KALP

Değerli Dostlar !

   Vücudumuza  kan pompalayarak  organlarımızın  hayat kaynağı olan kalp,

   manevi  hayatımızın da  merkezinde  yer alır. Olumlu  veya  olumsuz her

   türlü  duyguyu  beraber barındıran kalbin asıl vazifesi,  Rab' bini tanımaktır.

   Devamlı  değişen  duyguların  kaynağı olan kalbi, Peygamberimiz  şöyle

   vasıflandırır. " Kalbe kalp denilmesinin sebebi, onun çok değişken olmasıdır.

   Kalp, çöldeki bir ağacın üzerinde asılı kalan bir kuş tüyü gibidir.Rüzgar onu

   bir oraya bir buraya savurur."Kalbin rüzgarla savrulan bir tüye benzetilmesi,

   insanın duygularının dış dünyanın etkilerine açık olmasından, çoğu zaman

   da  bu duyguları  kontrol altına alamamasından  kaynaklanır.İnsana düşen

   görev, olumlu duyguları olumlu davranışlara dönüştürmek bunları pekiştirmek

   ve çoğaltmaktır. Zira Yüce kitabımız  bizleri  hayırlarda  yarışmaya  davet ve

   teşvik eder.(Bakara :148)

   Aziz Dostlar  !

   Kur'an da kalple alakalı 130 civarında ayete rastlarız.Bunlardan bir kaçını

   aşağıda birlikte okuyalım.

   -" Onlar, inananlar ve kalpleri Allah' ı anmakla huzura kavuşanlardır.Biliniz

   ki kalpler ancak Allah' ı anmakla huzur bulur ( Ra'd .28 )

   -" Ey İnsanlar ! İşte size Rab'binizden bir öğüt, kalplere bir şifa ve inananlar

   için yol gösterici bir rehber ve rahmet( olan Kur'an ) geldi. (Yûnus: 57)

   -"Hep birlikte Allah'ın ipine (kitabına,dinine ) sımsıkı sarılın.Parçalanıp ayrıl-

   mayın . Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün.Hani siz birbirinize düşmanlar

   idiniz de, O kalplerinizi birleştirmişti. İşte O' nun bu nimeti sayesinde kardeş-

   ler olmuştunuz ......( Âl' i İmrân : 103 ) 

   Bu ayetlerden sonra kalbin önemini ifade eden bir hadis-i şerifi daha burada

   hatırlatmadan geçmeyelim.

   " Şunu iyi biliniz ki, vücutta küçük bir et parçası vardır.Eğer bu et parçası iyi

   olursa bütün vücut iyi olur,bozulursa bütün vücut bozulur.İşte bu et parçası

   kalptir"

           Başka bir hadiste de " Allah insanların bedenlerine ve yüzlerine değil 

   kalplerine bakmaktadır."

   Yani kalp nazargâh -ı ilâhidir.Yani Hak'kın baktığı yerdir açıkçası.

   Yüce kitabımız bizden kalbimizin şu durumlara düşmemesini ister.

   - Kararmış olmasın

   -Hastalıklı olmasın

   -Katılaşmış olmasın

   -Kilitli olmasın

   -Kılıflara bürünmüş olmasın

   -Mühürlü olmasın.

   Yani nifak, küfür ve inkâr içinde olmasın

      Peki kalp nasıl olsun ?

   - Allah adı anılınca ürperen bir kalp olsun

   -Kuş kalbi gibi yufka bir kalp olsun

   -Mütevazi olsun

   -Mutmain ( tatmin olunmuş ) bir kalp olsun

   Kıymetli Dostlar !

   Kalbin bu güzel duygularla yüklü olmasını Yüce Kitabımız " Kalb- i Selim"

   diye nitelendirir ki manevi kirlerden uzak, hastalıksız bir kalp  demektir.

   Yüce Elçi kalp ile günah arasında şöyle bir bağ kurar.

   " Mü'min bir günah işlediği zaman  kalbinde siyah bir nokta oluşur.Eğer o

   günahı hemen bırakıp tövbe ve istiğfar ederse, kalbi eski parlaklığına kavuşur.

   Günah işlemeye devam ederse, siyah noktalar gittikçe çoğalır ve kalbini

   büsbütün kaplar ".Bu siyah noktalar Mutaffifin sûresinin 14.ayetinde zikredilen

   " Onların işlediği günahlar kalplerini paslandırıp köreltmiştir"" ifadesiyle yer

   alır.

   Kalb-i Selim hususunda Rûhi'nin aşağıdaki beytini hatırlamaya çalışalım.

   " Sanma ey hâce ki senden zer ü sim isterler

     Yevme la yenfau da kalbi selim isterler "

   Bu günkü dilimize uyarlarsak ;

   " Zannetme ki yarın kıyamet gününde senden ne altın ne de gümüş isteyecek-

   ler. O gün senden ancak arınmış bir kalp isteyecekler"

   Yazımızı Kur'an da Rab'bimizin bize öğrettiği bir dua ile noktalayalım

   " Ey Rabbimiz ! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme ve bize

   rahmetini bağışla . Şüphesiz gerçek lutuf sahibi ancak Sensin (Âl'i İmran:8)

   Kalplerini arındırma mücadelesinde muvaffak olanlara selam olsun.

   Esen kalın , sağlıkla kalın değerli dostlar

Okunma Sayısı: 152