DATÇA MARKA ŞEHİR OLABİLİR

     Ül­ke­miz­de marka şe­hir­ler ala­nın­da, ala­nın­da önem­li bir yere sahip Muh­te­rem İlgü­ner, ko­nuy­la il­gi­li ça­lış­ma­la­rı hak­kın­da özet ola­rak, ” Tür­ki­ye'nin sür­dü­rü­le­bi­lir refah ve iti­ba­rı için de­ğer­li mar­ka­la­ra ih­ti­ya­cı ol­du­ğu­na ina­nı­yo­ruz. Hem üre­tim hem de eği­tim­li insan gü­cü­ne sahip, doğal zen­gin­lik­ler ve kül­tü­rel miras açı­sın­dan şans­lı Tür­ki­ye'nin “ay­nı­lar” ve “kop­ya­lar” ile bu ba­şa­rı­yı elde ede­me­ye­ce­ği­ni gö­rü­yo­ruz. 

     De­ğer­li mar­ka­la­rın ancak, ya­ra­tı­cı ve ye­ni­lik­çi pa­zar­la­ma st­ra­te­ji­le­ri so­nu­cun­da elde edi­lecek bir ödül ol­du­ğu­nu sa­vu­nu­yo­ruz. ” diyor. İlgü­ner'in ku­ru­cu­su ve yö­ne­ti­ci­si ol­du­ğu BRAN­DAS­SIST adlı ku­ru­lu­şun geç­miş yıl­lar­da ül­ke­mi­ze davet et­ti­ği ve dün­ya­ca isim yap­mış Ch­ris­ter ASP­LUND yap­tı­ğı açık­la­ma­da “Tür­ki­ye'yi değil, kent­le­ri marka yapın.” öne­ri­si dik­kat çe­ki­ciy­di. Yet­ki­li­ler bu bağ­lam­da,”Her vi­la­ye­te bir fonk­si­yon yük­le­ye­rek marka kent­ler oluş­tu­ra­cak­la­rı­nı, tu­rizm çekim mer­kez­le­ri­ni art­tır­mak için diğer ba­kan­lık­lar­la da eş­gü­düm oluş­tu­ra­cak­la­rı­nı açık­lar­ken, Amas­ya, Bursa, Edir­ne, Ga­zi­an­tep, Hatay, Konya, Kü­tah­ya,Ma­ni­sa, Nev­şe­hir, Kars, Mar­din, Sivas, Şan­lı­ur­fa ,Trab­zon , Aydın ve Muğla'yı ön­ce­lik­li “iller” ola­rak be­lir­len­miş­ti. Hatta za­ma­nın Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la Koç ;”Aydın ve Muğla böl­ge­si ham­le­ye ge­çecek” söz­le­riy­le ili­miz ve il­çe­le­ri­miz­le il­gi­li ola­rak ya­pı­la­cak­la­rın sin­ya­li­ni de ver­miş­ti. 

     İller adıy­la mar­ka­laş­ma ça­lış­ma­la­rı baş­la­tıl­mış olsa da gü­nü­müz­de, il­çe­ler de “sakin şehir”, “yavaş şehir”, “marka kent” un­va­nı­nı al­ma­ya baş­la­mış­tır.”Datça Marka Kent” ola­bi­lir. İlk adım atıl­mış­tır. En uzun me­sa­fe­ler de ilk adım­la baş­lar. Tu­rizm kenti olma yo­lun­da iler­le­yen Datça için, doğru za­man­da doğru ka­rar­lar al­mak­la bir­lik­te, yan­lış ka­rar­la­ra karşı dur­mak da bir gö­rev­dir. Ön­ce­lik­le, Dat­ça­lı­lar ola­rak sahip ol­du­ğu­muz de­ğer­le­rin far­kı­na var­ma­lı­yız. Bu bağ­lam­da bir an önce en kü­çü­ğün­den, en bü­yü­ğü­ne tu­riz­me su­nu­la­cak de­ğer­le­ri­mi­zin en­van­te­ri çı­ka­rıl­ma­lı­dır. Neler sahip ol­du­ğu­mu­zu bi­lir­sek, ge­le­ce­ği ya­pı­lan­dır­ma­yı o denli kolay ba­şa­rı­rız. Ta­rih­sel ve kül­tü­rel var­lık­la­rı­nın do­kü­man­tas­yo­nu, tu­ris­tik coğ­raf­ya­sı, iklim ha­ri­ta­sı ve 24 saat/12 ay hiz­met şe­kil­len­di­ril­me­si or­ta­ya çı­ka­rıl­ma­lı­dır. 

     Datça tu­riz­mi­ni ge­lecek on yıl­la­ra ta­şır­ken “ eko tu­rizm”, sağ­lık tu­riz­mi”, “kong­re tu­riz­mi” ve “spor kamp­la­rı” gibi ol­gu­lar mut­la­ka de­ğer­len­di­ril­me­li­dir. Çev­re­de kay­nak­la­rı­nı bi­linç­siz­ce tü­ket­miş, şimdi ise ya­ra­tı­lan kir­li­li­ği yok etme ça­ba­sı için­de olan “Bod­rum, Ku­şa­da­sı, Çeşme, Didim” den fark­lı ola­rak henüz, onlar kadar kay­nak­la­rı­nı tü­ket­me­miş olmak “Datça”mız için bir şans ola­rak de­ğer­len­di­ril­me­li ve buna göre eylem plan­la­rı ha­zır­lan­ma­lı­dır. Bence işe, ive­di­lik­le kent için­de­ki ha­ra­be­ye dö­nüş­müş ya­pı­la­rın ıslah ça­lış­ma­la­rıy­la baş­lan­ma­lı­dır. 

     Kent es­te­ti­ği açı­sın­dan, Ken­tin mer­ke­zin­de ya­pı­laş­ma da “Datça ev­le­ri ruhu can­lan­dı­rıl­ma­lı ve ar­dı­şık ya­pı­lar bir­bir­le­ri­ne uyum­lu bir şe­kil­de plan­lan­ma­lı­dır. Bu gör­sel kir­li­li­ği de en­gel­le­miş olacak­tır.“Şehir Marka st­ra­te­ji­le­ri” oluş­tu­ru­la­rak ya­tı­rı­mın çe­ki­ci hale ge­ti­ri­le­bi­le­ce­ği­ne işa­ret eden Ch­ris­ter ASP­LUND, ön­ce­lik­li ola­rak kente hangi grubu çek­me­yi is­te­di­ği­ne karar ver­me­si ge­rek­ti­ği­ni be­lir­ti­yor. Şe­hir­le­rin 3 fark­lı ön­ce­lik gru­bu­nun ola­bi­le­ce­ği­ni söy­le­yen ASP­LUND, bun­la­rı, “YA­TI­RIM­CI İŞ ADAM­LA­RI”, TURİST ve ZİYA­RETÇİLER” ve üni­ver­si­te­ler, ni­te­lik­li nüfus ve iş­gü­cü ola­rak ta­nım­la­na­cak olan “EN­TE­LEK­TÜ­EL GRUP” ola­rak ta­nım­lı­yor. 

     St­ra­te­ji­ler de se­çi­len gruba göre oluş­tu­rul­ma­lı­dır. St­ra­te­ji oluş­tur­ma sü­re­ci de dört aşa­ma­dan oluş­tu­rul­ma­lı­dır diyen “ASP­LUND”, şöyle sı­ra­lı­yor; 1-St­ra­te­ji oluş­tur­ma sü­re­cin­de o şehir veya ka­sa­ba­da­ki kamu ve özel sek­tö­rün bir­lik­te ha­re­ket et­me­si ge­re­ki­yor. Her iki sek­tör­de­ki kilit ak­tör­ler­le kap­sam­lı gö­rüş­me­ler ya­pıl­ma­sı ge­re­ki­yor. 2-Ken­tin ta­ri­hi ve ta­rih­te­ki yeri iyi in­ce­le­nip, ona uygun bir st­ra­te­ji be­lir­len­me­li. 3-İlk iki aşa­ma­da­ki so­nuç­lar doğ­rul­tur­sun­da ken­tin bek­len­ti­le­ri ve ta­ri­hi özel­lik­le­ri dik­ka­te alı­na­rak hedef grup be­lir­len­me­li. 4-Bu­na uygun bir imaj oluş­tu­rul­ma­lı ve bu imaj­la ör­tü­şecek ikon­lar bir arada kul­la­nıl­ma­lı. Asla ger­çek­leş­ti­ri­le­me­yecek bir imaj ya­ra­tıl­ma­ma­lı. Eğer” Cen­net Kenti” vaat edi­yor­sa­nız bunu ger­çek­ten ver­me­li­si­niz.

Okunma Sayısı: 3070