LAÇİNNN
kalp ucu datça
Muğla
01 Temmuz, 2025, Salı
  • DOLAR
    39.87
  • EURO
    47.09
  • ALTIN
    4267.9
  • BIST
    9.949
  • BTC
    106981.92$

SİYAH BEYAZ - BÜYÜK DEVLET REFLEKSLERİ

01 Ocak 1970, Perşembe 03:00

Halk olarak, geçmiş geleneğimizin içinde alışık olmadığımız, 101 günlük acı bekleyişin sonunda esaretin sonlandırılmasında emeği olan kamu yönetimini kutlamak gerekir. Böylesine hassasiyet taşıyan bir sorumluluk alanında, attığınız adımın mayına denk gelmesin diye, mayın tarlasında yürüyen “öncüye”, özgür karar almasını sağlayacak imkanlar yaratmak lazım. Zira tehlikenin boyutlarını, yanlışlığın sonuçlarını en iyi o tahmin edebilir.

Millet olarak üç ayı aşkın bir süredir Irakta tutulan rehinelerin yaşamını riske edecek en ufak bir tahrikten bile kaçınan iktidarın, bu tutumunu alkışlayan halkın alkışlarının arasında zaman zaman cırtlak bir ses de yükselmekteydi. “Efendim 49 Yurttaşımızı esir eden Işid terör örgütünün iktidar destekliyor, gibi abuk bir iddia ile ekranlarda aymazca, ana ve yavru muhalefet partililerin sözcüleri boy göstermekteydi.” Akliselim düşünen iktidar bu söylenenlere kulak tıkıyarak, tereyağında kıl çeker gibi 49 yurttaşımızın burnunu kanatmadan kurtarmayı başarmışlardır. Türk Milleti sizin bu başarınızı yürekte kutlamaktadır. İşte şeffaf, güvenilir, güçlü, Devlet olmanın şartı, sorumluluğu, güvenirliği ve huzuru bu.

Eskiden bizden, olmasa da çeşitli ülkelerde yaşanan “rehineleri kurtarma operasonların ne denli büyük şoklar yaratığını, ne büyük kaoslar oluşturduğuna şahit olmuştuk. Nitekim bizde de, yakın  tarihimizde sadece algı yaratma amaçlı içerdeki vesayetin planladığı kendi taraftarını, teröriste teslim etmek ve teslim almak, karşılıklı öldürme hadiselerini planlamak, gibi olayların tezgahlandığını iyi biliyoruz.

Terörü sakın bitirmeyin, onlar zamanı geldiğinde lazım olur diyen, ergenekoncu paşaların mahkemelerdeki ifadelerinde anlaşılmaktadır. Çünkü o gün hâkim olan vesayet sisteminin amaçladığı düzeni ancak böyle sağlayabiliyordu. Toplumsal vicdanımızı rahatsız eden, faali meçhuller, yitirdiğimiz değerli aydınlar, iç barışın bozulması, hep bu gerekçelerle yaratılmıştır.
Bugün sokağa dökülüp nümayiş yapanlar, ortalığı yakıp yıkanlar, ekrana çıkıp, iktidarı günah keçisi yapan, göstericilere övgü, emniyet güçlerimize sövgü, yağdıranlar o eski kargaşa ortamının özlemini duyan guruplardır. Çünkü bunlar çıkarlarını, menfaatlerini, varlıklarını, ancak böyle kargaşa ortamından yaratılan çayırlardan otlanarak sağlayan güçlerdir. Adaletin, adil yönetimin, etik değerlerin, tam olarak uygulandığı ortamlarda bu bedbahtların yetenekleri tükenir. Varlıklarını sürdüremezler.

Son yıllarda birçok yasa dışı oluşumları ve çeteleri çökerten, rüşvet ve suistimallere geçit vermeyen, Güneydoğu ve Doğu kırsalında eşi rastlanamayan kaçakçılık ve uyuşturucu operasyonlarına başarılı imzalar atan güvenlik güçlerimize laik oldukları saygı ve güveni göstermek en doğal hakları ve beklentileridir.

Haklı olarak sitem eden Başbakan Ahmet Davutoğlu “Biz bu istenmeyen olay sonucu rehinlerimizin kılına zarar gelmsin diye gösterdiğimiz, metaneti, sabrı, azmi, özveriyi, göremiyen sadece olaylara politik malzeme hazırlamaya çalışanlar, bizi zaman zaman zora sokmuştur. Ancak bildiğimiz doğruların çerçevesinde yürümeyi, emniyeti ve dikkati elden bırakmadan, gösterişlerden uzak, vakur duruşumuzla, başarılı sonucun mutlu sonunu ülke olarak yaşamaktayız.


Okunma Sayısı: 436

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.