SONUNCU KÖY

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

8 Mart “Dünya Kadınlar Günü” Birleşmiş Milletler tarafından tanımı yapılan Uluslar arası bir gün olup, insan hakları temelinde, kadınların siyasal ve sosyal olarak bilinçlendirilmesi ve bu alanlarda başarı kazanmalarının kutlanmasını amaçlamaktadır.

Tarihsel olarak baktığımızda 08 Mart Dünya Kadınlar Günü; 1857'de Amerika Birleşik Devletleri Newyork kentinde kırkbin dokuma işçisinin, daha iyi çalışma koşulları istemesiyle başlayan ve kolluk kuvvtleriyle çatışmaya dönüşen grevleri sırasında çıkan yangında 130' a yakın kadın işçinin ölümü ile sonuçlanan hak arama mücadelesi olarak bilinmektedir.

İleriki yıllarda, Alman Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin'in; Danimarka'nın Kopenhag kentinde Uluslararası Sosyalist Kadınlar'ın 27/08/1910 Tarihinde yaptığı toplantısında 8 Mart'ın “ Dünya Kadınlar Günü” olarak anılması önerisi oybirliği ile onaylanmıştır.

1960'lı yılların sonunda, Amerika Birleşik Devletleri'nde de anılmaya başlanılan ve Birleşmiş Milletler'in 16 Aralık 1977 tarihinde yaptığı toplantıda oybirlilği ile onaylanan “Dünya Kadınlar Günü” 8 Mart tarihinde vetüm dünya ülkelerinde anılır hale gelmiştir.

Türkiye'de ilk kez 8 Mart 1921 yılında kutlanmaya başlanılan “Dünya Emekçi Kadınlar Günü”; daha yaygın ve örgütlü olarak; "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye'nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında "Türkiye'de aynı yıl içinde yapılan “ Kadın Yılı" kongresi'nden sonra , 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda yaygınlaşmaya başlamış ve kapalı mekanlardan açık alanlarda yapılır hale gelmiştir. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra dört yıl süreyle kutlamalarda görülen duraklamadan sonra 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya devam edildi.

Şimdi... Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün yaptığı araştırmadan alınmış istatiksel bir bilgiyi sizlere palaşarak düşünmenizi istiyorum.

- 550 milletvekilinin 24'ü kadın. Belediye başkanlarının ise sadece binde 5'i kadınlardan oluşuyor.

- Kadınların yüzde 20'si okur-yazar değil.

- Eğitim gören 100 kadından sadece 2 tanesi yüksek öğrenim mezunu.

- Lise ve daha üstü eğitimli 15-24 yaş grubunda bulunan kadınların yüzde 39.6'sı işsiz.

- Hakim ve cumhuriyet savcısı sayısı içindeki kadın oranı ise yüzde 18

- Kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 27'lerde bulunuyor.

- Aile içi şiddetin yüzde 87'si, kadınlara karşı işleniyor. Şiddetin yüzde 34'ü fiziksel, yüzde 53'ü sözlü olarak gerçekleşiyor. Bu oran gecekondu semtlerinde yüzde 97'lere çıkıyor.

- Türkiye'de kadınların yüzde 35.6'sı bazen, yüzde 16.3'ü sık sık aile içi tecavüze uğruyor.

- Kadın cinayet kurbanlarının yüzde 70'i erkek partnerleri tarafından öldürülüyor.

Benzeri onlarca olumsuz örnekleri çoğaltabiliriz. Esas olan bunların temel nedenlerini; objektif olarak araştırmak, isabetli bir şekilde tesbit etmek ve etkin çözümler üretmektir.

Haftaya görüşmek üzere hoşça kalın

Okunma Sayısı: 895