GIVITTIR ADEM

 İnsanlar; Bazen isimleri ile değil de; Onlara atfedilen lakab ları ile anılırlar. Benim köyümde de  böyle lakabı ileanılan insanlar vardır. Sadikler, Gabaklar; Hamitler, Araplar, Mıstanlar, gibi. Kişinin hangi aileden olduğunu,hangi kişilikte olduğunu  anlatmanın kısa yoludur lakapları. Sadiklerin Osman, Hamit Pakizesi,Gabak Memedi, Mıstan Kemali. Ve bunun gibi. Bu lakaplar her yörede vardır.. Ama lakaplar hiç kimseyi aşağılayıcı rencide edici değildir. Köyde bir sürü Mehmet vardır ama; Gabak Memedi bir tanedir. Amad Memedi de vardır. Hangi Memed diye sormadan, isminin  başına o sülalenin lakabını da ekledinmi; Kimden bahsettiğin  hemen anlaşılır. Ama bazı aileler de yaptıkları gaflarla  bu lakaplarının yanına yeni bir lakab kazanırlar tıpkı Donnu Ademi gibi. Donnu ademi Çeşme köyümüzün sevilen kişilerinden biridir. Çalışkan, girişimci, yeniliklere açık, eşi Durkadın da, Adem gibi çalışkan, kocası Donnu Adem 'ine yardımcı olan her konuda kocasının yanından ayrılmayan ,onunla birlikte hareket etmekten gocunmayan ,güçlü kuvvetli   bir kadındır. Eşi traktöre odun yüklüyorsa oda yardım eder. Eşi gübre atıyorsa oda gübre çuvalını yüklenip tarladaki uygun yerlere taşır ve eşine yardımcı olur. Bademleri sırıkla Adem düşürürse Eşi  Durkadın  toplar çuvallara koyar. Adem odunları sobalık kesese Durkadın duvarın dibine istifler.Adem de eşi çamaşır yıkadığında çamaşır makinasından çıkan temizlenmiş çamaşırları iplere asıp, mandalları tutturmaktan hiç gocunmaz . Kendisini bu durumda gören arkadaşlarına da şaka yollu;Benim hanım bana çocuk ta doğurtacak .Derdi.
 Adem ile eşi Durkadın arı kovanı( Bal üretimi) işine meraklıdırlar.Bal iyi para eden bir iştir. Arılarına eşiyle birlikte   bakan  Adem; Petek alımında ,yeni peteklerin arı sandıklarına konmasında ,eşiyle birliktedir. Onların bu kolektif çalışmasını gören köylüler  bu çalışmalarını överler takdir ederler.  Çünkü bu iş iki kişinin elleriyle daha çabuk ve pratik yapılmaktadır.
Arı kovanı işinde ilerleme kaydeden Donnu Ademi, arı sandıklarını çoğaltmıştır buna bağlı olarak ta , bal verimi artmıştır. Mevsimlere göre, Eşeklerle  Çeşmeköyden  Mırdalaya, Sarnıç yanına, Esebelen e, Mersincik yoluna  taşıdıkları arı sandıkları çoğalmıştır.  Adem; bu çoğalma işine parelel olarak ta,  Artan nakliye,  işine bir çözüm arar. Önceleri köyde bir iki kişide bulunan traktörden faydalanmak ister. Ancak traktör sahipleri kasalarını çıkartıp çift sürmek için ;Pulluk takmıştır. Veya arıların taşınması için uygun olan gece saatlerinde  traktör sahiplerinin  başka işleri vardır. Torunu gelecektir. Kızını, oğlunu  okutmak için Muğla ya gidecektir. Traktörü ve traktör sahibini arıların mevsimine göre ayarlamak gerçekten maharet ister bir duruma gelir.
 Adem Kararını vermiştir. Arıları; kendi imkanlarıyla taşımak için bir vasıta alacaktır. Nede olsa :1934 de Piyade er  olarak askerlik görevini yaparken;  Kendisine   araç kullanmasını öğretmişlerdi. Uzun araştırmalar sonunda  1974 model  Bir Anadol binek otomobilden modifiye edilerek  arkası kasa önde ise şoförün yanında bir kişinin oturabileceği şekilde dizayn edilen ve açık kasa Anadol diye adlandırılan Kasası siyaha boyanmış. Ön kısmı kırmızı olan bir pikap  alır. Arıları götürdüğünde eve dönerken de kasasına çalı çırpı koyup evinin bahçesinde beslediği keçilerine yabani zeytin çalısı, piynar çalısı, sobaya odun vs getirebileceğini düşünür. Adem. Böyle de olur. Bu araç her ikisinin de hayatını kolaylaştırmıştır. Adem de eşi Durkadın da mutludur .Bu aracı aldıkları için. Ademin eşi ;Pikap ı ve kasasını köyün ortasındaki çeşmeden kovayla taşıdığı su ile yıkar her daim  temiz ve tertipli olmasını isterdi. Çalı çırpı yükleme de yardımcı olacak ipleri de nizami olarak  roda eder ve aracın yan tarafına asardı. Bu durumu gören köylüler de ona bu arabayı yıkarken eskiteceksin derdi.
Hayat böyle akıp giderken Mırdala yolunda  sarnıç' ın yanına koydukları arı kovanları Sert esen karayelden etkilenmektedir ve güneyli bir yere taşımanın uygun olduğunu düşünür Adem. Eşiyle konuşup;Palamut bükü civarındaki taş ocağının yanına taşımaya karar verirler. Hem de arıların limon ,mandalin ,portakal çiçeğinden yaklaşan payam çiçeğinden faydalanacaklarını umarak, arı sandıkları için düzgün bir zemin hazırlarlar. Bir gün önceden gidip ,arıların suyunu kontrol ederler. Arıların ağzını kapatmak için taze sığır boku tedarik ederler. Anadolun kasasına  Havale li yüklenecek  arı sandıklarını bağlamak için Urganlarını (İpler) kontrol ederler ve  kararlaştırdıkları gibi arı sandıklarının bulunduğu yere , karanlık basınca gelirler.  Gelir gelmez de ;Arı sandıklarının ağzını kapattıkları için ve bir an önce bu işi bitirip köye dönmek istediklerinden ;Anadol pikap ın duruşuna dikkat etmeden  arıların ağzını Sığır boku ile kapatıp hemen yüklemeye başlarlar. Yükleme işini bitirip iplerle sıkı sıkı bağladıktan sonra anlarlar ki aracın yönü terstir. Engebeli arazide  boş ken çok rahat döndürülebilecek araç şimdi yüklüdür ve gece karanlığında  ve bu maki ormanında; Biraz zor olacaktır. Adem de bu aracın içine zor sığdığından direksiyonu çevirirken  göbeğine sürtmektedir. Ama yapacak bir şey yoktur aracın yönünü çevirip işlerine devam etmek zorundalar.  Adem eşi  Havva  ile birlikte nasıl yapmaları gerektiği konusunda  kısa bir durum değerlendirmesi yapıp; Anadol pikap ın direksiyona geçer ve kontağını çevirir. Ademden hiç ayrılmayan eşi de ona yardım edecektir. Ademin eşi sağı solu bilmediğinden  ademe sadece direksiyonu çevirmesi için <<Gıvıtdır Adem>> der. Adem uygun yöne dönebilmek için kendince direksiyonu sağ veya sol tarafa çevirir ancak araç  yüklü olduğundan ve direksiyon Ademin göbeğine baskı yaptığından  Adem çok zorlanmaktadır. Ademin Eşi  Durkadın komut vermeye devam eder. <<gıvıttır Adem >> der. (Direksiyonu çevir demek )istiyor. Dar bir alanda yüklü bir kamyoneti çevirmek hemde gece karanlığında Adem için işkence gibidir.Ama bunu yapmadan köye dönmeleri imkansızdır. Bu aracın da  sürücü koltuğu ademin göbeğinden dolayı hiç te rahat değildir Adem için. Aracın debriyaj ve freni ile gaz pedalı da  koltuk ta Adem için uygun değildir. Zaman zaman adem aracı stop ettirmektedir. Eşide durmadan Adem e komut verir. <<gıvıttır Adem, Çalıştır Adem>> Adem ;Oflayıp puflamak tadır ama eşinin yardımına da ihtiyacı vardır. Aracın farları ile önünü görebiliyor ancak arkadaki durumunu görmediğinden zaman zaman araçtan inip arkadaki durumu görerek eşiyle durum değerlendirmesi yapıp tekrar direksiyona geçiyor  daha aracı çalıştırmadan eşinin talimatı geliyor<<Gıvıtdır Adem>>. Adem marşa basıyor ,geri vitese takınca; Araç stop ediyor. Tekrar  çalıştırıyor Adem. El freni, gaz ayarı ,debriyaj  filan derken; Durkadın hanım devam ediyor. <<Gıvıtdır Adem>> diye. Olmuyor diyor. Adem. Gıvtdır diyorsun ama hani bu dönmüyor baksana gıvıtdıracak yermi var ?diyor. Her ikisininde stresten heyacandan tansiyonu  yükseliyor. Hiç yapmadıkları halde birbirlerine laf söyler duruma geliyorlar. Durkadın ,Adem e: Beceriksiz herip; sen şööölene gıvıtdırsana.  Adem eşine:Sen şu çeneni kapatsana, gibi. Ama yinede mücadele etmeyi bırakmıyorlar.Nasıl olduysa aracın yönü tam istenilen yöne dönecekken adem Anadol pikabı ani bir refleksle istem dışı geri kaçırır ve Modifiye Anadolun sağ arkadaki fren ve park lambası orada bulunan yüksekçe bir taşa denk gelir ve kırılır. Gıvıtdır adem, Gıvıtdır adem diye durmadan komut veren Ademin eşi bu defa  Ahhaaaaa hay gidi hay! .Diye şaşkınlık ifadesiyle  haykırır. Anadol pikap ın direksiyonunda bulunan Adem no olduğunu anlamak için sorar; Ne oldu.? Eşi cevap verir .Ne olacak?Ananın örekesi oldu. Kırıldı der. Adem, anlamamıştır olanları bir defa daha sorar. Ne oldu? Ananın Örekesi oldu. Der eşi Durkadın.  Kırıldı der. Gırmızı yanan lambası yanmıyru gayrı !.der.
 Bu olaydan sonra da bizim Donnu Ademi bir lakab daha kazanır. GIVITDIR ADEM.
Adem ve eşi Durkadın  SELVİLİ; Çeşme köyümüzde sevilen sayılan  örnek kişiydiler.
 

Okunma Sayısı: 607