Beş yıl geçti aradan
10 Kasım 2024, Pazar 14:55Mavi deniz, köpüren sular, yüzümü yalayan bir esinti, pırıl pırıl bir güneş,
Bir de aklımda kalan o tekne, hepsi bu dünyada yaşadığım bir cennet,
İlk defa gitmiştim, hiç fikrim olmayan, sır küpü o karşı adaya,
İnen çıkan dalgalarla, bir şeyler de içimi kaynata kaynata,
Böyle bir adaya uzandın mı hiç?
Dönmesek bu adadan dedin mi hiç?
Döndüğünde niye bitti bugün diye yıkıldın mı hiç?
Beş yıl önce bir 30 Eylül akşamı sonunda,
İçim kıpır kıpırken istemesemde kararan o akşam, biten o gün,
Artık karanlık çöktü ama içimde sönmeyen bir aydınlık, bir kıvılcım,
Ertesi sabah o rüya gibi yaşadıklarından uyanmamak is¬tedin mi hiç?
Bir vardı, bir yok olmuştu o kırmızı siyahlı güzel,
Olamaz, olmamalı bu rüya değil ki, niye bitsin demiştin,
Allah acır belki bu çaresiz kulunun onu tekrar görebilmek arzularına,
O kula ilhamlar yağdı o günden beri, Allah verdi kalemi, yaz kulum dedi,
O kul yazmayı bilmezdi, ama yazar oldu, yazdı ha bire yazdı,
Yazmak güzel ama yazılmak ayrı güzel dedirtmişti o zaman ona,
Bağımız kopmasın diye dualar ettim, ben tutulmuştum artık ona,
Yazarsın, yazarsın, yazarsın ha bire, baydın artık dese de bazen,
İster istemez onun ömrünü de yersin bu arada,
Senin ömrün olmuş zaten tam bir tepe taklak,
Her yazışmamıza binlerce şükür, bir bulunmaz nimet,
Her görüşmemiz ayrı bir lütuf, yılda sadece birkaç kere bile de olsa,
İnanamazsın, kendini çimdiklersin, onu görebilmek arzusuyla,
Tekrar tekrar olsun diye için içini yersin, dualar edersin,
Çılgın gibi koşarak bir tekneye binmişmiydin hiç?
Karşında uzanan o adaya baktıkça, hasretle hüzünlenmedin mi hiç?
Yoksa garip bir mutlulukmuydu o, bir defa gerçek olup, sonra da kaçan?
Evet ama ya sonraki geçen beş yılın rüya gibi tarifsiz mutluluğu,
Onunla kalbin hopladı, devamı da gelecek değil mi dedin durdun.
İçin sevinçle dolup, mutluluktan uçuyorum sanmadın mı hiç?
Geçen beş yıla şükürler olsun, devam etsin ne olur başka da yıllar,
Beni kutlarken görenler o bitmeyen heyecanımı anlar,
Yok canım, hepsi sadece hoş bir sohbet değil ki.
Anlayamazlar aslında bazen bizi görenler, kalbimin köpüren sıcaklığını,
Bilmezler ki hepsi kalemimden satır satır kağıtlara döküldü,
Belki sonra da bu köşe yazılarımda ışıldayıp herkese erìşti.
Hatta onun güzelliği, şıklığı, hayvan sevgisi ve fotoğrafları da,
Çılgındı, asiydi, dik kafalı, lafını esirgemeyen sarı inatdı, olsun be ya.
Sunumlarımı görenleri, dinleyenleri bile ona aşık etti.
O yazılar, fotoğraflar, baktıkça hep bir rüya gibi geçen beş yılı anlatırlar,
Sonsuz teşekkürler bana bu inanılmaz beş yılı yaşatan ona,
O candan, sevecen, gönlü geniş, tapılası güzel, şıklık abidesi insana,
İlhamları sakın eksik olmasın, kalemim kırılmasın, kağıtlar bitmesin,
Yaşayalım gelecek yılları da birlikte, ne yazık ki çok uzaktan bile olsa,
Ama bazen de beraber, çok hoş bir sohbette, bir orta kahveyle,
Sensiz geçmez bu ömür, sensiz olamaz bu ömür.
Eee olsun be o zaman, olsun be o zaman, olsun be o zaman.
Not: Bu yazımı kaçınılmaz bazı nedenlerle tam beş yıl sonra değil ama iki ay kadar geçikmeli yazabildim, af ola.
Rumuz : Sensiz Olmaz, 09.11.2024
Okunma Sayısı: 192
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.