Muğla
28 Nisan, 2024, Pazar
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

SİYASi FANATİZM (DATÇA ÖRNEĞİ)

16 Kasım 2023, Perşembe 17:39

Fanatizm, spordan siyasete kadar pek çok alanda gözlenebilen bir tutumdur. Fanatizm sözcüğünün Latince kökü tapınak ya da kutsal yer anlamına gelen fanum'dur. Fanaticus, kendini tam anlamıyla aşırı bir çılgınlıkla tapınağa adamış kişileri nitelemek için kullanılan bir sıfattır. İngilizcede fanatic sözcüğü, hayalci ve mantıksız tutkuları olan kişi anlamında kullanılmaktadır. Arapça taassup deyimi ise bugünkü anlamda fanatizme karşılık gelmektedir. Taassup isâbe ve asabe ile aynı kökten olup, kelimenin kökünde asılmak, kuşatmak, bağlanmak manaları vardır. Türkçe'de bağnaz terimi ile karşılanan fanatik, bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inancı kabul etmeyen mutaassıp anlamında kullanılmaktadır.

Fanatizm, bir bağlanma biçimidir. Ancak fanatizmde sorunlu bir bağlanma söz konusudur. Bağlanma edimi, felsefi anlamda, bir söz verme veya ant fikriyle birlikte değerlendirilir. Bir istenç edimi olan bağlanma aktı, özgür ve aktif bir irade hareketidir. Oysaki fanatiğin körü körüne bağlılığını, özgür bir istenç edimi olan bağlılık terimi ile değil, bağımlılık terimiyle ifade etmek daha uygun olur. (E.Koç)

Siyasi fanatizm, en basit anlatımıyla “benden, bizden” düşüncesiyle taraf tutmaktır. Siyasi fanatizm Datça'nın en önemli sorunudur. Zira bu tutum, hangi taraftan olursanız olun doğruları objektif olarak görmenize engel olmaktadır. Burada mesele doğruyu bulmak değil mi, neden taraf seçiyoruz? Siyasi fanatizmin olduğu yerde uzlaşma kavramı yok olur gider. Yerine çatışma gelir. Bu durum elbette otoriter siyasetin en büyük isteğidir. Çatışma beraberinde kutuplaşmayı getirir ve otoritenin istediği tam da budur.

Siyasi fanatizm kaos ortamı yaratır, sonuçta doğru ile yanlışı ayırt edemeyen bireyler taraf seçmeye çalışır. Doğruları akıl ve bilimle savunmak yerine tarafları fanatikçe savunur. Elbette bireyler siyasi bir kesimi tutar ve destekler, bu demokratiktir ve önemlidir. Lakin o tarafın doğrusu desteklenirken yanlışı da eleştirilmeli ve düzeltmeye çalışılmalıdır. Fakat birey ne kadar tahsilli, görmüş geçirmiş olursa olsun fanatizm gözünü kör etmekte, yanlışları doğru gösterebilmekte hatta kendi doğrularını reddedenleri düşman belleyebilmektedir.

Datça özelinde yakınları işe alınan, Belediyede kadrolu çalışan, yerel yönetimden nemalanan kapitalist zümre ve bireyler hariç özellikle son iki dönemde Belediye hizmetlerinden, Datça'nın mevcut durumundan memnun olan kimseyi bulamazsınız. Herkes bir şeylerden şikayet eder. İlçemiz kaotik ortamda boğulmuş büyük bir köy haline geldi. Elektrik, su, yol, alt ve üst yapı, sağlık, çöp toplama, liman hizmetleri, çevre kirliliği, satılan araziler, borç içinde yüzen bir Belediye vs bir sürü dert. Peki hal böyleyken neden aynı taraf yine yönetime gelebilmektedir? İşte bunun sebebi kesinlikle siyasal fanatizmdir! Datça'ya sonradan gelip yerleşen yurttaşlar genelde ulusalcı, sosyalist, sosyal demokrat vb. tarafın fanatikleridir. Fanatizm ile kör olmuş şekilde belki de dünyanın en güzel yerinde en kötü yönetim ile yönetilememeyi dahi göze alabiliyorlar. Yanlış olsun ama bizden olsun, Datça'yı bitirsinler önemli değil bizden olsun, ben çöp içinde yüzerim, elektrik olmasın, su kesilsin, Türkiye'deki en büyük fahiş fiyat artışlarının yaşandığı Datça'da kazıklanayım ben razıyım yeterki diğerleri gelmesin bizimki gelsin diye diye memleket bakın ne hale geldi. 

Siyaset ya da siyasi partiler bir din değildir. Bir siyasetçinin ağzından çıkan da kutsal metin olmadığına göre, sorgulamak, fanatiklikten uzak durarak doğruyu bulmak ve buna uygun öngörü geliştirmek gerekir. Şu anda Datça'da yaşanılan tam anlamıyla kaotik, kolektif bir çöküştür. Bu çöküş emin olun fanatikler dahil hepimize uzun vadede kaybettirecektir. Geleceğimizi, Datçamızı kurtarmak için kolektif uzlaşıya, akla, bilime her ne taraftan olursa olsun her bireyin fanatizmden kurtularak doğrunun yanında yer almasına ihtiyacımız var. 

Gelin hep birlikte yel değirmenleri ile savaşmaktan kurtulalım!


Okunma Sayısı: 434

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.