BÖ­LÜK-PÖR­ÇÜK- D A T Ç A (3)

Bir kaç gün­dür güneş bir göz kır­pı­yor bir yok olu­yor..​Arkasın­dan püsen püsen yağ­mur..
Datça ya­rı­ma­da­sı da dile gel­miş..​Ku­la­ğı­mın di­bin­de fı­sıl­da­yıp, zır­na­şıp du­ru­yor..​bana ikide bir :
-Hak­kım­da şunu da yaz..​Bunu da yaz ..
diye emir­ler yağ­dı­rı­yor..​Biraz da bu­na­mış mı ne..​Ara­besk ta­kı­lı­yor.. Kırık pilak gibi Orhan baba' dan nağ­me­ler dök­tü­rü­yor
"BEN ESKİ HALİMLE DAHA ME­SUT­TUM.."
Si­nir­le­ni­ver­dim..
-Ülen senin yağ­mu­run­da bile hayır kal­ma­mış..​yağa­cak­san doğru dü­rüst yağ­mur yağ­dır dedim..
Öyle bir si­nir­len­di ki..​Mu­hab­be­ti ko­yu­laş­tır­dık..
-Ülen siz­ler beni bu hale ge­tir­di­niz..​Ben yağ­mı­yo­rum. Beni ne hal­le­re dü­şür­dü­ğü­nü­ze yanıp, dert­li dert­li göz yaşı dö­kü­yo­rum.
dedi..​ve devam etti..
-Beni çıl­dırt­ma­yın..​Yağar­sam öyle bir şar­la­rım ki..​Nuh tu­fa­nı­nı arar­sı­nız..
-Ço­cuk­lu­ğum­da­ki gibi mi..?
-Ay­nen öyle.. Ço­cuk­lu­ğu­nu ha­tır­la.. Şar­la­dı­ğım zaman Eski Datça ile sizin Re­şa­di­ye ara­sın­da­ki ça­yı­r i­çi va­di­si çamur der­ya­sı gibi akı­yor..​sa­at­ler­ce bir ta­raf­tan öbür ta­ra­fa ge­çe­mi­yor­du­nuz..
-Ça­yı­r i­çin­de­ki bah­çe­le­rin ke­nar­la­rı­na bizim "Çığ" de­di­ği­miz kar­gı­la­rı onun için mi dik­ti­ler ata­la­rı­mız..?
-Ata­la­rı­nız sizin gibi salak de­ğil­di..​Benim ga­za­bım­dan, yağ­mu­rum­dan, fır­tı­nam­dan kor­kar­lar­dı..​Hem sel­den hem de yel­den ko­run­mak için bahçe ke­nar­la­rı­na kargı dik­ti­ler..
-Peki Kargı ko­yu­nun adı da ora­dan m ge­li­yor..
-Ay­nen öyle . Git bak ora­da­ki tar­la­la­ra... ke­nar­la­rı kar­gı­lık­tır..,
-Yahu Datça..​Hazır seni ele ge­çir­miş­ken..​Kargı ko­yu­nun eski adı AKAN­TUS imiş..​Akan­tus benim bil­di­ğim ayı pen­çe­si bit­ki­si­nin adı..​Ancak ben buna dair ya­zı­lı bir kay­nak bu­la­ma­dım dedim..
Yine si­nir­len­di..
-Ülen oğlum. Siz Dat­ça­lı­lar benim sır­tım­da ya­şı­yor­su­nuz ama beni yakıp yık­mak­tan, es­kit­mek­ten, yaş­lan­dır­mak­tan başka bir şey  bil­mi­yor­su­nuz..​ Mi­la­dın ilk yıl­la­rın­da ya­şa­mış Ro­ma­lı St­ra­bon adlı kişi beni zi­ya­ret etmiş. hak­kım­da çok şey­ler yaz­mış­tı..​Onun ki­tap­la­rı­na bir bak..
Bir de 1857-59 yıl­la­rın­da Kni­dos'un al­tı­nı üs­tü­ne ge­ti­rip ora­da­ki ta­ri­hi de­ğer­le­ri sizin ga­za­bı­nız­dan kur­ta­rıp ,İngil­te­re­'ye ta­şı­yan, dünya kül­tür mi­ra­sı­na dahil eden Sir Char­les Ne­w­ton adın­da bir herif var..​Onun 1863 yı­lın­da ka­le­me al­dı­ğı anı­la­rı­nı oku..​Datça ve kargı koyu hak­kın­da çok şey­ler bu­la­cak­sın "
dedi .. ve de pi­ri­miz Datça'nın tav­si­ye­si üze­ri­ne Char­les ne­w­ton' un anı­la­rı­na üstün körü şöyle bir göz attım..*
Bur­gaz ,is­ke­le ma­hal­le­si ve kargı koyu hak­kın­da aynen şun­lar ya­zı­yor­du..
"..​Yarıma­da­nın DAM­GA­LI'nın do­ğu­sun­da kalan kıs­mı­nı ben pek araş­tır­ma­dım. Fakat yar­dım­cım Smith M.​Ali Ağa'nın ika­met et­ti­ği Datsc­ha (Datça) yı bir çok de­fa­lar zi­ya­ret etti.. Kö­yü­nün ya­kı­nın­da­ki va­di­ler çok ve­rim­li ve iyi iş­len­miş olup, çok iyi İncir, zey­tin ve pa­la­mut ürünü ver­mek­te­dir.​Datsc­ha' nın gü­ne­yin­de­ki bir koyda ka­yık­lar için iyi bir liman olan Datsc­ha Scala (Dat­ça-is­ke­le) var­dır.ve bu li­ma­nın biraz do­ğu­sun­da sa­hil­de tah­mi­nen 12 feet(3.65 metre) yük­sek­li­ğin­de olan,ve büyük İso­do­mo­us blok­lar­dan ya­pıl­mış ta­ri­hi bir deniz du­va­rı var­dır**
BU DUVAR MUH­TE­ME­LEN TARİHİ ACANT­HOS'un YERİNİ GÖS­TERİR.." (sü­recek)
*Kay­nak-Sir Char­les Ne­w­ton-His­tory of dis­co­ve­ri­es at Ha­li­car­na­sus -Cni­dus..-1863
** Sir Char­les Ne­w­ton'un sö­zü­nü et­ti­ği duvar.. Büyük bir ola­sı­lık­la Bur­gaz'daki biz Dat­ça­lı­la­rın "YEDİ KAT" de­di­ği de­ni­zin ke­na­rın­da­ki du­var­dır. (Y. Ziya Özalp)..

Okunma Sayısı: 370