Muğla
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

BAŞKA BİR AÇI­DAN PAN­DEMİ

15 Mart 2021, Pazartesi 16:44

Her şeyin, an­lam­dan ve de­ğer­den yok­sun ol­du­ğu­nu sa­vu­nan bir fel­se­fi gö­rü­şün adı­dır, Ni­hi­lizm. Diğer bir ta­nım­la, hiç­çi­lik, yok­çu­luk. Ni­hi­list­ler Tanrı'nın var­lı­ğı­nı, ira­de­nin öz­gür­lü­ğü­nü, bil­gi­nin im­kâ­nı­nı, ah­lâ­kı ve ta­ri­hin mutlu so­nu­nu red­de­der­ler.
Bir yan­dan yer­le­şik top­lum­sal dü­ze­ne baş­kal­dır­ma­yı tem­sil eder. 19. Yüz­yı­lın or­ta­la­rın­da Rusya'da ya­yı­lan Ni­hi­lizm, Fri­ed­rich Ni­etzsc­he, Lu­d­wig And­re­as, Al­bert Camus, Sart­re, Art­hur Sc­ho­pen­ha­u­er ünlü Ni­hi­list­ler­dir. Ney­zen Tev­fik ise ünlü bir Türk Ni­hi­lis­ti­dir .
“Bin­dik bir ala­me­te, gi­di­yo­ruz se­la­me­te.” de­dir­tir­ce­si­ne, ya­şa­mak­ta ol­du­ğu­muz bu gün­ler­de; bilen, bil­me­yen her­kes her şeyi söy­lü­yor. Der­ler ya, ağzı olan ko­nu­şu­yor. İnsan­lar büyük bir ka­ram­sar­lık için­de kay­gı­lar bü­yü­te­rek bir bi­lin­me­ze sü­rük­le­ni­yor. Süreç Ni­hi­list­le­ri haklı çı­ka­ra­cak bir yönde ge­li­şi­yor. Ne kadar “Nor­mal­leş­me” adı kon­muş olsa da ya­şa­dı­ğı­mız gün­ler, ya­rın­la­ra meç­hul bir gi­diş­le akı­yor. “Değer ve amaç” yok­sun­lu­ğu an­la­mı­na gelen Ni­hi­lizm bi­lim­sel ve­ri­le­ri de hiç­lik ola­rak de­ğer­len­di­rir­ler. Bir iğne ucun­dan bin­ler­ce kez kü­çük­lük­te bir vi­rü­sün tes­lim al­dı­ğı in­san­lık, şart­lan­mış ça­re­siz­li­ğin pen­çe­si­ne düş­müş bir du­rum­da. Her gün yeni mu­tas­yon­lar­la şekil de­ğiş­ti­ren ve yok edil­me­si ola­nak­sız hale gelen bu vi­rü­sün tut­sak­lı­ğın­dan ne zaman kur­tu­la­ca­ğı­mız ko­nu­sun­da umut ve­ri­ci açık­la­ma­lar du­ya­mı­yo­ruz. Aşı­lar umut gibi gö­rü­nü­yor, ama aşı­la­rın; “olu­şum sü­reç­le­ri ye­ter­li aşa­ma­lar­dan geç­me­di­ği, üre­ti­len çe­şit­li aşı­la­rın han­gi­si­nin ter­cih edil­me­si ge­rek­ti­ği, yok­sul ül­ke­le­rin aşı bul­mak­ta zor­lan­dı­ğı için dün­ya­nın tam ba­ğı­şık­lık ka­zan­ma­sı­nın müm­kün ol­ma­dı­ğı­nı ve bu yüz­den has­ta­lı­ğın yok edi­le­me­ye­ce­ği­ni ve teh­li­ke­nin hiç­bir zaman geç­me­ye­ce­ği, aşı ya­pı­lan­la­rın bile bir­kaç zaman sonra ba­ğı­şık­lık­la­rı­nı yi­ti­re­cek­le­ri” gibi ka­ram­sar­lık çı­ğı­rış­la­rı sos­yal med­ya­yı meş­gul edi­yor. Ves­se­lam yaşam bi­çi­mi­miz eski du­ru­mu­na dö­ne­me­ye­ce­ği­miz şe­kil­de de­ğiş­miş du­rum­da. Ya­şa­mı­mız­da­ki her şey bir “hiç” liğe doğru gi­di­yor.
Diğer yan­dan, yay­gın ola­rak pek gün­de­me düş­me­se de bazı gö­rüş­le­re göre, ko­nu­yu “Öje­nizm”e de ge­ti­ren­ler var.
Yıl­lar önce rast­la­dı­ğım bir ma­ga­zin der­gi­sin­de ay­rın­tı­la­rıy­la oku­du­ğum ya­zı­da­ki id­di­aya göre; “Son yüz­yıl­da Doğu top­lum­la­rın­da aile­le­rin erkek çocuk sa­hi­bi olma is­te­ği­nin art­ma­sı üze­ri­ne, tıp­ta­ki ge­liş­me­le­rin et­ki­siy­le erkek nü­fu­su­nun ola­ğa­nüs­tü ço­ğal­ma­sı­na neden oldu. Bunu gören dün­ya­nın ege­men güç­le­ri, bu faz­la­lık er­kek­le­rin bir bö­lü­mü­nü te­rö­rist ol­ma­ya yön­len­di­rir­ken, diğer bö­lü­mü­nü de si­lah­lı dev­let gücü ha­li­ne ge­ti­rip bir­bi­ri­ne kır­dır­ma pla­nı­nı ha­ya­ta ge­çir­miş­tir.” de­ni­li­yor­du. Ne kadar doğ­ruy­sa…
İnsan so­yu­nun ge­ne­tik yar­dı­mıy­la iyi­leş­ti­ril­me­si­ni, in­sa­nın za­yıf­lı­ğı ola­rak kabul edi­le­bi­lecek şey­le­rin dü­zel­til­me­si­ni amaç­la­yan sos­yal bir an­la­yış olan Öje­nizm. Ta­nı­mın­da­ki ma­su­mi­yet­ten çok uzak­ta yer­yü­zü acı­la­rı­nın kay­na­ğı ol­muş­tur. Hızla artan insan nü­fu­su­nun yer­yü­zü için bir teh­li­ke ol­du­ğu­nu dü­şü­nen var­sıl­lar, dünya nü­fu­su­nun ar­tı­şı­nı en­gel­le­me ça­lış­ma­la­rı­na mil­yar do­lar­lar har­car­ken, öte yan­dan fü­tur­suz­ca, in­san­la­rın ya­rı­dan faz­la­sı­nı çe­şit­li yön­tem­ler­le or­ta­dan kal­dı­ra­rak ken­di­le­ri­ne daha rahat ya­şa­ya­bi­le­cek­le­ri bir dünya ya­rat­mak is­te­dik­le­ri zaman zaman ifade edil­mek­te­dir. İşte; Soner Yal­çın'ın Saklı Se­çil­miş­ler ki­ta­bın­da bir dizi aile adı sı­ra­lan­dık­tan sonra; “ Saklı se­çil­miş aile­ler var, dün­ya­la­rı­nı si­zin­le pay­laş­mak is­te­mi­yor­lar. On­la­rı siz seç­me­di­niz, yok etmek için onlar sizi seçti!” de­ni­li­yor. (Sayfa:472)
İnsan, ya­şa­mı­mı­zı alt üst eden “PAN­DEMİ” de Ya­şa­dık­la­rı­mız, “bu yok etme pro­je­si­nin bir par­ça­sı mı?” diye dü­şü­nü­yor.


Okunma Sayısı: 7716

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.