SONUÇLANAN TBMM BAŞKANI SEÇİMİ VE KOMŞUDAKİ REFERANDUM SONUCU
08 Temmuz 2015, Çarşamba 16:42 Geçen yazımızda kısaca; “ .... En fazla milletvekili kazanan siyasi parti genel başkanı, hükümeti kurma görevini henüz almadı ama: meclis başkanlığı için yarışacak adaylar kesinleşti. Şimdilik somut olan siyasi gündem, meclis başkanlığı seçimi. 30 Haziran günü yapılacak 3. ve 4. tur oylamanın sonucunda, muhtemelen 3. turda TBMM yeni başkanını seçmiş olacak.....”
diye yazmıştık. Ama tahminimizde yanıldık.
Millet meclisi başkanı, 3. Turda değil 4. turda seçildi. Partiler 3. turda; yine kendi adaylarına oy vermeyi, stratejik olarak değil de, sadece prestijlerini korumak amacıyla taktik olarak uygun gördüler. Cumhurbaşkanı seçimlerinde “Çatı Aday” da birleşenler, bu defa aynı isim üzerinde birleşmediler.
Hükümetin kurulması gündeme geldiğinde, teammüllere uygun olarak beklenen: kurma görevi, en fazla milletvekili kazanan siyasi partinin genel başkanına verilecek ve koalisyon arayışları, fal bakmaktan çıkıp daha gerçekçi ve ciddi bir tutum içinde sürecektir. Bu süreçler devam ederken bize düşen, süreci dikkatle takip etmek ve gerçekleri gördükçe yorum yapmak. En akılcı olanı da bu.
Bu hafta içinde koalisyon arayışları hız kazanacak. Tahmin yapmanın veya fal bakmanın hiç gereği yok. İsabetli bir tahmin yapmak güç. Denesek bile tutmuyor. Çünkü siyasi arenada “ aklın yolu birdir.” deyimi bir anlam ifade etmiyor. Siyasetçinin aklından geçenler, yani gerçek niyetleri ile söylemleri, söylemleri ile davranışları asla bir birini tutmuyor.
Hepimiz kendi arzularımız yönünde bir sonuç alınmasını bekliyoruz. Oysa siyasiler; kendi çıkarlarını veya kendi çıkarları ile örtüşen yandaş çıkarlarını en önde tutuyor. Ülke çıkarları ise akıllarından bile geçmiyor.
Bunun en sıcak ve canlı örneğini komşumuz Yunanistan'da Pazar günü izledik.Onlarca hamasi vaatler ile Yunan halkından oy isteyip iktidar olan Çipras Hükümeti: cesaret gösterip akılcı bir karar vermesi gereken yerde, kararı Yunan halkına bırakarak, kreditörlerin “ kemer sıkma ” planını referanduma götürme ve “evet” oyları fazla çıktığında istifa edeceği şantajı ile kendi sorumluluğunu Yunan halkının üzerine yıkma kurnazlığını gösterdi.
Pazar günü yapılan referandumda; 10 milyona yakın seçmenden 6 milyona yakını oy kullanmış ve % 62 civarında, yani 3.600.000 kişi kemer sıkma planını kabul etmemiştir.
Çipras ise verdiği sözü tutmuş ve istifa etmemiştir. Ama: “ evet oyu vermektense kolumu kesmeyi tercih ederim.” diyen Maliye Bakanı Varufakis; bundan sonra yaşanacak çok daha zor günleri gördü ki istifa etti. Evet oyu verdi mi yoksa vermedi mi? bunu bilmiyoruz.
Esasen baktığınızda; gelirlerinin çok üstünde harcama ve rahat yaşama alışkanlığına sahip bir devletin 330 Milyar Euro civarında bulunan borç yükü, 15 – 20 sene içinde ödenebilecek gibi değil. Kaldı ki bu borcu ödemek niyetleri de yok. Nitekim; borçlarından daha fazlasını, aynı kreditörlerden tekrar borç alarak ödeme ısrarları ile referandumda halkı hayır oyu kullanmaları için yaptıkları propaganda, bu niyetlerini açıkça göstermiştir.
Belirtmek istediğimiz bir diğer husus, referandum öncesi yapılan anketlerin neredeyse tamamı çıkan sonucun uzağına bile yaklaşamadıklarıdır. Çünkü anketler; genellikle oy verecek olan halkın güdülenmesi ve algılarının yönetilmesi için siyasi çıkar kutupları tarafından hazırlatılmaktadır.Bizim siyasilere ne kadar da benziyorlar!
Haftaya görüşmek üzere hoşçakalın.
Okunma Sayısı: 6769
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.