Değerli dostlar!
12 Mayıs 2025, Pazartesi 16:34
Geçtiğimiz gün, kutladığımız anneler günü, kadınlar ile ilgili bir suredeki (Nisa) bir konuyu, daha doğrusu bir ayeti, (48) hatırlattı. Neymiş o ayet? Birlikte kulak verelim.
İNSAN ZAYIF YARATILMIŞTIR.
‘’Allah sizden (yükünüzü) hafifletmek ister. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır.’’
İnsanoğlu zayıf ve günah işlemeye müsait bir yapıda yaratılmıştır. Bunda ki Hikmet nedir?
Allah dileseydi insanları da tıpkı melekler gibi hep kendisini tesbih eden, günah işlemeyen varlıklar olarak yaratamaz mıydı? Muhakkak ki yaratırdı. Ama burada Murad edilen şey başkadır. İnsan yaradanında bildirdiği gibi yaradılışı gereği günah işleyebilecektir. Ancak kendisine verilen (Başka hiçbir mahluka verilmemiş olan)akılla günahını idrak edecek ve aynı günahı bir daha işlememek üzere yaradanına sığınıp şeytanın şerrinden kendisini koruması için niyaz ve yakarışta bulunacaktır. İşte yaradan ile kul arasındaki diyaloğun ilk terennümleri bu yalvarış ve yakarışlardır. Zira Rab’ül Alemin’in Kur’anı Kerimde buyurduğu gibi.
Kulluk ve yalvarmanız olmasa rabbim size ne diye değer versin (Furkan: 77)
Rabbim cahillik sebebiyle kötülük yapan, sonrada bunun arkasından tövbe edip durumunu düzeltenleri bağışlayacaktır. Çünkü onlar tövbe ettikten sonra rabbbim elbet çok bağışlayan tek esirgeyendir. ( Nahl: 119) denilmiştir.
Bu konuda ayetler oldukça fazladır.
Kıymetli dostalar!
Muzazzez peygamberimizde cenabı hakkın kulunu bağışlaması durumundaki hoşnutluğunu şu vecis halisi ile dile getiriyor. ‘’ kişinin günah işledikten sonra tövbe etmesi halinde Allah’ın sevinci; çölde devesini kaybeden arabın devesini yeniden bulması durumundaki sevinci gibidir.’’
Bir Hadis-i Kudis de de de okulu elçi şöyle buyurur ‘’ Allah u Teala buyuruyor ki eğer siz günah işlemeseydiniz Cenab-ı Hak sizi helak eder. Ve ancak günah işleyen ve arkasından tövbe eden bir topluluk yaratırdı.
O halde günahlar bizi tövbe edebilmemiz açısından Allah'a götüren vasıtalardır. Önemli olan günahları idrak edip, arkasından Pişmanlık duyarak tövbe etmektir. Ancak Allah'ın affının bol olduğunu ilham eden şeytanın aynı günahları tekrar tekrar işlemimize fırsat vermemesi için her zaman kalben uyanık olmalı ve onun şerrinden Allah'a sığınmalıdır. Çünkü Yaradan'ın kendilerinden yüz çevirdikten sonra Musa a.s.a ‘’ Biz Allah'ı açıkça görmedikten sonra sana inanmayız’’ demişlerdi de Allah onları helak edip belki şükreder, doğru yolu bulurlar diye onları yeniden diriltip bıldırcın etti ve kudret helvası ile nimetlendirmişti. (Bakara 51-59)
Kıymetli dostlar!
Günahlar azalmaya başladıktan sonra da kişinin gerek Mahbud'u, gerekse diğer din kardeşleri arasında izzet ve dereceleri artmayan, Kur'an'da ifade edilen muttakiler, (sakınanlar) sınıfına dahil edilmeye başlar. İşte bundan sonra, kur Rabbine daha çok yaklaşarak O’ nun bazı mazhariyetlerine nail olur. Bu konu muhakkak ki kolay elde edilebilecek bir konum değildir. Nefsi, emmarenin (kötülükleri emreden nefis) Ancak Hak ateşiyle yakılıp küllerinin bile yok edilmesini elde edilir. Zira hak aşıkı olmuş kişi, bu küllerin bile üzerinde kalmasıyla kendisine nefsi, emmarenin yine de hayat bulabileceği kuşkusunu taşır. Rabbim cümlemize nefsini her türlü kötülüklerden arındıran kulları arasında katsın! Bu nefis mücadelesinden galip gelenlerden eylesin bizleri.
Sağlıkla kalın, Esen kalın Değerli Dostlar.
Okunma Sayısı: 325
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.