CUMHURİYET KURULURKEN MUSTAFA KEMAL İSMET PAŞA’YI ANLATIYOR

Fransızların ünlü Türk dostu bir gazetecisi vardı. Hatta 1924 yılında “Yeni Türkiye”
adında bir de kitap yazmıştı. Lozan görüşmeleri öncesi Türkiye’deydi yine. Gazetecinin adı
Mme Gaulis’ti.
Konu, Lozan’da Türkiye’yi kimin temsil edeceğiydi. Daha sohbet başlamadan Mustafa
kemal bunu ağzından kaçıracaktı. İsmet paşa’nın adını verecekti. Yani İsmet paşa Hariciye(Dış
İşleri) Vekili(bakanı) olacaktı.
Uzun masanın bir başında Mme Gaulis, öbür başında da solunda Kazım Karabekir,
sağında İsmet Paşa’yla Mustafa Kemal oturuyordu. Biraz atıştırdıktan sonra, Mustafa Kemal
ilk sözü alarak, orada bulunanları Mme Gaulis’e şöyle tanıttı:
-Ordularımızın Kumandanı İsmet Paşa’yı tanırsınız. Şimdi de size O’nu bir başka
türlü tanıtmak istiyorum. Yeni Hariciye Vekilimiz İsmet Paşa!
Gazeteci kadının şaştığını gören Mustafa Kemal. Sözünü şöyle sürdürdü:
-Onu bugün atadım.
Sonra da Kazım Karabekir’i uzun uzun anlattı. Sözünü ettiği tüm konukları gazeteciye
tanıttıktan sonra, sözlerini Fransızca olarak şöyle sürdürdü:
-Hepimizin en iyisi, en kusursuzu İsmet Paşa’dır. Dünyadaki bütün Türklerin ve
Müslümanların sevdiği ve saydığı insan: Tüm arkadaşlarına en doğru öğüdü O verir. Her
biri için güvenilir destek odur. İsmet Paşa’nın ateşli milliyetçiliğinin ne demek olduğunu
yalnız yer yüzündeki Türkler Değil, bütün Müslümanlar bilir.
Onurun, erdemin, doğruluğun savunucusu olarak, herkes ona hayrandır. Meclis ona
tam bir güven besliyor. Türkiye’nin son derece yürekli, değerli generalleri vardır. Hepsi de
birbirine bağlıdır. İsmet Paşa’nın en büyük erdemi hepimizin en iyi arkadaşı olmasıdır. En
büyük dostları Kazım Karabekir ile benim.
Yalan yanlış, Mustafa kemal ile İsmet(İnönü) kavgalıydı, Atatürk İsmet İnönü’yü hiç
sevmezdi gibi laflar dolaştığı için bu küçük bölümü yazdım. Yeri geldiğinde Lozan’daki
karşılıklı fikir alışverişlerini de yine küçük hikayecikler halinde anlatmaya çalışacağım.

Okunma Sayısı: 177