LAÇİNNN
kalp ucu datça
Muğla
02 Temmuz, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    39.87
  • EURO
    47.09
  • ALTIN
    4267.9
  • BIST
    9.949
  • BTC
    106981.92$

SİYAH BEYAZ - BU GÜN SOMA YARIN BİZ OLMAYALIM

01 Ocak 1970, Perşembe 03:00

Somadaki bu elim kaza ile Ülkemiz yas-ta, acımız büyük, ulusumuzun başı sağolsun, Tanrıdan, vefat edenlere cenneti mekan ve rah-met, yakınlarına güç ve sabır ihsan etmesini di-lerim. Bu elim olay bizi iş kazalarının ciddiyetini ve önemini bir kez daha hatırlatmanın önemini anlatmaktadır.
Bir Mayıs işçi ve emek bayramının mis-yonu olan! Çalışma şartlarını, risklerini, emeğin değerlerini dile getirilmesi gerekirken! Bizim sarı sendika ağalarının siyasi ideolojilerine hiz-met olsun diye “işçi haklarını göz ardı ederek” miting yeri için mücadele vermelerinin,işçiye ihanetten başka bir açıklaması olamaz. 
    Böylesine beklenmedik elim felaketler bize, toplumun selameti için afatlara karşı her zaman hazırlıklı ve teakkuz durumda olmamızı salık verir. Sivil Savunma sisteminin; örgüt-lenmesi günümüzde daha da önemini artır-mıştır. Her dönemin şartlarına göre! o günün koşularına ait muhtemel felaketlarin doğur-duğu, sorunların, risklerin, hasarların, etkileri-ni azaltmak, bilgilendirmek, korunma beceri-lerini kazandırmak, için insanlar çeşitli savun-ma sistemlerini geliştirmişlerdir. 
Bu geliştirdikleri korunma sis-temlerinin etkili ve sürekli olması için de top-lumun gönüllülük esasına göre, becerilere uy-gun olarak eğitilmesi, bilinçlendirilmesi, beceri kazandırılması, beklenen tehlike veya felaketin türüne göre, muhtemel oluşacak kriz masasının talimatlarına göre, organize olma, yetenekle-rine göre görev dağılımı yapılarak herhangi bir ihtiyaç halinde ne yapması gerektiğinin önemi konusunda ilgili görevliler bilgi sahibi olmalı-dır.
    Herhangi bir felaket esnasında hasar ve zararın etkilerini asgariye indirilmesi içinde her bireyin, becerisine göre kurtarma çalışmala-rında katkı yapması öğretilir.
     Eski dönemlerde bu felaketler Savaş, Hastalık, Deprem, Korsan ve Eşkıya baskını, gi-bi daha çok İnsanların yaratıkları acı sonuç-lardı.
Çağımızda ise bu dönemin en büyük afetlerin nedenleri yine İnsanlardan kaynaklı doğa felaketleridir. Ancak bu dönemde İnsan-lar doğrudan felaketlere sebep olmuyor da dolayalı olarak afetlere, felaketlere, davetiye çıkarmış oluyorlar. Gelişen Sanayi ve Tekno-lojinin Doğa üzerindeki yan etkileri ile İnsanların doyumsuz arzu ve taleplerine bağlı aşırı tüketimlerinden kaynaklanan doğanın denge sisteminin bozulması ve benzeri nedenlerle bütün Dünyayı tehdit eden küresel mevsim değişiklikleri, günümüzde her an Dünyanın herhangi bir yerinde acı bir haber almamız, güçlü bir olasılıktır. 
    Sık sık Haber ajanslarına düşen, Sel, Deprem, Deprem, Tusunami, Hortum, Fırtına, Kasırga ve benzeri gibi afetlerin nedenleri küresel mevsim değişikliklerinden kaynaklandığı bütün bilimsel otoriterlerce kabul görmüş durumdadır. Mevsim değişikliklerinin özellikle Kutuplarda ısınan havaların Kutup buzullarını eriteceği, dolaysıyla Deniz seviyesinin yükseleceği beklenen güçlü bir ideadır. Sadece bu ihtimal ile bile bizleri bekleyen Afetlere karşı tedbir almamız kaçınılmaz gibi görünüyor.
İlçemizde Sivil Savunma sisteminin yeterince önemsen-diğinden kuşkuluyum doğrusu. Hiç arzu edilmez! Ancak her an için bir boğulma vakasının vuku bulacağını sayarsak ilk müdahaleyi bilinçli yapabilecek bilgi sahibi kişilerin toplumdaki oranı nedir bilinmez. Çok mu zordur hiç değilse yılda bir kez Sivil Savunma ve kurtarma ile ilgili toplumu bilinçlendirmek, Sivil Savunma Teşkilatının görev dağılımını duyurmak, felaketlerin türüne göre tatbikatlar yapmak. Yöneticilerimizin asıl görevi bu değilimdir? İş işten geçtikten sonra doğmuş acılara üzülmenin, dövünmenin, kime ne yararı var. 


Okunma Sayısı: 501

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.