SİYAH BEYAZ - YENİDEN BAŞLAMAK İÇİN

    Sonuçta geleceğimizle ilgili muhtemel riskleri tesbit edip, tedbir almak  için hepimize görev düşer. Datça'nın içine düştüğü bu eko-nomik girdaptan nasıl kurtulur! Politikakarı üretemeyen sorumluların ve ilgililerin duyarsız olduğu, bu çıkmazdan kurtulmanın yol ve yön-temini arayıp bulma görevi hepimize düşer. Dünyanın hiçbir toplumunda böylesine kader-ciliğe bağlı olarak bir kalkınma modeli yoktur. 
Geçmişe takılıp alınan yanlış kararlara, dövünmenin kimseye yararı yoktur. Yüzsüz bi-rileri “dürüstlük” edebiyatını yapıp, iflas et-tiğinin gerçeğinin arkasına sığınıp duygu sö-mürüsü ile halkın merhamet düygülarını suis-timal ederek, Şeytani ruhunun üstüne giydiği koyun postu altında, çaldı, çırptı, karşılığında halkın geleceğini sattı. Yaptıklarının “utancı ile baş başa kalmış” halkın arasına çıkamaz hale gelmiş! Ne çıkar. Şimdi onlar zengin halkın geleceği pek parlak sayılmaz. 
    Sürekli dile getirdiğim kapitalizmin acımasız pençelerine ekonomimizi ve halkımızın geleceğini terk eden hainlerin! O gün gö-remedikleri gerçeği acaba bu gün fark edince, bir vicdani sorgulama yapmışlarmıdır. Şayet hala fark etmemişlerse, merak etmesinler ha-lkımızın geleceğini sattıkları bu doyumsuz, hırslı, acımasız, canavarın pençeleri arasında kendileri de yok olunca! Fark edecekler, ama iş işten geçmiş olacak. Her boş buldukları bir alana yeni bir şube açarak gerçek niyetlerini göstermektedirler.  
Reel ekonomimizin sağlam ayakları özerine oturtarak, düzgün hedefler oluşturmak, yeni ticaret kapılarını aralamak, ekonomiyi üretken hale getirmek, için çok yönlü projeler geliş-tirmek gerekmektedir. Bu projeler ağırlıkta turizm, ulaştırma, özellikle deniz ulaşımı konularında ciddi çalışmalar yapıp daha fazla insanın uğrak alanı haline getirmeliyiz. Çevre düzenleme konula-rında mega projeler üretip daha çok tarihi, sanatsal figürlerle, görsel ses, ışık oyunları ile renklendirerek daha çok ilgi toplayan abideler yaratmalıyız. 
    Toplumsal kurtuluşumuzun tek şartı yönetim ve siyase-timizin daha çok bilgi, daha çok projeli, daha çok ilkeli, kişilerden oluşturmalıyız. Yeni görevlendireceğimiz siyasetçilerimizi gerçek manada referansı olan, dürüst, güvenilir, bilgili, eğitimli, yetenekli kişilerden oluşturmalıyız. 
    Kendisine yararı olmayan, işsiz, güçsüz,  iradesiz, kişilerden oluşacak bir kadro her zaman halkını satmaya hazır bir “celep” gibidir. Geçmişte örneğini yaşadık. Bu gün başka bir versiyon ile ortaya sçıkmaya çalışanlara karşı! Uyanık olmalıyız! O aldığımız dersi unutmamamız gerek.   

Okunma Sayısı: 536