" GÖNÜLLERE SU SERPEN İKİ AYET”

Bu günkü yazımızda Dünya ve Ahiret hayatı ile ilgili iki ayeti karşılaştırıp, yangınların yurdun dört bir tarafını sardığı şu günlerde gönüllere serin su serpmeye ve nefsimize bir pay çıkarmaya çalışacağız. Ayetlerden birincisi Şûra suresi 30 ayet. Ayet mealine geçmeden önce kısa bir açıklama yapmakta fayda var. Hayatta insanın başından birçok olaylar geçer. Bu olayların kimisini tevekkül ve sabırla karşılar, kimisine de isyan ederiz. Bazılarının işleri bozulur ters yüz olur ,bazılarının sağlığı elden gider çeşitli cihazlarla yaşar, bazıları da musibet ve belalarla karşılaşır vesaire. Ancak bunlar birer imtihandır. Unutmamak gereklidir. Burada maddi durumu iyi olup da sonradan işleri bozulana sormak lazım. Acaba faize bulaştın mı? tefeciden para aldın mı? Zenginsen eğer zekat nedir bildin mi ?Zekat bereketi arttırır formülünü özümsedin mi? Sağlığı bozulan ve bazı yiyecekleri doktor tarafından yasaklanan kişiye de, acaba midene haram lokma girdi mi? Allah'ın yasakladığı şeyleri yedin veya içtin mi? Allah'ın kişiye "Ömrünü nerede tükettin ,hangi amaçsız hevesler peşinde koştun" sorusuna ne cevap verirdi acaba. Sel felaketi ile evi hâk ile yeksan olan kişiye; evini neden dere yatağına yaptın? diye sorulduğunda vereceği cevap nasıl olurdu? Bu örneklemelerden sonra şimdi ayet mealine geçelim. işte Şûra ( danışma istişare) sûresinin 30 ayeti ."Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle ( cüz'i iradenizle) yaptıklarınız günahlar  dolayısıyladır. Bununla beraber Allah lütfuyla pek çoğunu bağışlıyor da müstahak olduğunuz cezayı vermiyor. Size isabet eden her musibet kendi yaptığınız şeyler yüzündendir o çoğuna da engel oluyor, affediyor. Şimdi ikinci ayet mealine geçerim. İşte o ayet .Nahl (Bal arısı) sûresi 97 ayet ."Erkek olsun kadın olsun mümin olarak kim iyi işler işlerse ona dünyada elbette temiz ve güzel bir hayat yaşatırız. Ahirette de onları yaptıkları en güzel işlerini esas alarak mükafatlandırırız. Değerli dostlar! Bunlar hayatta yakın çevremden gözlemlerimle elde ettiğim sonuçlardan birkaçı. O halde dünyada güzel yaşamak ,ahirete bir şeyler taşıyabilmek için Allah'ın emir ve yasaklarına saygı duymak ,daha sonra da kul haklarına riayet etmek gerektir .O kutlu elçinin "Dünya ahiretin tarlasıdır" hadisini özümseyip hayatı sadece dünya hayatı olarak değerlendirmek hayatta yapılacak en büyük hatadır. Görülecektir ki yukarıdaki ayetler hükmü ile hareket edildiğinde, kişinin dünya hayatı da mamur ve müreffeh olacaktır Ey Yüceler yücesi Rabbim! Kâf Sûresi 15 ayette; "Ben kuluma şah damarından yakınım" buyuruyorsun. Bu bilinci bizlerde daim ve canlı kıl. Yine Fecr suresi 28 ila 30 arası ayetlerde de "Sen Allah'tan memnun, Allah da senden razı olarak Rabbine dön. İyi kullarım arasına katıl. Cennetime gir" buyuruyorsun. Ya Rabbi ! Ben senden razıyım. Sen de benden razı ol ! Otuzlu yaşlarda rahmetine kavuşan Nedim kulunun (babamın) o tarihlerde henüz 4 yaşında olan yetimini hayatının sonuna kadar koruyup kolladığın gibi .Ne zaman darda kalıp da "BİTTİM "dediğimde "YETTİM"  ya kulum dedin. Yâ İlâhi Son nefesimize kadar yardım ve desteğini bizlerden esirgeme Allahım ! Kur'an penceresinden bakıp da eşyanın hakikatini görenlere selam olsun. Sağlıkla kalın .Esen kalın .Can dostlar!

Okunma Sayısı: 279