YAKLAŞAN SEÇİMLER VE ABARTILI VAADLER
15 Nisan 2015, Çarşamba 10:52Partiler, milletvekili adaylarının isimlerini YSK'na verdiler. YSK yasal prosedürü uygulayıp kesinleştirdiği aday listelerini askıya çıkartacak ve varsa; 24 Nisan'a kadar geçecek bir haftalık süre içinde yapılacak itirazları inceleyip karara bağlayacak.Geçen haftaya kadar bizler 31 partinin seçime gireceğini düşünüyorduk, ancak; partilerden 9'u YSK'ya aday bildirmediği için, seçime girecek parti sayısı 22'ye düştü. Oy pusulasındaki parti sıraları da değişti.
Aday listelerinde isimlerini görmeyen ve listedeki sırasını beğenmeyenlerden; bir kısmı adaylıktan çekildi, bir kısmı partisinden ayrıldı ve bunlardan bir kısmı da bağımsız aday olurken, bir kişi de intiharı seçti.Sıra, propaganda savaşlarına geldi. Bu mücadelenin yoğunluğu 7 Haziran'a kadar artarak devam edecektir. Her siyasi örgüt; yandaşları veya sempatizanlarının yanısıra, henüz karara varamamış olan seçmeni de etkilemek ve aklını güdülemek için para, zaman ve emek harcayacak ve muhtemel harcama tutarı ise; devletin partilere verdiği 500 milyon TL. yardım parası dahil yaklaşık 800 milyon TL.'yi de geçecektir. Şimdilik görünen o ki: seçime girecek olan partilerden - % 10'luk baraj nedeniyle – ancak üç ve belki de dört partinin barajı aşarak TBMM'de sandalye kazanabileceğidir. İpi göğüsleyebilecek partileri, 7 Haziran akşamı hep birlikte göreceğiz.
Seçime giren partiler seçim gününe kadar; milli geliri bir milyar Dolara yaklaşan bir ekonomiyi yönetmek amacıyla iktidara gelmek istediklerini, iktidar olduklarında ise, gerçekleştirecekleri projeleri ve programlarını, televizyonlarda ve seçim meydanlarında seçmenlere: ....ceğiz, .....cağız diyerek anlatacaklar, çoğu zaman da; aslında kendilerinin de yapabileceklerine pek inanmadıkları ancak, akıl yürütemeyen seçmenlerin inanacağını düşündükleri abartılı vaatlerini bol keseden sunacaklar, propagandaların da ise; gerçekdışı kamuoyu araştırmaları ile oy oranlarının yükseldiğini ve diğer partilerin oylarında önemli düşüşler olduğunu, bu ülkeyi ancak kendilerinin yönetebileceğini ve; daha çok refah ve bol para, daha çok özgürlük, daha çok demokrasi, daha çok kardeşlik, daha çok barış ve huzur getireceklerini, diğerlerinin ise: tuu kaka..! olduğunu söyleyecekler.
Aslında bizler, hangi partinin neler yapabileceği veya yapamayacağı hakkında bir yargıya zaten sahibiz. İktidar partisinin neleri yapıp neleri yapamayacağını, oniki yılı aşan sürede yaşayarak öğrendik. Peki!... Uzun süredir iktidar olamayan diğer partilerin; iktidara geldiklerinde neleryapabilecekleri veya yapamayacakları konusunda bir yargıya nasıl varabiliriz? Aklımızı kullanıp, son 12 yılda partilerini yönetmekte gösterebildikleri olumlu ve olumsuz performansları ve yaptıkları muhalefeti gözümüzün önüne getirerek.
Bir seçmen olarak bizleri ilgilendiren en önemli konu, oy kullanacağımız güne kadar, bir oyumuzun değerini iyi kavrayabilmek ve partilerin gösterdikleri adayların geçmişte yaptıkları ve başardıkları işlerin neler olduğunu (özgeçmişlerini) ve mutlaka kişilik niteliklerini ve kişilik karakterlerini öğrenmeye çalışmaktır. Çünkü; milletvekili olacak kişiler, dört yıl boyunca, bizleri sevinderecek veya üzebilecek yasaları yapacak olan parlementomuzda yetki sahibi olacaklar ve kaderimizi etkileyecek kararlar alacaklardır.
Haftaya görüşmek üzere hoşça kalın.
Okunma Sayısı: 1813
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.