerin servet, mevki, ma-kam, itibar, gibi etkenlerle, yargılanma ortamında oluşan algı ve ön yargının oluşturduğu kanaate göre karar verilir. Bilimsel bilgi ve ka-nıt 'tan ziyade göreceli kavramlar esas alınarak ülkemizde yargılama yapıldığına çok zaman şahit olmuşumdur.
Elbette bu kötü uygulamanın tek sorumlusu yargıçlar ola-maz. Sistem bir bütün olarak “evrensel hukukun değerlerinden” va-tandaşlarına sağladığı adalet duygusu inandırıcılıktan uzak, bir bi-çimde uygulanmaktadır. Belkide yanlışlık sadece Hukuk Fa-kültelerindeki eğitim müfredati ve mezuniyet sonrasi alınan ye-tiştirme ve sıtajiyer dönemlerinin tek başına yeteri olmadığının ger-çeğidir.
Yanlışlık sorgulamanın en alt katmanı olan kollu görev-lilerinden başlayarak, kamu yanlısı görünmeyi, ideolojik motifli sor-gulama, kamu veya imtiyazlinin lehine kanıt yaratma, siyasi temaya uygun en baskıcı karar veren yargıcın terfisini bu tutumuna bağlı olarak gerçekleştiren ve üst mahkemelere atanmasını sağlayan, sis-temi oluşturan siyasetçiye varıncaya kadar tüm mekanizma bu gü-nahın ortak sorumlularıdır.
Siyasetçinin seçilme zafiyetinden dolayı yıllarca uyguladığı popülist uygulamalarla kendini topluma şirin göstermiş, ihtiyaç duyduğu toplumu disipline etme realitesini de yürütme ve adalet sistemi kanalı ile yarattığı baskı ortamı ile ülkeyi kontrol altına al-mayı, saygınlığını artırmayı, tercih etmiştir yıllarca.
Okunma Sayısı: 612
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.