LAÇİNNN
kalp ucu datça
Muğla
02 Temmuz, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    39.87
  • EURO
    47.09
  • ALTIN
    4267.9
  • BIST
    9.949
  • BTC
    106981.92$

SİYAH BEYAZ - KESKİN SİRKE KÜPÜNE ZARAR

01 Ocak 1970, Perşembe 03:00

Halkımız arasında, hırçınlığı yermek için yaygın olarak kullanılan bir anlatım var ya; “Keskin sirke küpüne zarar” Cumhurbaşkanlığının seçimini kaybetmenin ötesinde, halk tarafında Cumhurbaşkanı seçimleri, yeni değişimleri ve yeni gerçekleri açığa çıkarmıştır. Birinci realite artık, bundan böyle CHP için, Cumhurbaşkanı seçimi kazanmak hayal olduğu gerçeğini anlaşılmıştır. Bu gerçeği geç de olsa anlamanın, kabullenmenin, zorluğunu çeken CHP bu günlerde oldukça hırçın ve saldırgan bir tutum içinde görünmektedirler.

Cumhurbaşkanının yemin töreni için “merasim gündemi” ile toplanan TBMM'de gündeme aykırı olarak başkan Cemil Çiçek'ten söz hakkı isteyen Engin Altan'ının bu talebini Cemil Çiçek  “Bu gün tek gündem maddesiyle toplandık, dolaysıyla söz hakkı verme yetkim yoktur.”  Cevabına sinirlenip, nasıl olsa kaleyi fethedip, burcuna çıkamayacağız, kanaati ve umutsuzluğu içindeki mağlup savaşçının edasıyla, kaleyi kökten yıkalım, bizim olmayacaksa, kimseye mal olmasın gaddarlığıyla Türkiye'nin kazanılmış ekonomik değerlerini sabote etmeye çalışmıştır. Sadece iktidara zarar vermek için memleketin batmasına bile rıza göstermekteler. Tıpkı Pirlerinin memleketin ekonomisini çökerten Anayasa kitapçığını fırlatma eyleminde, meydana gelen felaket tablosundan ilham almışçasına.

Hafızamızda tazeliğini koruyan yakın tarihimizdeki vesayet temsilcisi onuncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e bir görüşme sırasında, sözde sinirlerine hâkim olamadığından, başbakana Anayasa kitapçığını fırlatmış, sebep olduğu kriz sonrası yaratılan ekonomik türbülansta memleket ekonomisi ve buna bağlı olarak vatandaşın kaynakları bir gecede % 60 eriyerek değer kaybına uğramıştı. Başka bir deyişle, Ülkemiz bir gecede %60 fakirleşmişti. Bu sorumsuzluk sonucunu yaratan Ahmet Necdet Sezer, hiçbir bedel ödemediyse de, memleketin ekonomisi dar boğaza girmiş, istikrar bozulmuş, bankalar ve servetler batmıştı. Halk yapılan ilk genel seçimlerde iktidardaki üç partiyi de cezalandırmış, Parlamentoya göndermemişti.

Bir densizlik sonucu, siyasi partilerden oluşan bu acı tablo, TBMM'de Türkiye için, yeni, hayırlı, sonuçlar doğurmasına sebebiyet vermiştir. İlk defa “AK Parti, Demokrat, Muhafazakâr” iddiasıyla seçimleri kazanmış merkezi sağ politikalar üreterek toplumun bütün kesimlerinin sempatisini kazanmıştı. Ancak vesayet temsilcisi Ahmet Necdet Sezer, İktidarın uzun süre ihmal ettiği, ekonomiyi, demokrasiyi, özgürlükleri, adaleti, temel hak ve hukukun inşası için hazırlanan bütün yasa teklifleri, devletin kutsiyeti, güvenliği ve en önemlisi iktidarın hayali niyetini okumasını gerekçe göstererek iade etmişti. Bu gün yaşadığımız sorunların büyük bir kısmı o gün gelişen doğru politikaların “sadece iktidarın yolunu kesmek için” önüne konan barikatlardan kaynaklanmakta.

Bu gün geldiğimiz noktada CHP'nin, iktidar olma, hırsı, ihtirası, sonucu gözü dönmüş bir halde, ürettiği bütün entrika ve kaosların, yaşattığı bütün arbedelerin, yaratığı bütün barikatların, yıkıntılarının altında kalmış durumdadırlar. En mutedil CHP'li seçmenlerinin de bu gerçeği açıkça görmekte, ancak yaşamlarına müdahale edilir endişesi kararsızlığının içindeler. Tanrı aşkına ilk defa halkın çocuklarından oluşmuş bu yönetim kadrosunun mütevazı duruşlarının neyini beğenmiyorsunuz.

Yıllarca kan emici sülüklerin vesayet güçleriyle, çeşitli entrika sonucu memleketin idaresinde söz sahibi olmalarının, zarar ve ziyanlarının bedelini az mı ödedik. Şu küçücük kasabada bile, yaratılan entrikaların, işlenen yolsuzlukların, yaratılan asılsız algıların, bir gün anlaşılır endişesiyle, ötekileştirilmiş, haksızlığa uğramış, iftiralara hedef seçilmişlerin, sayısı gün geçtikçe artmaktadır. 

Nitekim dün utanç kırmızısı içinde, tanrının selamını esirgeyerek yanımdan geçmesi, yalakalık ve  yağcılık yapmadan, vicdani sorumluluk içinde, şereflice, dürüst ve namusluca, görev yapmanın, kendisi için olası tehlikeleri gördüğü için olmalı.    


Okunma Sayısı: 42466

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.