SİYAH BEYAZ - KARANLIKTAN AYDINLIĞA
01 Ocak 1970, Perşembe 03:00Anayasa Mahkemesi Başkanının, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylık şansını ar-tırmak için! Yaptığı popilis atılımlar sonucu oluşan ılımlı ortam, sonunda Ergenekon davasını sulan-dırmaya yetti de artı. Ne garip bir toplumuz! Yıllarca canımıza okuyan vesayetin yaratığı darbeler sonun-da çektiğimiz acıları unutmuşa benziyor bu halk. Her ekranlara çıkan, sözde akıl taciri bilgin, sanki geçmişte darbe planlayıcı vesayet güçleri yokmuş da! Suçsuz ve günahsız insanları suçlu gibi gösterip yargılandığı algısını yaymaya çalışmaktadırlar.
Öte yanda Cemaat'te bağlı; Emniyet Gö-revlilerinin, Savcı ve Hakimlerin mevcut iktidarın kontrolünde tasviye ettikleri Askeri vesayetin yeri-ne yerleşmeye çalışırlarken, yakayı ele vererek su-çüstü yakalanan cemaatçilerin bu sıradışı ey-lemlerini “Ergenekon Davalarındaki yargılamanın da sıra dışı olduğuna dair” bir algıyı yaratmaya ça-lışmaktadırlar.
Hepimizin hafızasında tazeliğini koruyan, Türkiye'nin en karanlık ve en korku verici dönemini 1990 ılı yıllarda yaşanmıştır. Ülkenin bilim, tekno-loji ve kalkınmasının önündeki engelleri kaldıran rahmetli Özal iktidarlarının karşıtları olan “bu gün-de sahnedeki yikıcı muhalif”legal politika arenasın-daki kişiler ile illegal derin Devlet güçlerinin bir-leşip, Özal’ın kazanımlarını yok etmek için, Ana-vatan partisini işlevsiz hale getirmesini başarmış-lardı.
Özal'ın şüpheli bir biçimde yaşamını yi-tirmiş olması, Uğur Mumcunun, Eşref Bitlis, ve bir çok aydınımızın öldürülmesi, büyük askeri ve sivil katliamları, faili meçhul cinayetler, o dönemin kötü başlangıcın startı olmuştur. İktidar hırsı ile yıllarca vesayet sistemine, karanlık güçlere, dış güçlere, ödün vererek iktidarlarını sürdürmeye alışık Süley-man Demirel'in hayal edemediği Cumhurbaşkanlığı yolu da böylece açılmış oldu. Aynı şartlardaki hırsı, taşıyan acemi po-litikacı Tansu Çiller de Başbakanlığı makamına getiril-miş,böylece yönetimde zaafa uğratılmıştı.
Hala bu süreci, hazırlayanlar, tanzim edenler, de-vamını sağlayanlar, kimlerdi bu muamma çözülmüş değildir. 28 Şubatı da hazırlayan bu derin gücün bu gün sadece Askeri figürle belli ancak, sermaye ve medya boyutu belli değil. Ancak bu gün ergenekon davası kapsamında yargılananların bu olaylarla ilişkilendirilmesi inkar edilemez bir hakikatdır.
Bu kirli dönem, dudak uçurtan, vicdan sızlatan, yüz kı-zartan, sayıları on yedi bini bulan faili meçhul kayıpların, ka-ranlık, acı ve zulüm dolu dönemini anlatmaktadır. Diyarbakır da yapılan kazlarda çıkan insan kemikleri o korkunç yılların utanç verici kanıtlarını göstermektedir. Bu gün Ergenekon ve benzeri karanlık güçlerin yargılandığı davaları sulandırmaya kalkanlar, Bu gerçekleri iyice irdeleyip bilgi sahibi olduktan sonra ellerini vicdanlarına koyup öyle konuşsunlar.
Hazır Türkiye’nin İnsan hakları ve Demokrasi kar-nesini düzetlmeye çalışan İktidara karşı sorumlu davranmalı, istikrarın değerini bilmeliyiz. Dünya kamuoyuna karşı bizi sı-kıntıya sürükleyecek , İktidarı hataya zorlayacak bu günkü du-rumda iktidalli davranıp, bir daha aynı utançları yaşamamak için, insanlığa karşı işlenen suçlardan kaçınmalıyız.
Okunma Sayısı: 620
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.