BAMBAŞAKSIN  SEN DATÇA

Sene İkibindokuz, Ekim ayının beşi.
 Datça yollarındandır, Hikmet Gül ile eşi
 Değerli dostlar!
 Bundan 16 yıl önce eşimle birlikte gelip de 4 gün kalıp sevdalandığım DATÇA ile ilgili bir başka Şiirimi bu hafta sizlerle paylaşmak istedim. Beğenilerinize sunuyorum. 
Dört günde sen fethettin, Gönlümü güzel belde. 
Sıhhat. Afiyet gizli,  Dağından esen yel de. 
Güneşin ve denizin, çok yerdekinden farklı. 
Kaldığım O dört günde, ne güzellikler saklı.
 Ekimde bambaşkaydın, kim bilir Kasım nasıl 
Bunu öğrenmek için, geleceğim ben asıl
 Şifa veren bitkiler, balık, Balın, Badem’in. 
Tek mekanı olurdu, yaşasaydı Adem’in.
 Mis gibi biberiyen, nefes açan narpızı. 
Unutmamak gerekir, derde deva yarpızı
Aromalı kekiği, hoş kokulu nanesi
 sayılmakla tükenmez, bilmem ki daha nesi 
Kaldığım o dört  günde, yok oldu ağrım sızım 
o dört  günde seninle,  çok barıştı yıldızım 
Doğduğum şehre bile yazmamıştım bir şiir 
Bu şiiri yazdıran, sen deki gizli sihir.
 Her biri ksenioyunda senin, ayrı güzellik saklı
 Seni bir kez görenin, sende kalıyor aklı 
Nasıl da büyülülersin, seni gören herkesi
 Doğal güzelliğinle, kesiyorsun nefesi
 Her gelişimde sende, ayrı heyecan tattım. 
Geri kalan ömrüme, sanki üçüzyıl  kattım
 Gelirken sana yollar, yolda uykulu geçti.
 Şükürler olsun O’na seni bana mekan seçti 
Bir hafta dayanamam, senden kalmaya uzak. 
Bütün engeller erir, kim kurar bana tuzak
 zira onbeşgün oldu ben senden ayrılalı 
Sanki geride kaldı, yüz Çarşamba yüz Salı 
Rabbim’den tek dileğim, sen de mülk nasip etsin 
Her duam kabul gördü, yeter ki duam yetsin
 Belki beni bağrına, basacak olan sensin
 Bulunmayacak kucak, taze körpe bir tanesin
 Hülasa benzerinin yok, söylemek gerek hakça 
Akıldan çıkmayacak bir beldesin sen DATÇA
Etmesem de vasiyyet, veyahut büyük yemin 
Ama orada ölürsem, lütfen DATÇA’ya gömün.

Okunma Sayısı: 14