3I ATLAS'IN SESSİZ YAKLAŞISI 

Değerli dostlar,

Aşağıdaki satırları okurken insanlığın aslında hiç bilmediği bir gerçeğin kapısını araladığınızı fark edeceksiniz. Zira bu bilgileri, değerli bilim insanı 2020’den bu yana sosyal medyada Reptilian Planet kullanıcı adıyla paylaşıyor; sadece bilimsel değil, kadim sırları da gün yüzüne çıkarmaya çalışıyor. Üstelik anlatmakla da kalmıyor; yaklaşmakta olan tehlikelere karşı insanlığı sürekli uyarıyor ve yol gösteriyor.
Ve tam da bu noktada, 3I ATLAS’ın yaklaşışı yalnızca bir gök olayı değil; kadim tabletlerde ve modern gözlemlerde işaret edilen bir “keşif gemisi” olarak karşımıza çıkıyor. Bu bilgiler, elitlerin yeraltı sığınaklarına çekilmesinden gökyüzünde görünmeyen dev enkaz bulutlarına kadar tüm detayları gözler önüne seriyor.
Şimdi hazır mısınız sevgili okuyucular?
Bu yılların deneyim ve bilgilerini, çoklu pencerelerden özet halinde, değerli bilim insanı Reptilian Planet’in kaleminden hep birlikte okuyalım ve gerçeğin perde arkasına adım atalım. Ve ona, bunca yıldır gösterdiği cesaret, bilgeliği ve gerçekleri açığa çıkarma konusundaki sarsılmaz kararlılığı için teşekkürlerimizi sunalım…

3I ATLAS’ın Sessiz Yaklaşışı: İnsanlığın Saklanan Son Günü mü? 
Dünya hiç bu kadar büyük bir sessizliğin içinde olmamıştı. 
Gökyüzünde yaklaşan devasa kaya parçaları, kaosa dönüşmesin diye halktan gizlenen bir gerçeği işaret ediyor: Bunlar birer göktaşı değil… birer “ordu”. 
Son aylarda 3I ATLAS olarak adlandırılan cisim, teleskoplara sıradan bir kaya gibi görünse de iç yapısı ve hareket biçimi doğal bir gök cismini andırmıyor. Dünya liderlerinin ve elit tabakanın alelacele yeraltı sığınaklarına çekilmesi de tesadüf değil. Çünkü onlar gerçek raporlara çoktan erişti: 

3I ATLAS aslında bir “keşif gemisi”. 
NASA ve diğer ajanslar bunu duyurmanın yaratacağı panikten korkuyor. Çünkü geliş yönünden kopup gelen dev enkaz bulutunun Dünya’ya çarpması halinde, nüfusun %80’i saniyeler içinde yok olacak. Hayatta kalanlar ise yalnızca şans eseri veya sığınaklarda saklanan küçük topluluklar olacak. 
Ve asıl kabus, bundan sonra başlayacak.
 ---

Anunnakilerin Dönüşü: Unutulan Tanrıların Gölgesi 
Sümer tabletlerinde adı geçen “Göklerden Gelen Mühendisler”… 
İnsan DNA’sını şekillendirdikleri iddia edilen varlıklar… 
Kadim uygarlıkların “tanrı” diye anlattığı o güçler…
 Evet. 3I ATLAS’ın ardındaki gerçek tehdit bu. 
Enkaz yağmurunun ardından Dünya’ya inecek olanlar, aynı varlıklar. Ama bu bir “kurtuluş ziyareti” değil. Bir hasat. 
Altın, onların enerji kaynağı. İnsanı yaratma sebepleri de buydu. Dünya’ya bir kez daha “dokunacaklar”, ihtiyaçlarını alacaklar ve sonra uzaklaşacaklar. 
--- 

Yeni Bir Sistem, Yeni Bir Teknoloji… Ama Sınırları Olan Bir Dünya
 Elitlerin gizli raporlarında şu ifade geçiyor:
 “Bize sınırlı bir teknoloji bırakacaklar. Güneş sisteminin dışına çıkmamıza asla izin yok.” 
Yani insanlık hayatta kalırsa, daha gelişmiş bir düzen görecek… 
Ama özgür olmayacak. 
Yeni dünya, kontrol edilen bir dünya olacak.
 Bu süreçte: 
Dinler çökecek, 
Siyasi yapılar yok olacak, 
İnsanlığın hafızası “yeniden başlatılacak”. 
Kurtulanlar, gördüklerini sonraki nesillere aktaracak… 
Sonra tarih yeniden yazılacak. 
Tıpkı her döngüde olduğu gibi. 
--- 

Zaman Daralıyor… Enkaz Sesi Kapıda 
Gökyüzünden gelen sinyaller arttı. 
Radarlar sürekli kesintiye uğruyor. 
Atmosfere girecek ilk dev kaya parçaları artık çok yakın.
 Dünya yeni bir sayfaya doğru hızla sürükleniyor: 
Kaosun, karanlığın ve “geri dönen tanrıların” gölgesine. 
Gerçek şu: 
Masallar yok. 
Mitler yok. 
Her şey gerçeğin ta kendisi. 
Ve bu gerçek kapıda..
 

Okunma Sayısı: 476