SİYAH BEYAZ - HALK ENTRİKALARI GÖRÜYOR, KÜL YUTMUYOR ARTIK
01 Ocak 1970, Perşembe 03:00 Ne dersiniz? Bunca yıkıcı eylemleriyle inandırıcılığını yitiren, maskeleri düşmüş, deşifre olmuş, CHP'nin halkın itimadını kazanabilecek yeni bir yapılanmaya kavuşur mu? Benim pek umudum yok. İktidar hırsının ateşiyle tutuşan, bu gözü dönmüş siyasî geleneğin temsilcileri, dış tehdidin uzantısı olan iç tehdidin “daha çok İstanbul sermayesinin temsilcilerinden” oluşan uzantılarıyla, önce gezi olaylarının fitilini ateşlediler. Öylesine büyük bir organizasyon ve tertip içine girdiler ki! Neredeyse İktidarı devirmeleri an meselesiydi. Dönemin Başbakanı Recep Tayip Erdoğan’ın dirayeti ve dik duruşu sayesinde tehlike bertaraf edildi. CHP bu yanlışlıkların şaftlarında yer aldı.
Vesayeti tam bitirdik, önümüz açıldı, demokrasiden, özgürlüklerden, ekonomik hamlelerden, Dünyanın kalkınmış ülkeleriyle yarışma dönemi geldi, diye hazırlıklara başladığımız bir dönemde, yine dış tehdidin iç uzantılar olan ve vesayeti bitirmeye yardımcı Emniyet ve Adalet sisteminin içinde örgütlenmiş başka bir vesayet heveslisi gurubun, organize ettikleri bir darbe girişimi deşifre oldu. Bütün halk, başta dönemin Başbakanı olmak üzere bütün yurttaşlar bir vucut olup bu demokrasi dışı darbe girişimine karşı dik durdular. CHP yine bu illegal ve vatan hainlerinin şaftlarında yer aldı.
Cumhuriyetin kuruluş misyonunu taşıyan, Cumhuriyet, vatan, millet, kavramlarını suiistimal ederek, duygu sömürüsü yapan bu siyasî kadrolar asla bu değerleri koruma reflekslerini geliştirememişlerdir. Yeri geldiğinde, CHP sokakları terör 'ize edebilmek için var gücü ile çaba göstermektedir. Dün söylediğimi bu günde yinelemek istiyorum. “Hırs ve ihtirassa esir düşmüş bir iradenin riskini karşılayacak hiçbir emniyet tedbiri yoktur”.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu TBMM Gurup toplantılarında gelenek haline getirdiği, salonunda “Terör örgütleri militanlarına ve mahfil yandaşlarına” Memleketin Kentlerini, Sokaklarını, Caddelerini, Savaş alanına çevirdikleri için, tebrik üstüne, tebrik, yağdırıyor ve onları yürekten kutluyor. Siz kazandınız diyor, sesinizi Yurdun her köşesine, Dünyanın bütün düvellerine duyurdunuz diye övgüler yağdırmaktan hiç çekinmiyor.
Bütün Dünya Devletlerinin takdirini kazandınız, derken sanırım kast ettiği şey, memleketin Savaş alanına çevirince, Türkiye’nin Dünyada yaygın olan “kalkınmışlık algısı” üzerindeki kayıplarımıza sevinen, İsrail, İngiltere, Almanya, Fransa ve Amerikanın Yahudi lobisini mi, acaba kastediyor! Yaratılan kaosun destekçileri, yaratılan olumsuzlukları ayakta alkışlamaları kendi çıkarları için doğaldır. Peki, sizin kazancınız ne sayın Kemal Bey!
Sömürü Emperyalist güçlerin dün kanlarını emdiği “Kıtalar arası geri kalmış toplumlara” Sadece! El uzatan, yardım eden, sorunlarına çare ve çözüm getiren Türkiye'nin iyi niyetin den endişe duyan, sömürü heveslileri, batı emperyalistleri, elbette! Ülkemizde kaos yaratan, kargaşa üreten, Ülkemizin güvenirliğine gölge düşüren, teröre destek verecekler, ayakta alkışlayacaklardır. Peki, Ülkemizin zafiyetinde sizin kazancınız ne sayın Kemal Bey.
Kendilerine makbul azınlık kitle diye tanımlayan ve Cumhuriyetin ilk seksen yılın da Devlet yönetiminde kısmen açık İktidar, kısmen de gizli İktidar, olarak Devletin kaynaklarından palazlanan orta ve Üst gelirli ve varlıklı sınıfı oluşturmuştur. Bu sınıfın yönetimlerdeki etkinliklerini yitirmenin endişesi ile ve yeniden elde etmenin, umutsuzluğunu da yaşayan kaymak tabaka, son olarak sokak terör örgütlerinden medet ummakta. Ancak Halk artık eski Türkiye'deki işlenmiş entrikaları görmüş, gözünü açmış, kül yutmuyor.
Okunma Sayısı: 570
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.