CUMHURİYET KURULURKEN ATATÜRK, MÜNİR NURETTİN SELÇUK’LA NEDEN DARGINDI?

“Müzik ile ilgili olmayan yaratıklar insan değildir…”
Ulusal Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Fahrettin Altay, bir tarafta M.Kemal, bir
başka köşede Münir Nurettin’i görünce, daha önceki bir olayı anımsadı;
“Bir tren gezisi sırasında Paşa uşağına, kahve getirmesini ve gramofona bir plak
koymasını söyledi. Uşak, Münir Nurettin’in şarkılarından birini koydu.
-Değiştir onu…
Uşak plağı değiştirmiş ama, yine bir Münir Nurettin plağı koymuştu.
-Koyma şu herifin plaklarını be…Kaldır at! At o plakların hepsini pencereden dışarı…
Fahrettin Altay bunun üzerine, gidip Safiye Ayla’nın seviyen plaklarından birini koydu.
Sonra Mustafa Kemal ile Münir Nurettin arasındaki hesap aklına geldi.
İşte Fahrettin Altay, iki dostu ayrı ayrı masalarda görünce bu olayı anımsamıştı.
Olayı daha sonra anlatacağım;
Paşa, uzun ayaklı rakı kadehlerinden ikisine rakı koydurarak, sulandırıp, ağarttıktan
sonra, bunlardan birini, hizmetlilerden birine vererek Münir Nurettin7e gönderdi. M.Nurettin
çok sevindi. Ama sevinci kısa sürdü. M.Nurettin bağdağı ağzına götürecekken, Paşa, eliyle
başının üzerine koymasını işaret etti. M.Nurettin afalladı!...Hele Paşa’nın elinde bir tabancayı
görünce... O zaman Paşa’nın bir oyun, bir şaka yaptığını düşündü. Aklına W.Gİyomtell geldi!
Paşa sarhoşsa eyvah ki eyvah! İş kötü olabilirdi. Ama daha yeni başlayacaktı. O halde çok
fazla sorun olmayabilirdi. M.Nurettin bardağı başının üstüne koydu, düşmesin diye eliyle
tutmaya başladı. Paşa, tabancayı bardağa doğrulttuğunda, salonda bulunan herkes nefesini
tutmuştu. M.Nurettin, sonunda ölüm de olsa, başındaki bardağı sıkıca tutuyordu. Paşa nişan
alınca, sadece gözlerini yummuştu. Tam bu sırada silah patladı. Tabancadan çıkan mermi,
salon kolonlarından mermer direğini kırarak gitti.
Paşa, kaşla göz arasında bardağa nişan alır gibi yaparak, direğe nişanlamıştı.
M.Nurettin, başındaki bardağı alarak, kadehi Paşa’ya doğru hafifçe uzatarak ağzına
Paşa’ya doğru hafifçe eğildi. Paşa,onu yanına çağırdı. M.Nurettin, paşa’nın elini öptü.
Paşa, M.Nurettin’e şunları söyledi;-Kişiliğin gibi, zeka, yetenek ve yürekliliğinin de eksiksiz olduğunu kanıtladın. Haydi
bize bir şarkı söyle de dinleyelim. Ben iştirak etmeyeceğim!( Gülüştüler. Asıl konu buydu…)
Ama sen haklıydın!
M.Nurettin, Paşa’nın yanından kalkarak, sahneye gitti. Ve Paşa’nın en çok sevdiği
ŞAHANE GÖZLER ŞAHANE…” adlı şarkıyı, M.Nurettin’in ısrarıyla birlikte söylediler
Paşa kendi kendine;
-Her şeyin bir ustası olduğu doğruymuş, demek ki…
Münir Nurettin’le dargın olmalarının nedeni şuydu; Hatta yukarıda bir iki kelime ile
anlatmaya çalıştım. Ne diyordu Paşa( Ben iştirak etmeyeceğim..)
Münir Nurettin sahnede şarkı söylerken, Paşa da bu şarkılara katılırmış.
Birinde M.Nurettin;
-Söyleyin, katılmasın, şarkıyı bozuyor!...
“Sen haklıydın” sözü de buradan geliyor. Ama Şahane gözleri birlikte söylemelerini
Münir Nurettin istemişti.
Mustafa Kemal sanatçıyı ve bilim insanlarını çok severdi. Onlarla sonsuza değin küs
kalamazdı, kalmazdı. Bunu ileriki hikayelerde de anlatacağım.

Okunma Sayısı: 202