KURTULUŞ'TAN KURULUŞA - SİVAS'TAN ANKARA'YA –HUZUR DOLU, KARARLI YOLCULUK…(38)

(Mustafa Kemal ve Aleviler…)
    Mustafa Kemal ve arkadaşları Erzurum ve Sivas'ta işlerini bitirmenin mutluluğu ile Ankara'nın yolunu tutmuşlardı. Ama yine aynı sıkıntı baş göstermişti. Ankara'ya gidecek paraları bile yoktu. Lastikler eskimiş, depolarda hiç akaryakıt kalmamıştı. 
    Hani kul bunalmayınca, Hızır yetişmezmiş derler ya, Mazhar Müfit'in bir bankacı arkadaşı sayesinde para işi halledilmişti.
    Ankara'ya doğru yol alırlarken, Mucur'dan geçerlerken, Mustafa Kemal , Hacıbektaş kazasına uğramak istediğini, ancak bunun duyurulmamasını istedi.
    Hacıbektaş'ta ünlü Alevi dedesi vardı. Arkasında binlerce aydın, mürit olduğu söyleniyordu. Söylentiye göre 6 milyon Alevi'nin temsilcisiydi. 
    Mustafa Kemal'e gözünde  Rumeli Çocukları, Alevi Bektaşi'ydiler. Bu şeyhe uğramadan olmazdı!
    Cemalettin Efendi, Mustafa kemal'in kendisini ziyaret edeceğini öğrenince, Hacıbektaş'tan kalkıp, Baştarla'ya kadar Mustafa Kemal'i karşılamaya gitti. 
    O Cemalettin Efendi ki, nice büyüklere Baştarla'da toprağı öptürmüştü. İttihat ve Terakki'nin ünlü liderleri Talat ve Enver Paşa'da onu ziyaret etmişler, Ama o, hiçbirini karşılamak için Baştarla'ya kadar gitmemişti! Mustafa Kemal'in yeri başkaydı. 
    Mustafa kemal de, onun bu gururlu durumunu biliyordu.Hava çok soğuktu. Baştarla'ya vardıklarında Cemalettin efendi ve müritleri mosmor kesilmişti. Mustafa kemal'i beklediler. 
    Mustafa Kemal Cemalettin Efendi ve müritlerine yaklaştığı sırada, Hacıbektaş Kaymakamı  Nihat bey, Mustafa Kemal'e:
    -Paşam, Çelebi'nin bu davranışı davamız için çok hayırlıdır…
    Birlikte Cemalettin efendi'nin kardeşinin konağına vardılar. Orada Mustafa Kemal ve arkadaşları için büyük bir şölen verildi. 
    Uzun süredir böbrek rahatsızlığı nedeniyle içki içmeyen Mustafa Kemal, çevrede mis gibi anason kokusunu duyunca, kadehini doldurup, Çelebi'nin şerefine, Çelebi'ye doğru kaldırırken;
    -Çelebi Efendi, içmez misiniz? Diye sordu:
    -İçmiyorum, fakat sizin şerefinize zehir olsa içerim!
    Hemen bir genç kızın doldurduğu kadehi Bektaşi usulü avucunun  içinde gizleyerek, bir yudumda boğazına aktardı.  Mustafa kemal'de pek eskiden beri bildiği bu usulde içerken;
    -Ortaklaşa amaç uğruna hür ve mutlu yaşayacağımız günler. Türkiye'nin kurtuluşu şerefine!
    

Okunma Sayısı: 221