Datça’da Turizm Sezonun bir bakış…
05 Eylül 2024, Perşembe 08:19Ülkemizdeki yüksek enflasyon ve fiyatlarda zamların yüksekliğinden, Datça’da da herkesin olumsuz etkilendiği, hiç kimsenin memnun olmadığı turizm sezonu yaşandığı turizm sektöründeki herkesçe konuşuluyor.
Şubat ayında Datça belediyesi tarafından düzenlenen Badem Çiçeği Festivalinin getirdiği rüzgar turizmde büyük hareket yaratmış, özellikle günü birlik gelenlerin oluşturduğu yoğunluk yaşanıyor, sezonun verimli geçeceğinin müjdecisi oluyordu. Ardından sezon başında, 9 günlük tatil süresince benzer bir yoğunluk Datça’nın her yerinde hissediliyordu.
Ancak, tatil beldelerimizde olduğu gibi Datça’yı dolduranlar, döndüklerinde yaptıkları harcamaların ödeme derdine düşmüş olduğu, belki de ana sezonda tatilini düşünmeyi ertelemiş olabileceği gibi konular, doluluklardaki ani düşüş olunca, Datça’da turizm sektöründe konuşulmaya başlanıyordu. Yüksek sezona geldiğimiz Temmuz ayının son günlerinde, geçen yıla göre kimine % 30 civarında olduğu ifade edilen otel doluluklardaki düşüşlerin yanında, bir de geceleme sayılarında da düşüşlerin olduğu otelciler tarafından dile getiriliyordu. Bu durum, restoran ve kafe sahipleri ile günübirlik koy gezileri yapan tekne müşterilerin sayısının olumsuz etkilediği limandaki kaptanlar tarafından ifade ediliyordu. Ağustos ayında kıpırdanma olmuş, işletmeciler Eylül ayına daha iyi olacak diyerek moral buldular.
Sohbet ettiğim otelcilerden biri ‘enflasyonun yarattığı pahalılıktan geçen yıldan daha az rezervasyon başvuruları aldıklarını, gelenlerin de pansiyon fiyatına yıldızlı otel hizmetini beklediğini , bir başkası ise, kapı müşterilerini fiyatların yarısına varan tekliflerde bulunduğunu söylüyordu. Günübirlik mavi tur düzenleyen bir kaptana ‘sezon nasıl gidiyor diye sorduğumda ’Mehter takımı gibi’ diyerek esprili cevap veriyordu. Otellerde konaklayan turistten ziyade, günübirlik İzmir, Denizli, Muğla, Marmaris, Didim gibi şehirlerden turlarla gelenler ile yazlığı olanların evlerine gelenlerin, Datça merkezde yoğunluğu oluşturduğu ifade edilir oldu.
Yurtdışından gelen turist sayılarının artışına rağmen, Datça’da otellerin doluluklarına yansımadığı görülürken, Yunanistan’ın sınırda vize kolaylığı sağlaması, yurtdışına çıkmak isteyenlere bir fırsat olması, nedeniyle Ege bölgesindeki iç turizmde daralmanın bir sebebi olarak görülmesi, Datça’ya gelen yerli tatilcilerin sayısının düşmesinde de etkili olmuş. Datça Limanında yanaşma yeri olmaması nedeniyle geçmiş yıllarda Sömbeki(Simi) adasından gelen feribot seferleri bu yıl da yapılamaması da ayrı bir neden tatilci sayısının azlığında.
Birçok tatil beldemizde olduğu gibi Datça’da da ,özellikle Kumluk’taki restoran kafelerde ödenen yüksek meblağlı ödeme belgeleri, işletmenin tatil beldesinde bulunduğu konum dikkate alınmadan, geniş bir şekilde sosyal medyada ve Tv basın organlarında yer alması da yer alması ayrı bir olumsuz hava yaratıyordu.. Eski Datça’da da benzer durum olumsuz atmosferin yaşandığını gözlemlemek mümkün . Oysa,Kumluk, Liman, Taşlık , Hastanealtı ile Karaincir Palamutbükü, Ovabükü ve Haytbükü, deniz kenarındaki işletmelerin kira, ecri misil, masa ve sandalyelerin işgaliye gibi giderleri ile şehrin iç kısımlarındaki işletmelerin giderlerinden daha yüksek olduğu için sunduğu hizmetler için talep ettikleri ücretlerin bir miktar yüksek olması, aslında normal bir durum. Otellerde dağ manzarası odaları ile deniz gören odalarının farklı fiyatlarda olması gibi bir durum olduğu söylenebilir.Her beldemizde olduğu gibi Datça’da da Balçıkhisar,Ambarcı caddesi gibi iç kısımlarda denize sıfır işletmeler göre daha uygun fiyatla yemek içmek mümkün olabiliyordu.
Öte yandan geçtiğimiz yıl çok konuşulan şezlonglar için, plajlarda işletmelerin istediği meblağın 750 tlye varan yeme içme şartına bağlanmış. Tatilcilerden, Restoran, kafe ve barlarda yemek - içmek yerine, portatif sandalye ve masalarına marketten aldıkları yiyecekleri dolduranların sahilde, hastanealtı gibi plajlarda sofralarını kurma yoluna gidenlerin sayısı az değil. Datça belediyesinin Sevgi yolu ve Limandaki kafeleri ile Köy garajındaki Kent lokantası özellikle günübirlik gelenlerin ilgi gösterdiği yerler arasında oluyordu. Datça’da sadece turizm sektörü değil yaşayan herkesin pahalılıktan şikayet edildiği ve tatilci sayısındaki düşüşlerin çok açık şekilde hissedildiği ortamda, işletmelerin fiyatlarını aşağıya çektikleri görülüyordu.
Sohbet ettiğim, herkes ağız birliği etmişçesine Ağustos ayının verdiği moralin, Eylül ayında kendilerini daha fazla umutvar ettiğini söylüyorlardı yaptığım sohbetlerde…
Eylülde gelin diyorum Datça tatilcilere ben de…
Okunma Sayısı: 317
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.