LAÇİNNN
kalp ucu datça
Muğla
01 Temmuz, 2025, Salı
  • DOLAR
    39.87
  • EURO
    47.09
  • ALTIN
    4267.9
  • BIST
    9.949
  • BTC
    106981.92$

SİYAH BEYAZ - KİME HİZMET, KİME NİMET, KİME DİYET

01 Ocak 1970, Perşembe 03:00

Sakın ha! Ramazan Bayramı nedeni ile ilçemize akın edecek olan şu beş on günlük kalabalığın rehavetine kapılıp, “tamam turizmde amaçladığımız verimi alacağız” düşüncesine kapılmayın sakın. Komşu ilçelerin durumlarına göre, otel doluluk oranları ve turistik gelirimizin sezonun ilk üç ayın da % 0-10 oranında yok denecek kadar az olan, bir doluluk ve dolaylı gelir miktarı hayal kırıklığı değil! İçinde bulunduğumuz realitenin tam yansımasıdır. Emsal komşu ilçelerinin ve beldelerin durumu ile kıyaslanamayacak kadar kötü yönetimin ve sorumsuzluğun yaratığı acı bir tablodur, elde ettiğimiz ve edeceğimiz, belki de gelecek sezonlarda da alacağımız veriler.

Zavallı memleketim, zavallı milletim, zavallı esnafım, emekçim, emeklim, çoluk çocuğunun geleceğini Datça da kurgulamaya çalışan zavallı halkım. Sizin o, engin sevgi, sınırsız hoşgörü ve tolerans içeren yaşam felsefeniz ve Dünya görüşünüzü bir zafiyet gibi gören, suiistimal eden, akıl, bilgi ve beceri, fukarası birileri, sizden aldığı güçle yine sizin geleceğinizi kararmaktadırlar.

Size düşen görev geleceğimizi ipotek altına almış olan, geleceğe dair öngörüsüzlüğü, tembelliği, sorumluluktan kaçma alışkanlığını, bir şeyler yapıyor gibi görünüp, aslında hiçbir şey yapmama gibi, göreceli görev anlayışıyla zaman israfını yaratan, bu atıl yapının sorumluluklarını hatırlatmak. Bu atıl yapının yaratığı ve sıkıntılarını yaşadığınız olumsuzlukların onarımını, yine yaratıcılarında düzeltilmesini istemek ve takipçisi olmak. Ödediğimiz vergilerin karşılığını hep hatırlatmak, sürekli hizmet için “talep kâr” olmalısınız.

Esasen etik değerlere bağlı çalışan toplumsal tepki organizasyonların, ortak toplumsal sorunlara çözüm aramak, ortak menfaatlerde birleşmek, adaletli bir yaşam ortamını aralamak, bizim gibi küçük yerleşimlerde her zaman faydalı sonuçlar sağlanmaktadır. Ancak ne hikmetse ilçemizde böylesine büyük ihtiyaç haline gelmiş topluca sorunlara çare arama alışkanlıkları bizde pek gelişmemiştir. Bana göre birlikte hareket etme alışkanlığı engelleyen en güçlü anlayış, “mahalle baskısı iddiasının yaratıcılarının” yaratıkları mahalle baskısından kaynaklanmaktadır. Çünkü onlar kendilerinde olmayan oluşumlara iyi gözle bakmazlar.

Türkiye'de esamisi kalmamış olan Anavatan Partisinin döneminde açılmış ve tanzim edilmiş sokak ve caddelerin, aşınmış, kırılmış, dökülmüş, parke taşlarının üstünde hala yürümek ne acı. Yine o dönemde döşenmiş olan kanserojen etkili asbestli içme suyu şebekesinin, hala riskine rağmen değiştirmeden, ilave yatırım yapmadan hala kullanılması ne talihsizlik. Kanalizasyon şebekesinin de yine o dönemde gelen armağan olduğunu kabullenmek ne garip. 
  
Şimdi yıllarca bu yatırımları küçümseyenlere sormak istiyorum. Peki, siz ne yaptınız bu memlekete? Kızlan altı 18 madde uygulamasını yolsuzlukla çalışamaz hale getirdiniz. İmar tavizleri ile ilçeyi mezbeleliğe çevirdiniz. Yeni uygulamaya çalıştığınız kargı koyu imar tadilât çalışmaları, acaba kime hizmet, kime nimet, kime diyet, olacak. Orada da bir yolsuzluk kokusu etrafı kokutacak mı?


Okunma Sayısı: 519

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.