LAÇİNNN
kalp ucu datça
Muğla
27 Eylül, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    41.57
  • EURO
    48.55
  • ALTIN
    5001.1
  • BIST
    11.378
  • BTC
    109275.36$

"Cumanın Hikmeti” - ALLAH'TAN YARDIM İSTEMENİN YÖNTEMİ NEDİR

22 Eylül 2025, Pazartesi 11:53

Can Dostlar  !

          İnsanın doğumu ile ölümü arasındaki süreç içerisinde maddi veya

    manevi bazı ihtiyaçlarının ve sıkıntılarının olması doğaldır.Çok isteyip

    de yerine gelmeyen arzular,hastalıklar,ekonomik ihtiyaçlar,bunalımlar,

    buhranlar v.s v.s.

   Çoğumuzun bildiği, İhlas sûresinde de bildirildiği gibi, Allah  Samed 'dir.

   Yani herşey O'na muhtaç, ama O hiç bir şeye muhtaç değildir.Bu durum

   da muhtaç olanın ihtiyaçlarını, hiç bir şeye ihtiyacı olmayan Yüce Mabut

   tan istemesi kadar doğal ne olabilir ki ? Onun içindir ki Fatiha sûresinde

   de bu konuya vurgu yapılarak "Yalnız Sana kulluk ederiz, yalnız Sen'den

   yardım dileriz" denilmek suretiyle yardımın kimden istenilmesi gerektiği

   konusunda , bizlere yol  gösterilmektedir.  Namaz  kılan  bir  müslüman 

   bunu namazlarında  günde kırk  kez tekrarlar. Ayrıca  Rab'bimiz sadece

   kendisine  yalvarıp  yakarmamızı  isteyerek, buna karşılık  vereceğini de

   bizlere bildirmektedir.( Mü'min: 60) Kalp gözü açık, imanı bütün olan tüm

   müslümanlar  bu şuuru elde  ettiklerinden  sıkıntı ve  ihtiyaçlarını hemen

   Rab'lerine arzederler.Yüce Yaratıcı insanın bu ruh hali içerisindeki davra

   nışlarını aşağıdaki ayetlerde bizlere şöyle haber veriyor.

   _ "İnsana bir darlık dokunduğu zaman, yanı üzere yatarken,yahut oturur-

   ken, ya da ayakta  bize yalvarır; ama Biz onun darlığını giderince ,sanki o

   kendisine dokunan bir darlıktan ötürü Bize hiç yalvarmamış gibi hareket

   eder.İşte aşırı gidenlere yaptıkları iş böylece süslü gösterilmiştir"

  (Yûnus: 12)

   _"İnsana bir zarar dokundumu hemen içtenlikle Rab'bine yönelerek O'na

   dua eder. Sonra  (Rabbi) ona  kendisinden  bir nimet  verdimi, önceden 

   O'na  yalvarmakta olduğunu  unutur da  O'nun yolundan saptırmak için

   Allah'a eşler koşmaya başlar....(Zümer:8)

   _"İnsana bir zarar dokunduğu zaman Bize dua eder.Sonra ona bir nimet

   verildiğinde; Bu  (benim) bilgim  sayesinde  bana verildi  der. Hayır o bir

   imtihandır,fakat çokları bilmiyorlar " (Zümer:49 )

   _"İnsana bir nimet verdik mi yüz çevirir, yan çizer.Ona bir şer dokundumu

   yalvarıp durur.(Fussilet:51)

     Bu ve buna benzer ayetler sıralanır gider.

 

      Aziz Dostlar !

      Yüce Yaratıcı ,kendisinden yardım istemenin yol ve yöntemini biz çaresiz

   kullarına mukaddes  kitabında bildiriyor.Ya bize bunu peygamberi, yahutta

   kutsal kitabı ile bildirmeseydi halimiz ne olurdu ? Kimbilir kimlerden medet

   umar,kimlerden yardım dilenir, hangi yol ve yöntemleri denemeye kalkardık.

      Değerli Dostlar !

   Bakara sûresinin 45. ayetinde, bu yalvarış ve yakarışın,daha doğrusu yardım

   istemenin yol ve yöntemi  gayet açık  bir şekilde  bildirilmekte ve şöyle denil-

   mektedir.

   _"Sabırla, namazla Allah'tan yardım isteyin. "  buyurularak, yardım  istemede

   başka yollar aranmaması,yahutta başka bir ifade ile yardım istemede iki şart

   olan sabır ve namazın öneminden bahsedilmesi dikkat çekicidir. Zaten biraz

   düşünüldüğünde namaz da bir sabır işi değilmidir ? Günde beş vakit, 40 rekat

   hergün bıkmadan usanmadan,hastayken,işiniz varken,hatta düşmanla cephe-

   de çarpışırken (Nisa:102) özür kabul etmeyen, yerine getirilmesi gereken kut-

   sal bir görevdir.Bu görev,bazı kişiler için çok ağır ve zahmetli gelebilir.Zira söz

   konusu ayetin devamında bu konuya da temas edilerek, bu hususu meşakkat

   olarak düşünen kişiler için şöyle denilir.

   _"Şüphesiz namaz, Allah' a saygı ile kalbi ürperenlerin dışında herkese zor ve

   ağır gelen bir görevdir."

      Kıymetli Dostlar !

   Namaz , bir müslümanın hayatında  önemli  bir yeri olan hatta birinci derecede

   önem arzeden dini bir görevdir. Seçkin olan o peygamber, dünyada kendisine

   sevdirilen üç şeyden birinin namaz olduğunu ifade buyurmuş, namazı gözünün

   nuru, mü'minin miracı , dinin  direği  diye vasıflandırmıştır.  Ne  mutlu  o şuura

   eren halis kullara

       O halde konuyu özetleyecek olursak, alışkanlık haline gelinceye kadar bizim

   için meşakkatli diyebileceğimiz namaz ibadetini, çocuklarımıza küçükken öğ-

   retmeli ve sevdirmeliyiz.Onlara örnek olabilmek açısından biz büyüklerin de bu

   kutsal görevi yerine getirmesi gerektiği inancını taşırken duamızı, Hz.İbrahim'in

   Kur'andan öğrendiğimiz şu duası ile noktalıyoruz.

   " Ey Rabbimiz ! Beni, soyumdan gelenleri namazı devamlı kılanlardan eyle !

   Ey Rabbimiz ! duamızı kabul et.! Rabbimiz hesabın görüleceği gün beni,anamı

   babamı ve müminleri bağışla ! " (İbrahim: 40-41)

 

   Hoş kalın, iyilikle kalın, Aziz Dostlar....


Okunma Sayısı: 339

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.