YENİ YIL KUTLAMASI TÜRKLER’DEN GELMEKTEDİR…

NARTUGAN…MI, YENİ GÜN MÜ, YENİ YIL MI? ÇAM BAYRAMI MI? 

Bazı yobazlar, yılbaşını, Noel’i hiç sevmezler. Niye sevmediklerini de bilmez bu cahil güruh! Noel’in bir Hıristiyan işi olduğunu, hatta bayramı olduğunu bile iddia eden sırf cahiller vardır.
Bunun Hıristiyanlıkla, bir başka dinle ilgisi yoktur.
Daha iddialı bir şey söyleyeyim mi; Yeni Yıl Kutlaması bu topraklardan, yani Anadolu’dan dünyaya yayılmıştır, dersem abartı olmaz.
Haydi anlatalım:
“Nartugan Türkler’de her yıl 21 Aralık’ta kutlanır. İslamlık öncesi Türkler’in inanışına göre, gece ile gündüz sürekli savaşır. Vee en uzun gece ile birlikte günler uzamaya, güneş daha çok görünmeye başlar. Türkler’de ay esasına dayalı olarak 21 Aralıktan sonra yeni yıl geldiğine inanılır.

*Nartugan olarak da bilinen “YENİDEN DOĞUŞ BAYRAMI” her yıl 21 Aralık’ta kutlanmaya başlıyor(du)

*Türkler’de güneş oldukça önemli olduğundan, güneşin daha çok görünmeye başlayacağı bu günün seçiliş amacı olabilirdi.

*Hıristiyanların tıpkı Noel’de yaptıkları gibi ağaç altına hediyeler bırakılırdı. 

*Bu ağaç “Hayat Ağacıydı” ve ağacın altındaki hediyeler de tanrı içindi. Tanrı Ülgen içindi yani.”

Şimdi araya girip bir cümle etmek istiyorum. Şu yılbaşı çam ağacı nedir dersiniz? Hani bazıları diyor ki; 
-Efendim, İsa peygamber ahir zamanda, yer yüzüne Mesih, Mehdi olarak geldiği zaman Şam’a geleceğim demiş de, bunu yanlışlıkla çam anlamışlar…Hayır. Asıl köken bizim hayat ağacından gitmedir.
-Akçam, eski Türklerde kutsal ağaç kabul ediliyordu. 
-Bir küçük not daha düşüp, anlatıya devam etmek istiyorum; Mustafa Kemal Atatürk’ün, adına ”Güneş, dil teorisi” denen tezini bilen var mı? Ya da Ankara Sıhhiye’deki Hitit Güneşi heykelini bilen var mı? Ya da o heykele çok dikkatli bakan var mı içinizde…Lütfen Ankara’ya gidenler Sıhhiye Meydanı’na gidip, o muhteşem heykele bir kez daha iyice baksınlar...Türkler ve Güneş’i göreceklerdir…
 O O heykeli bir belediye başkanı kaldırmaya çalıştı! Adını yazmıyorum!...Siz anladınız… Mahkeme kararıyla oraya tekrar  kim, kimler aynı yerine koydurmuştur. Kaldı ki Ankara’nın simgesi bu Hitit Güneşi’dir.
Devam ediyoruz;
*Hayat Ağacının altına hediyeler konulması, o gün , o hafta eğlenceler düzenlenmesi bir bayramdır. Tıpkı Noel baba ile özdeşleşen AYAZ ATA vardır. (Ayaz; Anadolu’da ışık, aydınlık demektir)Ayaz Ata, kışın soğukta ortaya çıkan kahramandır. Hatta Noel baba efsanesi Ayaz Ata’dan alınmadır diyebilirim. 

*Nartugan adı, okunuşu itibariyle NAR ile ilgili şeyler anımsatsa da, burada farklı bir anlamı vardır:
-Nar”GÜNEŞ”,tir ve Tugan ise” DOĞAN” demektir. Yani “DOĞAN GÜNEŞ…”

*Peki neler yapılırdı Nartugan’da? Noel’de ne yapılıyorsa onlar yapılırdı. Hatta daha da fazlası. Belki rakı bilinmiyordu ama, onları neşelendirecek birçok şey vardı!

*Anadolu’da hala yılbaşında kapıda bereket getirsin diye nar kırılır. Eski Türklerden kalma alışkanlık ve ritüeldir. 

*Narın parçalanan tanelerinin eve dağılmasıyla bereket getirdiğine inanılırdı.
Çocukluğumuzu anımsayın. Okullarda en çok halka oyunlarını  ve elele tutuşup halka olmayı , severiz(Yağ satarım, bal satarım gibi, halayların hep halka olarak oynanması gibi)

Bu güzel bayramda, halka olup “koraçum,  koraçum” diye şarkı söylemek gibi. Koraçum” azalsın” anlamına geliyor. Yani gece azalsın demek oluyor. Halka olmak da güneşi ve güneşin gelmesini gösteren bir simge. 

-Tanrı Ülgen’in kardeşi, kötülüğün ve karanlığın koruyucusu olan Erlik de o akşam iyi ve cömert oluyor. Sırtında Türkler’e mahsus olan kürkü, belinde kemeri, başında kırmızı kürklü başlığı, ayaklarında Türklerin icat edip giydiği çizmeler, elinde hediyeler dolu torbası ile evleri dolaştığı düşünülüyor…”

-Erlik zamanla “Dede Moroz” olmuş, daha sonra Santa Klaus ve Noel Baba’ya dönüşmüştür. Bir not daha, ayrıca geyik de Türklerde kutsal bir hayvandır. Örneğin Tunceli civarında geyik avlanmaz…Tıpkı turna kuşunun avlanmadığı gibi…

-Bu Türk Bayramı, Hıristiyanlıktan önce Türklerle batıya, yani Avrupa’ya geçiyor.325 yılında İznik’te toplanan konsülde, bu pagan, yani ilkel bayramın  İsa’nın doğuşu olarak kutlanmasına karar veriliyor. İsa’nın güneş gibi dünyayı aydınlattığı kabul edildiğinden ona yakıştırılmakta bir sakınca görülmüyor. Böylece Türklerin Çam Bayramı, Noel bayramı olarak dünyaya yayılıyor.

Yine bir örnek vermek gerekirse, yazar ve araştırmacı Abdullah Gürgün şöyle anlatır” Bafa Gölü civarına yerleşmiş ailesinin çevresinde düğünlerde eve çam ağacı getirilip, süslenir ve etrafında oyunlar oynanırdı…” demektedir. 

-Anadolu’da fallarda çam ağacının evlenmeyi ifade ettiğini anlatır. 
-Bu bayram İran’da bulunan kimi Türkler tarafından “Çille Bayramı” olarak kutlanır. 
- Avrupa’da Çam süsleme  ilk olarak 1605’te Almanya’da görülüyor ve oradan Fransa’ya ve diğer tüm Hıristiyan ülkelerine geçiyor.
Şöyle sonlandırayım; O kibirli batı, en büyük bayram dediği bayramını Türklerden yürütmüş iyi mi? 
Aydınlık bir Türkiye İsteyen güzel dostlarımın Nartugan’ını (Çam Bayramı’nı) kutlarım. 
 

Okunma Sayısı: 131