Muğla
10 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

KAN ve KAR:HOCALI SOYKIRIMI’NIN 24.YILI MÜNASEBETİYLE

25 Şubat 2016, Perşembe 08:33

11.yüzyıl’dan beri Türk hakimiyetinde olan Karabağ’ın üstünde 20.yüzyıl’da daha da artan bir Ermeni iddiası vardır.Bu iddianın sahibi olan Ermenistan’ın oturduğu toprakların bir Türk Hanlığı’nın(İrevan Hanlığı) vatanı olması büyük tesadüftür.Ermenistan’ın bu şımarıkça tavrı Rusya’dan miras olduğu çok açıktır.Çünkü 18.yy’da burayla ilgilenmeye başlayan Ruslar hem buradaki çatışmaya bir suje olarak katılmaya kararlı olması hem de coğrafi olarak bir amacının olması Ermeniler’i Ruslara yaklaştırmıştır.

Ne kadar çarlık döneminden sonra çatışmaların başladığı sanılıyorsa da 1905’te çatışmalar yaşanmıştır Ermeni ve Azerbaycan Türkleri arasında.(TDVİA,c24,368,Mustafa AYDIN,KARABAĞ)Sonra Kafkas İslam Ordusu da buralara hakim olduysa da ancak 1 ay kadar kalabildi.Bundan sonra İngilizlerin eline geçen Karabağ 1919’da Azerbaycan’a dahil edildi.1920’de Ruslar tarafından işgal edildi.24 Temmuz 1923’te

Cevanşir,Şuşa,Cebrail,Zengezur ve Kubatlı’nın bir kısmını kapsayan bir Özerk Bölge’ye dönüştürüldü.Sovyetler’de Ermeniler’in çirkin politikaları fazlalaşmıştı.

1988’de göçe mecbur bıraktılar,1989’da yolları kapatıp mayın döşeyip doğrudan bir baskı oluşturdular.1988 yılından başlayan Azerbaycan – Ermenistan savaşında Azerbaycan topraklarının yüzde 20’den fazlası işgal edilmiş ve 1 milyondan fazla insan göçmen durumunda yaşamak mecburiyetinde bırakılmıştır. 8 milyon nüfusu olan Azerbaycan’da bir milyondan fazla insan diğer bir ifade ile ülkede yaşayan her 8 kişiden birisi göçmen durumundadır. Göçmen nüfusun toplam nüfusa bölümünde ortaya çıkan rakam açısından Azerbaycan dünyanın en çok göçmen barındıran ülkesidir. Azerbaycan topraklarının yüzde 20’si Ermenistan tarafından işgal edilmiştir ve nüfusunun yüzde 13’ü kendi tarihsel yurtları içerisinde göçmen durumundadır.

Yıl 1992’ye geldiğinde ise artık Ermeniler Şuşa,Hocalı gibi yerleri işgal etmişlerdi.Ama buraları savaş hukukuna uygun olmayarak gayriinsani bir biçimde adeta barbarca ve hatta vahşice talan ettiler.Bu hareketlerin en fazlalaştığı yer Hocalı idi.

Hocalı’yı 5 ay boyunca abluka altında tuttukları için soydaşlarımızın 11.356’sı ablukadan önce burada yaşarken işgal ve talan hareketi başladığında burada ancak 3.000 kişi kalmıştı.

Bu ablukayı Bahadır Bumin Hoca’nın makalesinden aynen alıyorum(ÖZARSLAN,”Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi Açısından Hocalı Soykırımı”,Hacettepe HFD,2014,4/1,s187-214):

“Ekim 1991’den itibaren Ermenistan devleti ordusu ile Yukarı Karabağ’daki Ermenilerden oluşan silahlı birliklerin ablukası altında olan şehre 30 Ekim 1991’de karayoluyla ulaşım imkanı da kalmamıştır.Tek sivil ulaşım aracı olan helikopter 28 Ocak 1992 günü Hocalı’ya ulaşmış,bu tarihten sonra hava yoluyla ulaşım da imkansız hale gelmiştir.Son askeri helikopter ise 13 Şubat’ta Hocalı.’ya ulaşarak yiyecek ve yakıt nakli yapmıştır.2 Ocak 1992’den itibaren elektriğin kesildiği Hocalı’da Şubat ayının 2.yarısından itibaren abluka yoğunlaşmış ve şehir,her gün toplarla  ve ağır silahlarla bombardımana tutulmuştur.Azerbaycan devletinin herhangi bir yardım gönderemediği Hocalı,Ermeni silahlı birliklerinin kuşatması altında yiyecek,yakıt vb. temel ihtiyaç maddelerinden yoksun bir hale getirilmiştir.”

25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece Ermeni Birlikleri Hankendi’nde bulunan 366.Motorize Alay’a bağlı ve çoğunluğunu Ermenilerin oluturduğu birliklerin desteğiyle Hocalı’ya tanklarla roketlerle saldırdılar.Ehemmiyeti tartışılmayacak bir jeopolitik unsur olan Hocalı Havalimanı ‘nı yıktılar.Şehirde bulunan ve ağır silahlardan yoksun gönüllü sivil birliklerin cılız savunması karşısında Ermeni birlikler,herhangi bir zorlukla karşılaşmadan katliama girişmişlerdir.63’ü çocuk,106’sı kadın,70’i yaşlı,toplam 613 kişi öldürülmüştür.8 aile tamamen yok edilmiştir.Saldırılar sonucunda 487 kişi sakat kalmış,1275 kişi ise alıkonulmuştur.Alıkonulanların bir kısmı serbest bırakılmıştır ancak önemli bir bölümünden herhangi bir haber alınamamıştır.Ve Hocalı’dan kaçan kişiler (300 kişi kadar) karda ormanda ilerlemeye çalışırken Ermeniler tarafından tuzağa düşürülmüşlerdir.Çoğu esir alınmıştır. Bu yapılanların sorumlularından bazıları:Serj Sarkisyan,Robert Koçaryan…

Şehid edilen kişilerin nasıl şehid edildiği hakkında bazı anlatımları Sinan Oğan’ın Türklere Karşı Yapılan Soykırımlar ve Hocalı Soykırımı isimli yazısından alıyorum:

Seriye Talibova: Gözümün önünde 4 Mesket Türk’ünün, 3 komşumuzun başını Ermeni askerinin mezarı başında kestiler. Ermeniler, anne babalarının önünde çocuklarına işkence yapıp öldürdüler. Sonra cesetleri buldozerlerle dereye döktüler.

Soykırım sonrası cesetler üzerinden yapılan incelemelerden doktor raporlarına geçen bazı ölüm vakaları:Aliekberov Tevekkül İskenderoğlu: Nahçivanik yolunda kurşun yarası ile ölmüş, cesedi üstünde 10 bıçak darbesi var.Hasanova Fitat Ehedkızı: Tecavüz edilmiş, Gözleri çıkarılmış.Hasanova Gülçohre Yakupkızı: Göğüs kafesinden ve karnından kurşun yarası almıştır. Sol eli bilekten kesilmiştir.Hasanov Şohlet Usuboğlu: Göğüs kafesinden kurşun yarası, üst tarafının kesilmiş olduğu görülmüştür.Selimov Bahadir Mikayiloglu: Nahcivanik yolunda yakılmış, cinsi uzvu kesilmiş, gözleri çıkarılmıştır.Abışov Ali Abdüloğlu: Ezici aletle vurulmuş, kemiklerinin çoğu kırılmış.Nuraliyeva Dilara Oruçgızı: Gözleri ve göğüsleri kesilerek götürülmüş.Abbasov Taleh Umidvaroğlu: Öldürüldükten sonra kulağı kesilmiş.Abişova Meruze Muhammedkızı: Gözleri çıkarılmış, göğüs uçları ve burnu kesilmiştir.Kerimov Sarman Sultanoğlu: Katledildikten sonra gözleri çıkarılmış, şişe ile işkence edilmiştir.Kerimova Firengül Muhammedkızı: Bedeni tam doğranmış, gözleri çıkarılmış, kulakları ve göğüsleri kesilmiştir.Kerimov Frunz Salmanoğlu: Diri diri yakılmıştır.Selimov Araz Bahaduroğlu: Yaralı halde yakalanmış, küçük çocuğunun gözleri önünde dövülerek öldürülmüştür.Hüseyinov Allahverdi Kuluoğlu: 88, yakılarak öldürülmüştür.İmam Agyar Salmanoğlu: Üç yaşındaki bu çocuk Ermenilerce yakılarak öldürülmüştür.Bedelov Tevfik: Cesedi üzerinde vahşi uygulamalar yapan Ermeniler, kulaklarını kesmiş ve gözlerini çıkarmışlardır.Ferzeliyev Canan Binnetoğlu: Yakılmıştır…

Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzerine bu düpedüz soykırımdır ve Dünya da bunu böylece bilmek durumundadır.Uluslararası Kurumlar Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu göstermektedir.Peki ne yapılmalı? Ben şahsen Sinan Oğan ile aynı şekilde düşünmekteyim:HOCALI SOYKIRIMI,TÜRK OCAKLARI ANKARA ŞUBESİ,2007.s.50

“Bugün Azerbaycan ordusu artık güçlenmiş durumdadır.Elbette ki savaş istenen bir çözüm değildir.Ancak işgal edilen bir toprağı geri almanın da barış masasında olmayacağını düşünüyorum…Dolayısıyla da Ermenilerin işgal ettiği bölge ancak savaşarak geri alınabilir.”

24 yıldır mücadeleye ara verilmemiştir,şimdi de ara verilmeden herkes üzerine düşeni yapmalıdır.


Okunma Sayısı: 3511

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.