Muğla
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

KURTULUŞ'TAN KURULUŞA MUSTAFA KEMAL SAMSUN'A ÇIKTI MI? ÇIKARILDI MI?(23/1)

26 Ocak 2023, Perşembe 16:53

Vahdettin'in gerçek niyeti neydi?
    -Evet paşam,bir şey yapacağım...
    -Mutlaka Muvaffak olacağız!
    -Yunanlılar İzmir'e girerken,Mustafa Kemal Samsun yollarında...
    -Paşa,paşa devleti kurtarabilirsin!
    -Vahdettin hiçbir kuvvetimiz,gücümüz yoktur diyordu!
-Biz,bu gemide inanç,ülkü ve kafa götürüyoruz!
-Ne rotası paşam,Allah'a sığındık gidiyoruz!

İLK ADIMDAN ÖNCEKİ ADIMLAR.......
   "Sarı saçlım mavi gözlüm
  Bir daha gel,gel Samsun'dan"
    Harbiye Bakanı Şakir Paşa,Mustafa Kemal'i bakanlığa çağırdığında,tarih 29 Nisan 1919'du.Mustafa Kemal 9.Ordu Birlikleri müfettişliğine atanmıştı.
    Harbiye Bakanlığı'nda o günkü gelişmeleri Mustafa Kemal şöyle anlatıyor;
    "Bir gün Harbiye Nazırı rahmetli Şakir Paşa beni makamına davet etti.Bürosunda karşısına oturdum.Bir tek kelime söylemeksizin bana dosyayı uzattı:
    -Bunu okur musunuz? Dedi.
    Dosyayı baştan sona kadar gözden geçirdim.Özeti şu idi:
    "Samsun ve çevresinde birçok Rum köyleri Türkler tarafından her gün saldırıya uğramaktadır. İstanbul hükümeti bu vahşi saldırıların önüne geçememektedir. Bu bölgenin emniyet ve huzurunu sağlamak insaniyet namına borcumuzdur.
    Raporlar İstanbul hükümetine verilirken bir de protesto ilave edilmişti:"Bu saldırıları durdurmak lazımdır.eğer siz aciz(güçsüz) iseniz görevi biz üstümüze alacağız"(burada sözü edilen rapor ve içeriği İngiliz ültimatomudur.
    Dosyayı okuduktan sonra Harbiye nazırının yüzüne baktım:
    -Emriniz Paşam? Dedim
    -Bu böyle midir? Zannedersiniz?
    -Zannetmiyorum,fakat bir şeyler olmak ihtimali vardır
    Bunun üzerine asıl konuya geçti
    -İşte,dedi böyle midir değil midir,önce bunu meydana çıkarmak için oralara bir kişinin gidip incelemelerde bulunması gereklidir.Ben,Damat Reşit Paşa ile görüştüm .Sizi  uygun gördük.Oraya gidip meselenin iç yüzünü anlayasınız.(Sanki kendileri gönderiyormuş gibi)
    -Memnuniyetle giderim.Ancak ben oraya Türkler Rumlara zulüm ediyor mu,etmiyor mu,yalnız bunu anlamak için mi gideceğim,memuriyetim bu mu olmak lazımdır?
    -Evet,dedi,konuştuğumuz budur!
    -Pekala,yalnız izin verirseniz,memuriyetime bir şekil vermek lazım. Sizi üzmeyeyim,arzu ederseniz genelkurmay başkanımızla görüşerek bunu tespit edelim.
    -Hay hay! Dedi.
    Mustafa Kemal oradan ayrılarak,zamanın genelkurmay başkanı Fevzi Çakmak'ın makamına gitti.Çakmak makamında yoktu. İkinci başkan Diyarbakırlı Kazım(İnanç) Paşa'nın yanına gitti. Durumu anlattı. İsteklerini sıraladı.
    
    İleride daha ayrıntılı anlatacağım,ancak şu kadarını anlatayım. Kimileri tarafından sıkça "Mustafa Kemal'i Samsun'a  vatanı kurtarması için Vahdettin göndermiştir. Kendisine de teneke teneke altın vermiştir."gibi safsatalar anlatılmaktadır. Uzak yakın ilgisi yoktur.Böyle olsaydı,Mustafa Kemal Vahdettin için aşağılayıcı birçok sözcük kullanmazdı.

MUSTAFA KEMAL'İN MÜFETTİŞLİK GÖREV VE YETKİLERİ:
    Bu yetkilerin tamamını buraya almıyorum. Ama bir fikir vermesi açısından önemli gördüğüm bazı  maddeleri olduğu gibi aktaracağım:
    1-Görevler şunlardır:
    a-Bölgede iç düzenin kurulması ve yerleştirilmesi(iç düzen denilen Rumların rahatının sağlanmasıdır)
    b-Bölgede dağınık bir şekilde sağda solda bulunan cephanelerin toplanması.uygun depolara konulmasa,
c-Çeşitli yerlerdeki kimi örgütlenmelerin dağıtılması,ordu ile temasının kesilmesi;
    2-Bunun için:
    a-İki tümenli olan Üçüncü ve dört tümenli olan beşinci kolordular müfettiş emrine verilmiştir.Harbiye nezareti ile haberleşme sağlanacaktır.
    b-Müfettişlik bölgesi,Trabzon,Erzurum,Sivas,Van vilayetleriyle Erzincan ve Canik bağımsız livalarını(il-ilçe arası idari birim) kapsar
Uzun bir görev yazısıdır ben önemli olanları aldım. Buradan da görüleceği gibi,vatanın kurtarılması falan söz konusu değildir. Müfettiş,emperyalizm adına,denetimler yapacaktır. Görevle ilgili kararnamenin başlarında,kapsamı sadece askeri değil,idaridir de....
    Özetlersek;iç düzen ve güveni düzene sokmak,Silah ve cephanelerin bir elde toplanması,asker toplamanın sadece ilgili birimlerce yapılacağı karar altına alınmıştır.
Vahdettin yanlısı,şeriatçı kesimden kimi yazarlar bu geniş yetkilerin Mustafa Kemal'e verilişini Padişah Vahdettin'e bağlarlar. Yalandır,yanlıştır. Bu maddelerin her birini teker teker Mustafa Kemal yazdırmıştır.Araştırdığımız kimi kaynaklarda kararnamenin Genelkurmay ikinci başkanı Kazım Paşa ile bizzat hazırlandığını belirtirler.
    Mustafa Kemal'in Harbiye Nazırının odasından çıkıp,Kazım(İnanç) Paşa'nın yanına gittiğini yazının başında anlatmıştık. 
    Kazım Paşa'ya:
    -Kapıları kapatır mısınız?
-Kazım Paşa gülerek yüzüme baktı :Ne oluyoruz?
    "Kazım Paşa ile açık açık konuşarak bütün düşüncelerimi anlattım."
    Bu konuşmaların bir yerinde Mustafa Kemal "Unvanın Önemi Yok" demiştir.
    Mustafa kemal,taa o zamanlarda,!Ben zaten Anadolu'ya geçmek istiyordum,madem ki onlar görev vermişler,fırsattan mümkün olduğu kadar istifade etmeliyiz.
    Gönül isterdi ki,buradan hareketle 19 Mayıs'a kadar her günü anlatalım. Elimizde buna ait yeterli bilgi de var. Ama gelin görün ki , kısa öykümüz uzun öykü halini alır.
    29 Nisan'ı başlangıç alarak,oradan sürdürelim.
    


Okunma Sayısı: 233

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.