ATLAS

Bu sıralar gökyüzü olağanüstü bir hareketlilik içinde. 3I/ATLAS gibi yıldızlararası ziyaretçiler, beklenmedik hizalanmalar ve artan kozmik aktivitelerle birleşince, dünyamızda da sıra dışı doğa olayları gözlemleniyor. Bu da şiddetli fırtınalar, ani sıcaklık değişimleri, volkanik patlamalar, yangınlar, artan depremler ve gökyüzünden süzülen ateş topları gibi olayları tetikliyor. Bu felaketler sadece rastlantı gibi görünmüyor; adeta gökyüzü ile yeryüzü arasındaki görünmez bağların harekete geçtiğini gösteriyor.

Dengeler ciddi anlamda bozulmaya devam ediyor. İklimsel sistemler giderek dengesini yitirirken, jeolojik fay hatlarının ise her zamankinden daha hassas hale geldiğini gözlemlemekteyiz. Dolayısıyla insanlık, tarihin en kırılgan dönemlerinden birine doğru sürüklenmekteyiz. Gökyüzünden gelen bu işaretler bize sadece evrenin büyüklüğünü değil; aynı zamanda insanlığın ne kadar küçük ve savunmasız olduğunu da hatırlatmakta.

Üstelik Atlas, şimdilerde rotasını Mars çevresine doğru çevirmiş durumda. Bu yönelme, gökbilimciler için sıradan bir yörünge değişimi gibi görünse de kadim metinlere inananlar için Mars’ın Anunnakiler açısından “ara durak” olarak tanımlanmış olmasıyla oldukça dikkat çekici bir işaret niteliğinde.

Tüm bu olağanüstü hareketlilik, bizler inansak ya da inanmasak da Kasım ayında gökyüzünde görünmeye başlayacak olan Nibiru’dan kaynaklandığını ve bu yaşananların hiç de tesadüf olmadığını işaret ediyor.

Nibiru, antik metinlerde “12. Gezegen” olarak anılan bu gökcismi, uygarlıkların yükseliş ve çöküşünde rol oynayan kadersel bir güç olarak tanımlanmıştı. Şimdi gökyüzünde beliren 3I/ATLAS’ın devasa boyutları, anormal kimyasal yapısı ve şaşırtıcı hızı, birçok kişi için “acaba bu Nibiru’nun habercisi mi?” sorusunu gündeme getiriyor.

Aslında bu sıradan bir kuyrukluyıldız değil; gökyüzünde süzülen bu devasa cisim, Anunnakiler’in uzay gemisi olduğunu da gözler önüne seriyor.

Okunma Sayısı: 331