Muğla
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

ÜLKEMİN DEĞERLİ HEKİMLERİ…(2)

17 Şubat 2022, Perşembe 16:21
Geçen yazımızda Finlandiya'daki bir hekimin ülkesinin yoksulluktan inim inim inleyen bir ulusu nasıl etkilediğini anlatmıştık. 
Bu hekim sadece sağlık alanında değil, öteki alanlarda da etkili olmaya başlamıştı. Gelin şimdi onu anlatalım.
Edebiyat ve kültür çevrelerinde doktorun kitabı çok tartışıldı. Ancak, sosyal çevrelerde kitap gereken ilgiyi uyandırdı ve amacına ulaştı. Finlandiya'nın tüm  sağlık kuruluşlarında meslektaşlarının kitabı kelime kelime okundu, incelendi. 
Tüm kamu kurumları ayağa kalktı. Hangi önlemleri, nasıl almalı tartışmaları yaşandı. Konferanslar verilmeye, belgeler toplanmaya başlandı. 
Önceleri bahsedilmesinden bile ürkülen ve görmezden gelinen halkın bu feci durumunu herkes gördü ve anladı.
Herkes, parti çekişmelerini, kişisel çıkarları, entrikaları bir kenara atarak, halkın sağlığının korunması sorunlarıyla uğraşmaya koyuldu.
Ülkede hangi hastalıktan, kaç kişinin hasta olduğu, kaç kişinin öldüğü tespit edildi. İçki tüketimi ve bedeli hesaplandı. Öyle rakamlar ortaya çıktı ki, bunlar herkesi korkuttu!
Çünkü bu rakamlar, kafalara bir balyoz gibi iniyor ve herkeste bir durumun düzeltilmesi isteği uyandırıyordu.
Hükümet, mülki idareler ile belediyelerden ve doktorlardan oluşan bir TIP ORDUSU kurdu.
Bütün uzman doktorlar; çocuk, Diş, İçhastalıkları, Kadın hastalıkları gruplar halinde ülkeyi bir baştan bir başa taradılar…Bu hekimler, gittikleri yerlerde hem hastaları tedavi ediyor, hem de daha sağlıklı olmak için yapılması gerekenleri anlatıyordu. 
Köylüler, insan hayatının değerini anlamaya başlamıştı. Doktorlar onlara şöyle diyordu:
Paralarınız yanmasın ve çalınmasın diye iyice saklıyorsunuz. Çocuklarınız, eşiniz ve kendiniz paradan çok daha değerlisiniz. Sizler canlı parasınız. Bu sermayeyi iyi koruyun, israf etmeyin, çoğaltın."
Köylerde çok sağlıklı ve ucuza mal edilen evler yapıldı. Bu evlerin yapımında, gönüllü işçi grupları oluşturuldu. Köy kooperatifleri kuruldu.
Yirmi bir yıl sonra birçok köyün şekli değişti. Köylüler, artık yeni giysiler giymeye, kendileri de böyle giysiler üretmeye başladılar. Paçavra gibi elbiseler ortadan kalktı. Sanki yeni insan tipleri çıktı ortaya…
Birçok hastalık ortadan kalktı.
Kadınlar doğum yaparken ölmedi, çocuklar canlı doğmaya başladı.
Ülkede, tüm köylerde, üretime katılım arttı. Üretim olunca, daha iyi kazandılar. Daha iyi kazanınca daha iyi beslenmeye, daha iyi düşünmeye başladılar.
Bu seferberliği sağlayan doktor bir gün öldü!
O'na "Kendini Halkın Sağlığına Adayan Doktor" unvanı verdiler. 
Doktorun ölümünü tüm ülke duydu. Ülkenin dört bir yanından yüzlerce köyün temsilcisi cenaze törenine katıldı. Köylüler, temsilcilerini en gürbüz, en sağlıklı ve iri yapılı gençlerden seçmişti.
Bu gençler doktorun tabutunu arabaya vermediler. Omuzlarında taşıdılar…
Köy mezarlığına gelindiği zaman köy delikanlılarından biri tabutun yanına gelip şu konuşmayı yaptı:
Bizler, köy kırlarından, köy ormanlarından senin mezarının başına geliyoruz. Fakat cenaze törenlerinde taşınması gelenek olan çelenk ve çiçekleri getirmiyoruz. Bizim Suomi"miz(*)  içinde, senin kurduğun bahçenin çiçeklerine birer örnek olmak üzere köylerimiz seçip bizi buraya gönderdi.
Ey ulusumuzun büyük bahçıvanı, ebedi meskeninde istirahat et.!...
Biz, senin hayırlı çalışmalarını kutsuyoruz…
Sen, bir halk doktoruydun.
Yüz binlerce köylüyü iyileştirdin.
Milletimizin damarlarına taze ve temiz kan akıttın.
Vatanımıza kahramanlar armağan ettin.
Bize, sağlıklı çalışmanın hazzını tattırdın.
Millet senin heykelini dikmek istiyor. Sen, buna gerçekten layıksın. Ama senin en güzel heykelin işte bizleriz.
Bizler ki yeni toplumun ürünüyüz. Kendimiz de bu yeni hayatın üreticisiyiz. 
Erkek ve kadın hepimiz, Fin aydınlarının, ülke için nasıl çalışmaları gerektiğini gösteren birer canlı heykeliz.
Sen ne Sezar'dın ne de Napolyon…Hiçbir karış toprak işgal etmedin. Hiçbir damla kan akıtmadın. Ama yurdumuza binlerce yeni, sağlam, kuvvetli ve çalışkan eler kazandırdın.
Milletin sağlığı için mücadele eden büyük kahramanın şanı sonsuza dek yücelsin!"
Değerli Hekimlerim;
Bu yazıyı yazarken, bu SALGIN  sürecinde görev şehidi olan tüm sağlık çalışanları aklıma geldi. 
Ve şu anda bin bir güçlükle çalışan tüm sağlık emekçileri.
Sizin mücadeleniz bu Fin'li doktordan daha az değildir.
Hepinizi sevgi ve saygıyla kucaklıyorum.
 
*Suomi: Bataklık Arazi( Finlandiyalılar bunu özellikle söylerler. Çünkü öyle bir ülkeden bugünkü ülkeyi yaratmışlardır. M.Kemal Atatürk 'de Ankara'nın bataklıklarından bir başkent yaratmıştır.
Bu alıntıyı Grigory  Petrov'un BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİ adlı eserinden(kısaltarak) aldım

Okunma Sayısı: 7688

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.