Datça Turizm Müdürü'nden Anılar (6) Sonradan Datçalıdan Datça Hikayeleri (6) Datça'da Boğa Güreşleri

Datça Köylerinde yaptığımız gezilerden bir gün Serdar ile Kızlan köyüne gitmiş köy kahvesinde sohbet ediyorduk. Kızlan Domates yetiştiriciliğinde Datça'da önde giden bir köy. Kahvenin girişinde bir levhada işçi yevmiyesini belirten bir yazı dikkatimi çekiyor. Kadın işçi yevmiyesi erkeklerden daha düşük olduğunu fark edip nedenini öğrenmek istiyorum. Kadınlar domatesi topluyormuş, erkekler ise, kasalara doldurup taşıdıkları için fazla ücret alıyorlarmış. Tarla domateslerini kamyonlara yüklenip çeşitli şehirlere gönderilen yer olmasıyla ünlü olduğunu öğreniyordum, Kızlan'ın.
Genelde hasat dönemlerinde her yerde şenlikler yapılıyor olması düşüncesiyle, yaptığım sohbetlerimde bu konuyu gündeme getiriyordum. İçlerinden biri 'Biz her 3o Ağustos'ta Burgaz Düzlüğünde öküz güreşi yaptırırdık, ' demişti. Son yıllarda yapılmadığını da ilave etmişti. Bu şenlik konusu domatesin lezzetinden kadar önemli diye düşündüm.

 Datça'nın tanıtımında yararlanacağımızı düşündüğüm bir etkinlik olabilirdi bu. Serdar ile kahveden ayrılınca bu konuda bilgi alabileceğimiz kişileri, büyükbaş hayvan yetiştiricilerini ziyaret etmeye karar verdik. Önce dört yoldaki kavurmacı Erol Fenerci'nin yanına gittik. Fenerci 'Seferberlikten bu yana  harman bitiminde güreşler yapılırdı, !970 yılı ortasından bu yana  yapılmıyor boğa güreşleri, yeniden yapılabilir, neden olmasın'  diyordu.
Ağustos aylarında düzenlenen boğa güreşleri kurulan tertip komitesi eliyle yürütülüyor ve gelirleri hayır işleri için bağışlanıyormuş. 'Davul zurna eşliğinde karşılanan boğalar sahiplerinin adıyla çağrılırmış. Güreşlerden bir gün önce akşam 'kına 'gecesi adıyla düzenlenen bir eğlencede boğa sahipleri ve davetlileri eğleniyormuş. Eğlencede bir 'koç 'açık artırmayla satışa çıkarılır, en fazla parayı veren o yılın güreş ağası da seçilir, aynı zamanda masraflar için  para da toplanır' diyor, E
 Ertesi gün başlatılan güreşlerde 'değnekçi' de denilen hakemlerin güreşleri idare ettiğini, güreşen boğalardan rakibini kaçıranın  galip sayıldığını öğreniyordum.

Yeniden boğa güreşlerinin yapılmasının Datça'nın tanıtımına katkısını büyük olacağı düşüncesiyle, ilk adımda Datça 1998  yılı Badem Festivali kapsamında düzenlenmesi için Festival komitesine öneride bulunuyorum. Zamanın Kaymakamı Hüseyin Ergi ve Belediye Başkanı Mustafa Soytok'a anlatıyorum boğa güreşleri yapılması konusunu.
Kabul edilmesiyle beraber tertip komitesi kurulması için Orman İşletme Şefi Mehmet Uzun ve Erol Fenerci ile boğa güreşleri düzenlenmesinde bulunmuş, boğa güreşlerine meraklılarından oluşması için çalışmalara başlanmış, Badem  Festivaline herhangi bir mali yük getirmeyeceği ortaya çıkınca, Festival komitesince Reşadiye düzlüğünde  boğa güreşlerinin yapılması kararı  alınıyordu.

Festival kortejine katılan sanatçı ve turizmcilerinden önce boğa güreşleri Datça Şenkaya kavşağından anfi tiyatronun önüne kadar olan yürüyüşe  sahipleriyle katılmaları ilgi çekiyordu. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar Reşadiye düzlüğünde  süren kına eğlencesi sonrasında, 24 yıl aradan sonra yapılan güreşlerde  56 çift boğa meydana çıkıyordu. Boğa Güreşi denilince İspanya ve Latin Amerika ülkelerindeki boğaların sırtına saplanan kılıcın verdiği acıyla matadorlarla  güreşini bilen Datça'daki yabancılar, buradaki güreşlerde kan akmadığını görünce alanda güreşleri ilgiyle izliyorlardı.
Yıllar sonra Turizmci  Serdar Uslu'nun da  Boğa Güreşleri Ağalığı yaptığı Datça'daki  güreşlerinin aynısının, İsviçre'de yapıldığını 2013 yılında Brüksel Fuarındaki İsviçre standında gösterilen İsviçre'yi tanıtan bir filminde görüyordum.
(SÜRECEK)

Okunma Sayısı: 663