DATÇA'DA KAYIP BİR MEDENİYET T R İ O P İ O N ..(2)

-Hı­zı­mı ve hın­cı­mı ala­ma­dım. Yaz­ma­ya de­vam-
Gör­dük­le­ri­miz ve ya­şa­dık­la­rı­mız kar­şı­sın­da apı­şıp kalan, biz üç es­ti­rik ka­fa­dar (Y.?Ziya ,Gök­çer Ka­ra­ağaç ve Faruk Bi­ra­der) bin­ler­ce yıl­lık paslı ve puslu bir ta­ri­hin pusuk susuk ve kusuk ka­lın­tı­la­rı, dö­kün­tü­le­ri üze­rin­de, fe­le­ği­mi­zi ve ak­lı­mı­zı şa­şır­mış bir va­zi­yet­te pay­tak pay­tak, aylak aylak es­ti­rik  es­ti­rik do­la­nı­yor­duk..
"Al­la­h'ım benim ak­lı­ma, fik­ri­me mu­kay­yet ol.. " Der­ce­si­ne, imdat is­ter­ce­si­ne muh­te­rem ve muh­te­şem bir ka­lın­tı­nın ke­na­rın­da yük­sel­miş­te yük­sel­miş, yü­cel­miş­te yü­cel­miş ,du­var­la bü­tün­leş­miş asır­lık bir çam ağa­cı­nın göv­de­si­ne, yor­gun­lu­ğu­mu atmak, ener­ji almak is­ter­ce­si­ne şu­ur­suz bir va­zi­yet­te sa­rıl­mış­tım..
Es­ki­ler­de böyle ya­par­lar­dı.. Ço­cuk­lu­ğum­da Tar­la­da ça­lış­mak­tan, çift sür­mek­ten, tütün kır­mak­tan bu­nal­mış, yo­rul­muş bü­yük­le­ri­mi­zin yor­gun­luk­la­rı­nı atmak için asır­lık pa­la­mut, zey­tin ağaç­la­rı­na hür­met ve min­net­le ve tüm iç­ten­lik­le sa­rıl­dık­la­rı­nı "Ya­rab­bi Şükür" de­dik­le­ri­ni çok gör­müş­tüm..? Kim ­bi­lir bu gele­ne­ğin kök­le­ri ne­re­le­re gi­di­yor­du.,.?
Gör­dük­le­rim ve ya­şa­dık­la­rım kar­şı­sın­da hay­ret ve deh­şe­te düş­müş­tüm..
Ma­ale­sef hep ya­ban­cı kay­nak­lar­da rast­la­dı­ğı­mız kayıp bir me­de­ni­ye­tin iz­le­ri ,fi­liz­le­ri üze­rin­de şaş­kın şaş­kın do­la­nı­yor­duk..
Bu nasıl il­gi­siz­lik, bu nasıl bil­gi­siz­lik, bu nasıl ata­let, bu nasıl re­za­let, bu nasıl hı­ya­net­ti ya­rab­bim..
Mil­li­yet, il­li­yet, cin­si­yet ,ır­ki­yet, din, cin farkı gö­ze­til­mek­si­zin insan elin­den çık­mış, bu top­rak­lar­da ye­şer­miş her şey,  ama her­ şey bu top­rak­la­rın mah­sü­lüy­dü ve in­san­lı­ğa,he­pi­mi­ze aitti..
Ve bu top­rak­la­rı güya yurt edin­miş biz­ler..?Ne ya­zık­tır ki.. hala bu top­rak­la­ra kök sa­la­ma­mış, yer­le­şe­me­miş­tik..
Bu son yıl­lar­da üret­ti­ği­miz kö­tü­nün kö­tü­sü bi­na­lar­dan, zi­na­lar­dan, tüm il­kel­li­ği­miz vah­şe­ti­miz­le ve iş­ta­hı­mız­la tü­ket­ti­ği­miz ta­ri­hi , tabii ,kül­tü­rel, ge­le­nek­sel de­ğer­ler­den bel­liy­di..
Bu top­rak­la­rın mah­sü­lü, belki He­le­nis­tik dö­nem­den de eski T r i o p i o n me­de­ni­ye­ti­nin mu­az­zam ve muh­te­şem ka­lın­tı­la­rı­nın, dö­kün­tü­le­ri­nin han­gi­miz far­kın­day­dık..?
Bu nasıl bir ay­maz­lık, bu nasıl bir çık­maz­lık, bu nasıl bir umur­sa­maz­lık..?bu nasıl bir vur­dum-duy­maz­lık­tı ya­rab­bim..?
Hadi biz­den ön­ce­ki ka­lın­tı­lar ,bul­gu­lar C a v u r - d a ş ı , c i n i b i z (ce­ne­viz) ka­lın­tı­sıy­dı..
Ata­la­rı­mız­dan kalan Türk-İslam -Ak­de­niz sen­te­zi ka­lın­tı­la­ra, ta­ri­hi eser­le­re ne kulp ta­ka­cak­tık..?
1796 ta­ri­hin­de inşa edi­len Eski Ka­ra­köy ca­mi­si pa­re- pa­re ,yane  yane lime lime ,dö­kü­lü­yor, can çe­ki­şi­yor göz göre göre ölü­yor­du..
Yaka köyü me­zar­lı­ğın­da­ki ata ya­di­ga­rı tah­mi­nen 1600' lü yıl­lar­dan kalma ta­ri­hi ca­mi­miz sük­lüm pük­lüm ,boynu bükük ,ezik büzük or­ta­lık­lar­da atı­lı­yor­du..

Okunma Sayısı: 233