LAÇİNNN
kalp ucu datça
Muğla
22 Ağustos, 2025, Cuma
  • DOLAR
    41.01
  • EURO
    47.56
  • ALTIN
    4390.6
  • BIST
    11.314
  • BTC
    113226.72$

Zoru Başaran Ekip – 7

21 Ağustos 2025, Perşembe 16:54
Zoru Başaran Ekip – 7

Finike Çevresinde Alabalık Çiftlikleri ve Dağ Köyleri
Misafirlerimizin verdiği karar üzerine hemen marina yönetimine bilgi verdim. Yirmi kişilik bir araç ayarlamalarını, balık çiftliklerine gideceğimizi ve dönüşün akşam saat 18.00 veya 19.00 civarında olacağını belirttim. Marina yönetimi kısa sürede araç buldu ve teknenin yanına kadar getirdi. Misafirlerimle birlikte ben de araca bindim.
Şoförle kısa bir hoşbeşten sonra, aklımdan geçenleri kendisiyle paylaştım. İlgi çekebilecek yerleri biliyorsa oralarda durabileceğini, zaman zaman misafirlerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek yerler seçmesini, dönüşte ise uygun gördüğü bir noktadan balık alabileceğimizi söyledim.
Torosların zirvesinden doğup Finike’ye hayat veren Arıkanda Çayı üzerinde birçok balık çiftliği vardı. Bunların hepsini görebilirdik, ancak şoförümüz en yukarıdaki çiftliğin hem güzel bir manzarası hem de etrafında oturulacak, piknik yapılacak alanları olduğunu söyledi. Benim için de bu tür bir gezi bir ilkti. Yol boyunca şoförden aldığım bilgileri misafirlerime aktardım. Doğanın içinde yaptığımız bu yolculuk herkesin hoşuna gidiyordu.
Yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuğun ardından şoförün bahsettiği balık çiftliğine vardık. Burada bizden başka ziyaretçiler de bulunuyordu. Şoför, bir saat kalabileceğimizi söyledi. Ben de bu bilgiyi misafirlerime araçtan inmeden önce aktardım.
Araçtan indiğimizde, doğal çardakların altında yöresel ürünler satan bir aileyle karşılaştık. Küçük kızları, taze incir, bal, üzüm pekmezi, portakal ve nar suyu satıyor, yarım yamalak İngilizcesiyle ürünleri tanıtıyordu. Bu sempatik tavırlar hem benim hem de misafirlerimin dikkatini çekti. Herkes bir şeyler alarak bu girişimci küçük kızı destekledi. Satışlarının iyi gittiğini düşünen kızımız bana dönerek,
“Abi istersen onlara çay ikram edebilirim, yeni demlemiştim,” dedi.
Ben de gülümseyerek, “Olur ama bir şartla; çayların parasını ben ödeyeceğim,” dedim. Böylece ben de bu küçük girişimciyi desteklemiş oldum.
Onunla sohbet ederken günlük ziyaretçiler ve balık çiftliği hakkında bilgi edindim. Buradan balık almanın da mümkün olduğunu, üstelik temizleme parası almadıklarını söyledi.
Misafirlerimle birlikte Toros’un eteklerinde harika bir gün geçiriyorduk. Sabahki fırtına ve yağmuru unutmuş, sanki hiç yaşamamış gibiydik. Yaylanın bol oksijenli havası hepimize iyi gelmişti.
Gözlerim şoförü aradığında, yolun üst kısmındaki gözleme yapan bir kadının yanında oturduğunu gördüm. Bana gelmemi işaret etti. Oranın misafirlerimin oturması için uygun olduğunu, lavabo ve tuvalet bulunduğunu söyledi.
Gözleme yapan bayan hemen dikkatimi çekti. Hijyen kurallarına büyük özen gösteriyordu. Hamurun üzerine tülbent örtmüş, iç malzemeleri kapaklı krom tepside hazırlamıştı. İsteyene patatesli, kaşarlı, ıspanaklı-peynirli gözlemeler yapıyor; çocuklar içinse gözlemenin içine Nutella koyarak farklı bir lezzet sunuyordu. Yanında küçük odun parçalarıyla yanan semaverde çay kaynıyor, cam sürahilerdeki ayran ise akarsuyun serinliğinde soğutuluyordu.
Yolun alt kısmındaki misafirlerimin yanına inerek bu bilgileri onlarla paylaştım.
Sabah fırtınayla başlayan günümüz, öğlen yağmurla devam etmiş; akşam ise Toros eteklerinde, bir balık çiftliğinde, yerel ürünler satan küçük bir kız çocuğu ve muhtemelen akrabası olan gözlemeci bir hanımefendinin hazırladıklarıyla tatlanmıştı. Yöresel lezzetleri tadarak, çiftlikten balığımızı da alıp yavaş yavaş Finike Marina’daki teknemize dönüş yoluna çıktık.
Devam edecek… Kaptan: Aslan Atilla 


Okunma Sayısı: 603

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.