Kadınlar Günü geçti ama ...

Mart Mimoza demektir,
Mimoza Kadınlar Günü demektir,
Kadınlar Günü ise,
Kadının özgürlüğünü, gücünü, ayaklarının üzerinde sağlam duruşunu,
Haykırmak demektir.

Kadınlar Gününü 8 Mart'da kutladık,
Oh ne güzel, kaldı 364 gün boyunca Erkekler Günü,
Yok öyle yağma a canım,
Eşine, bacısına, kocasına değer veren herkes için,
365 gün hem Kadınlar, hem de Erkekler Günü.

Nedir ya bu Kadınlar Günü?
Mart Mimoza Demektir,
Hikayesi de çok güzeldir.
Türk kadınları da hikayedeki kadınlar gibidir,
güçlüdür, ne istediğini bilir.

(Aşağıdaki İtalyan kadınları ile ilgili hikaye ne yazık ki ana kaynağını bulamadığım için burada belirtemediğim bir yazıdandır.)

İtalya 1946 yılında ikinci dünya savaşından yıkık dökük çıkmış; insanlar bir coşku, yaşama dair bir umut aramaktadırlar.
İtalyan Kadın Birliği üyesi olan 3 kadın, toplumun yeniden yapılanmasının “kadınların dayanışmasına” bağlı olduğunu düşünürler. Bunlar Teresa Mattei, Rita Montagnana ve Teresa Noce idi.
Bu üç güçlü kadın, bu yaklaşımlarını sembolize etmesi için bir çiçek seçmeyi ileri sürerler. Sunulan tüm teklifler arasında üç çiçek çeşidi öne çıkar: Karanfil, Anemon ve enfes kokusuyla Mimoza çiçeği. Aşağıdaki özellikleri nedeniyle seçimi kazanan "Mimoza çiçeği" olur:
- Sapsarı renkleri ile neşe saçtığı için (savaşla yıpranan moraller, Mimoza çiçeği ile düzelsin diye)
- Martta çiçek açtığı için (Dünya Kadınlar Gününü sembolize etsin diye)
- Büyük bir ağaç haline gelene kadar çok fazla bakım ve emek gerektirmediği için (İtalya da Mimoza çiçeği gibi hızla kalkınabilsin diye)
- En önemlisi de, aynı kadınlar gibi kırılgan görünümlerinin arkasında güçlü bir karakter barındırdığı için (Mimoza çiçeği zor tabiat koşullarında bile çiçek açabilir).
O gün bugündür başta İtalya ve Rusya’da olmak üzere, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde kadınlara Mimoza çiçeği hediye edilmektedir.

Mimoza çiçeğinin özelliklerini ve dünya literatüründeki yerini göz önüne aldığımızda, Mimoza çiçeğinin aşağıdaki anlamları taşıdığını söyleyebiliriz:

“1.Dayanışma, 2. Ölümsüzlük ve Diriliş, 3. Hassasiyet, Çoşku ve Umut”

Datça'mızda ise 8 Mart Kadınlar Günü etkinliklerindeşunları okuduk, ya da duyduk:
'Ben kim­se­nin na­mu­su de­ği­lim',
'Kadın da­ya­nış­ma­sı ya­şa­tır',
'Ar benim, edep benim, kah­yam mısın sen benim?'
"Erkek ada­leti değil, ger­çek ada­let",
"Sus­mu­yo­ruz, kork­mu­yo­ruz, itaat et­mi­yo­ruz" 

8 Mart Dünya Kadınlar Günü başta anneniz olmak üzere, eşinizi kutlamak, onların sizin için değerini göstermek için önemli bir gündü. Kadının hayatın her alanında olduğunu ve asla geri planda kalmayacağının ispatı olan Kadınlar Günü’nde onları mutlu etmek çok kolay, eğer onu doğru şekilde yapmışsak.
Bizleri ihtiyacımız olduğunda desteklerini esirgemeyen, eğiten, yetiştiren, bizi biz yapma yolunda yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren fedakar annelerimiz, eşlerimiz, yani bize ait kadınlarımıza onların yanında olduğumuzu hissettirmemiz önemliydi.

Kadınlar Gününü 8 Mart'da kutladık,
Oh ne güzel kaldı 364 gün boyunca Erkekler Günü,
Yok öyle yağma a canım,
Eşine, bacısına, kocasına değer veren herkes için,
bütün yıl, yani tam 365 gün hem Kadınlar hem de Erkekler Günü.
Datça'mızda Mart ayında Mimozolar açar, öyle güzeldirler ki. Kendi kadınına kim birkaç sap Mimoza çiçeği hediye ederek onun Kadınlar Gününü kutladıysa benim için o tam bir Datça'lı centilmen olur; o kadının ise değer verildiği için mutluluğundan yanına varılmaz. Allah Datça'lı kadınlara iltimas etmiş bayağı, Mimozaları ayaklarına getirmiş, sizce neden acaba? Belki de Datça'lı kadınlar bu nedenle daha da özgür, daha da güçlü ve ayaklarının üzerinde daha sağlam duruyorlar. İspatı mı nerede? O zaman çoğunuzun tanıdığı Sertap'a bir bakın. Tabii sırf o değil, etrafımız böyle kadınlarla dolu, ne mutlu hepimize.

Rumuz: Sensiz Olmaz, 09.03.2020

 

Okunma Sayısı: 9612