Muğla
24 Nisan, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

FATİH'İN BED­DU­ASI…NEYİ AN­LA­TI­YOR­DU?

17 Ağustos 2020, Pazartesi 17:06

“İşte bu benim Aya­sof­ya Vak­fi­yem, do­la­yı­sıy­la kim bu Aya­sof­ya'yı ca­mi­ye dö­nüş­tü­ren vak­fi­ye­mi de­ğiş­ti­rir­se,(…) ca­mi­lik­ten çı­ka­rır­lar­sa(…) Allah'ın, Pey­gam­ber'in, me­lek­le­rin, bütün yö­ne­ti­ci­le­rin ve dahi bütün Müs­lü­man­la­rın ebe­di­yen la­ne­ti onun ve on­la­rın üze­ri­ne olsun, azap­la­rı ha­fif­le­me­sin on­la­rın, haşr gü­nün­de yüz­le­ri­ne ba­kıl­ma­sın”
Er­do­ğan'da, kı­lıç­lı va­tan­daş da bunu oku­du­lar…
Peki bu metin ger­çek miydi? Bunu ta­rih­çi­ler tar­tış­mak­ta­dır. Ancak şu ka­da­rı­nı söy­le­ye­lim. Eğer Fatih Sul­tan Meh­met bunu de­miş­se, al­tı­na Fatih Sul­tan Meh­met im­za­sı at­ma­ma­sı ge­re­kir­di. Çünkü; 2.​Meh­met'in ve­fa­tın­dan çok sonra “Fatih” un­va­nıy­la anıl­ma­ya baş­la­dı­ğı, çı­kar­dı­ğı fer­man­la­rı “Kay­ser-i Rum”un­va­nıy­la im­za­la­ma­yı ter­cih et­ti­ği yay­gın ola­rak bi­li­nen bir durum.
Va­kıf­na­me­yi in­ce­le­yen­ler, 2.​Meh­met'in hay­rat ola­rak ki­li­se­den de­ğiş­ti­ri­le­rek tamir ve ye­ni­le­nen Aya­sof­ya ya­nın­da daha on­lar­ca cami var­dır.
Aya­sof­ya camii başta olmak üzere diğer hay­rat eser­le­rin bakım, ona­rım gö­rev­li gi­der­le­ri için F.​Sul­tan Meh­met Han, İstan­bul ve Trak­ya böl­ge­sin­de 35 köy, mezra ve me­ra­nın yanı sıra bin­ler­ce dük­kan, on­lar­ca çarşı, men­zil, bos­tan ve bah­çe­yi vak­fey­le­miş­ti. Vak­fe­di­len akar­lar sa­ye­sin­de ta­ri­hi sü­reç­te hay­rat eser­le­rin ya­şa­tıl­ma­sı sağ­lan­mış­tı.
Söz ko­nu­su vak­fi­ye­nin so­nun­da ise, ben­zer pek çok vak­fi­ye met­nin­de ol­du­ğu gibi ger­çek­ten bir bed­dua vardı. Ancak bu bed­dua, bu vakıf var­lık­la­rı­na ait bütün şart­la­rı, gelir ve gi­der­le­ri de kap­sı­yor­du.
Aya­sof­ya'nın cami ol­ma­sın­dan çı­ka­rıl­ma­sı­na yö­ne­lik özel bir bölüm yoktu…”^
Daha da önem­li­si, bu id­di­aya sa­rı­lıp, Mus­ta­fa Kemal Ata­türk'e ha­ka­ret eden­ler! Bu ve ben­ze­ri vak­fi­ye­le­rin için­de yer alan bin­ler­ce diğer va­kıf­ta ya­pı­lan diğer de­ği­şik­lik­ler ne­de­niy­le maruz kal­dı­ğı­mız bed­du­ala­ra ne di­ye­cek­ler?
Bugün Os­man­lı ve Sel­çuk­lu dö­nem­le­rin­den gü­nü­mü­ze gel­miş ancak yö­ne­ti­ci­si kal­ma­dı­ğı için Va­kıf­lar Genel Mü­dür­lü­ğü ta­ra­fın­dan tem­sil ve idare edi­len vakıf sa­yı­sı yak­la­şık 52 bin dir…Bun­la­rın pek azı şart­la­ra uygun kul­la­nı­lı­yor.
İşte amacı dı­şın­da kul­la­nı­lan bun­lar­dan çok önem­li gör­dü­ğü­müz bir­ka­çı:
1-Ok­mey­da­nı: Fatih, İstan­bul ku­şat­ma­sı sı­ra­sın­da ota­ğı­nı Ok­mey­da­nı'na kur­muş­tu. Ondan sonra oğlu 2.​Ba­ye­zid bu böl­ge­ye Ok­çu­lar Tek­ke­si kur­du­ra­rak, ba­ba­sı­nı onur­lan­dır­mış­tı. Hi­ka­ye­si uzun. 1.400 bin met­re­ka­re­lik bir alan­da bi­na­lar ya­pıl­dı. Ta­pu­lar da­ğı­tıl­dı. İmar af­fı­na dahil edil­di. Uzat­ma­ya­lım, bir sürü şey ya­pıl­dı. En so­nun­da Be­yoğ­lu ve İstan­bul Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye­si'ne ak­ta­rıl­dı(2010)
2-Ka­dı­köy –Zühdü Paşa Camii ve Mek­te­bi: Kı­zıl­top­rak'ta Bağ­dat Cad­de­si'nin baş­lan­gı­cın­da bu­lu­nan Zühtü Paşa Camii, 2. Ab­dül­ha­mit dö­ne­mi, dev­let adam­la­rın­dan Ahmet Zühdü Paşa ta­ra­fın­dan yap­tı­rıl­mış. Bi­ti­şi­ğin­de­ki sıb­yan mek­te­bi de. Vakfa gelir ge­tir­sin diye kayıt edil­miş­ti. Bu mek­tep­te 1888-1921 ta­rih­le­ri ara­sın­da eği­tim ve­ril­miş­ti. Bu iki katlı ahşap yapı 1980'lerde res­to­re edil­dik­ten sonra gü­nü­müz­de KA­DI­KÖY MÜF­TÜ­LÜ­ĞÜ ola­rak kul­la­nı­lı­yor.
3-Şeh­za­de Meh­met Med­re­se­si: Ka­nu­ni'nin 1543'de ölen oğlu Meh­met adına yap­tır­dı­ğı Şeh­za­de­ba­şı'ndaki Şeh­za­de Kül­li­ye­si, Mimar Sinan'ın ta­sar­la­dı­ğı ilk Se­la­tin kül­li­ye­si…Bu ese­rin ba­şı­na gel­me­yen kal­ma­mış. En so­nun­da ki­ra­lık ola­rak lo­kan­ta­ya ve­ril­miş…
4-Kı­lı­ça­li Paşa Med­re­se­si: Mimar Sinan'ın bir başka şa­he­se­ri. 1580'de Kılıç Ali paşa Kül­li­ye­si, Cami, hamam, med­re­se, türbe ve çeş­me­den olu­şan kül­li­ye­nin med­re­se­si, 1914 yı­lın­da Çocuk Esir­ge­me Ku­ru­mu'nun dis­pan­se­ri ola­rak kul­la­nıl­mış; bu dö­nem­de ya­pı­nın öz­gün­lü­ğü­nü bozan de­ği­şik­lik­ler ya­pıl­mış, 1995'e doğru bina tah­li­ye edil­miş­se de içi ya­pı­lan de­ği­şik­lik­ler­le ol­du­ğu gibi bı­ra­kıl­mış. Bugün Ça­ye­li Vakfı ta­ra­fın­dan kul­la­nı­lı­yor.
Böyle daha on­lar­ca sa­ya­bi­li­riz. İşte or­ta­da bir bed­dua varsa, bu bun­la­rın hepsi için­dir.
Bir bed­dua varsa, bunu kim uy­gu­la­ma­mış­sa onu ve on­la­rı çarp­sın!


Okunma Sayısı: 3917

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.